Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlarım!♡
🎶Volkan Konak/Aleni Aleni🎶
İyi okumalar...
3. Bölüm, 'Sürpriz Karşı Komşu'
Herkes evine dağılmaya başladığında, bende evime doğru ilerlemeye başladım. Arkamda birinin varlığını hissettiğimde, elimde olmadan hafif bir korkuyla, çaktırmadan arkama dönüp baktım. Artık ne kadar çaktırmadıysam, Asaf ile göz göze gelmiştim. Hızla gözlerimi ondan çektim.
Asaf'da peşimden geliyordu. Kaşlarımı çattım. Beni mi takip ediyordu?
Hemen evhamlanma Sırma. Birazdan sağdaki sokağa ya da soldaki sokağa dönerdi nasıl olsa.
İç sesimle, kendi kendime telkinler ve uyarılar vererek, yürümeye devam ettim ama Afas başka bir sokağa dönmedi.
Evime yakın bir yere geldiğimde, bir hışımla arkama dönüp, sinirle soludum ve işaret parmağımı ona doğrulttum.
"Beni mi takip ediyorsun sen?!"
"İşim gücüm yok, seni takip edeceğim zaten." Tuhaf bakışlar atıp, beni umursamadan, evimin karşısındaki eve yürümeye devam etti. Ben ise salak gibi onu izledim.
BİRDE KARŞI KOMŞUM MUYDU?! Daha ne kadar şaşıracaksın acaba?
Asaf, zile basıp, beklemeye başladığında bende bıkkınca bir nefes alıp, evime doğru ilerledim. Karşı evden, kapının açılma sesini duyduğumda, oraya döndüm.
"Hoşgeldin oğlum."
"Hoşbuldum anne." Asaf annesinin yanaklarını öpüp, içeri geçti.
"İyi akşamlar Sırma kızım." Selma isminin nereden tanıdık geldiğini hatırlamıştım. Geldiğim ilk gün beni ziyaret eden kadındı bu.
Selma teyzeydi.
YOK ARTIK ANNESİ DE BU TATLI KADIN MIYDI?!
Bir dakika... İki kez yüzünü göremediğim adamda mı buydu?
Kadını daha fazla cevapsız bırakmanın saygısızlık olabileceği aklıma geldiğümde, kendime gelircesine silkelendim.
"İyi akşamlar Selma teyze."
Anahtarımı cebinden çıkarıp, kapıyı açtım ve içeri geçtim. Kapıyı kapattıktan sonra, kilitlemeyi de unutmadım tabi. Spor ayakkabılarımı çıkarıp, vestiyere koydum ve ellerimi yıkamak için lavaboya gittim. Ellerimide yıkadıktan sonra, tavşanlı panduflarımı giyip odama çıktım.
Pijamalarım zaten üzerimde olduğu için kendimi direk yatağa attım ve başımı yastığımla buluştutup, uykuya dalmak üzere, gözlerimi, bugün yaşadıklarımı düşünerek kapattım.
Kızlar bugün Ece'lerde kalacaktı. Aslında banada gel demişlerdi ama ben kabul etmemiştim. Yarın iş vardı sonuçta.
Daha yeni tanışmamıza rağmen, sıcak bir yakınlık hissetmiştim onlara karşı. Samimi, iyi insanlara benziyorlardı. Malum zat-ı muhterem hariç!
Anlattıklarına göre; Ceylan, Reis'in kardeşiydi. Ece ise Yankı abinin kardeşiydi. Esin'de, Serkan abinin yeğeniydi. Bunu duyduğumda biraz şaşırmıştım doğrusu.
Serkan abi, hem ailesindeki en küçük çocuktu, hemde Esin'in anne babaları erken bir yaşta evlenmişti. Serkan abinin en büyük abisi, Esin'in babası oluyordu yani. Bu yüzden yeğeni Esin ile aralarında fazla bir yaş farkı yoktu. Orhan ise tek çocuktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reis'in Çırak'ı ≈Mahalle Klasiği≈
Ficção Adolescente"Aşk... Beni, İstanbul'umdan bile vazgeçirecek kadar güzel olmalı." Cevabımdan sonra bir süre gözlerime baktı. Gözlerini çekip, derin bir nefes aldı. "Yaşadığım şehire olan aşkımı bile unutturmalı bana. Onunla olduğum zaman, aşık olduğum koca Trabz...