32. Bölüm: 'Cihangir ve Esin'

4.2K 203 28
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlarım. 💖

♡♡♡

Sana gitme demeyeceğim,
Üşüyorsan ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Özdemır Asaf~

♡♡♡

🎶Tanju Okan/Öyle Sarhoş Olsam ki🎶

🎶Zeki Müren/Bir Sevgi İstiyorum🎶

İyi okumalar aşklarımm...❣

32. Bölüm, 'Cihangir ve Esin'

≈Sırma'dan≈

Eşyalarımıda topladıktan sonra, telefonumu elime aldım ve sınıftan çıktım. İstemsizce esnedim ve esnerken de elimi ağzıma kapattım. Uykum gelmişti.

Oldukça yoğun bir gün geçirmiştim, fazlasıyla yorgundum. Dersim daha yeni bitmişti ve saat akşamın beşiydi. Aslında, hemen hemen diğer günler gibiydi ders saatlerimiz. Yani ortalama birkaç saat görüyorduk ama açıkçası öğlenden sonra akşama kadar ders, ister istemez yoruyordu insanı. Sabahtan, öğlene bu kadar yorulmuyordum ve zihnim ne kadar inkar etsem de daha açık oluyordu.

Telefondan, Orhan'ın ismini bularak onu aradım. Etrafıma bakınarak çıkarken, telefonu kulağıma dayadım. Çalıyordu fakat açmıyordu.

"Off... Neredesin ya?" Kendi kendime homurdanırken, Orhan'ın telefonu açmayacağını anladım ve kulağımdan indirerek, kapadım. Bu sırada fakülteden de çıkmıştım ve etrafıma bakınıyordum. Belki gelmişti, beni bekliyordu ve o yüzden açmamıştı. Biraz daha ilerlediğimde neredeyse kampüsten çıkmak üzereydim ve Orhan'ın gelmeyeceğini de anlamıştım. Bugün beni sürpriz bir şekilde yalnız bıraktığı için ona beddua ve hakaret ettim.

Bulabilecek umuduyla kampüste etrafıma bakınırken, gözlerim bir videoyu geri sarar gibi az önce baktığım yere gitti ağır bir şekilde. Ağzım şaşkınlıktan bir karış açılırken, Asaf gerçekliğini kanıtlamak ister gibi gülümsüyor ve hatta bana doğru yürüyordu. Kalbim hızlanırken, yutkundum ve birkaç kez gözlerimi kırpıştırarak baktım.

"Hadi canım!" Benden bağımsız dudaklarimdan dökülen şaşkınlık nidası Asaf'a ulaşmış ve onu daha da gülümsetmişti.

Elimde ki büyük çantaya ve kolumda asılı duran çantaya daha da asıldım, şaşırmayı sona bırakarak kampüsün dışında beni bekleyen sevgilime doğru ilerledim.

Onun yanına geldiğimde, yüz ifademi umursamadan kollarını belime sardı. Kollarım bu hareketi ile havada kalırken ve gözlerim irice açılırken, yutkundum. Kalbim deli gibi çarpıyordu ve Asaf'ın da hızlı atan kalbini sag tarafımda hissedebiliyordum. İkimizin kalbi de deli gibi atıyordu, Asaf'da bunu farketmiş olmalı ki kıkırtısı doldu kulaklarıma.

Hala sarılmasına karşılık vermediğimi farkettiğimde, çekinerek kollarımı omuzlarına sardım ve hafufçe gülümsedim. Derin bir nefes alırken, gözlerim benden bağimsız kapandı. Onun da nefesinin sesini işitiyor ve hissediyordum. Sanki hayatım boyunca yarımdım ve yeni tamamlanmıştım. Çok huzurlu ve mutlu hissediyordum.

Kısa bir süre sonra ayrıldığımızda, Asaf'ın gülümseyen yüzü ile karşılaştım. Eminim, benim de yanakların kızarmıştı. Asaf halime daha da gülerek, elimden büyük proje çantamı aldı. Merakla onu izledim.

Reis'in Çırak'ı ≈Mahalle Klasiği≈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin