600K ya ulaşmış ilk kitabımıız. Teşekkür ederim E.V ailesi! İyi ki varsınıız :))
Multimedia'daki resim Neméth arması, Serra kuzuma çok teşekkür ederim, harika bir çalışma olmuş :)) Ayrıca, kesitlerden haberdar olmak için grubumuza davetlisiniz. Elena'nın sürprizini onlar çok daha önce okudu bilgilerinizee :))
34. Bölüm
Son iki günde, festival hazırlıkları öylesine yoğun ve tempolu geçmişti ki, gerçekten de Liam’ın dediği gibi çok az görüşebilmiştik. Festivale katılanlar, onların konaklamasıydı, yemeğiydi, izinleriydi derken bir o tarafa bir bu tarafa koşmaktan helak olmuştum. Üstelik gece düzenlenecek olan şölenler de bunun cabasıydı.
Boş olduğum anlar o kadar kısıtlıydı ki onda da zamanımı dinlenerek geçirdiğim için Liam’ın işine yaradığı söylenemezdi.
Birkaç girişimi olmuştu ama. İşlerimden alıkoymaya çalışmış ve beni sabote etme hezeyanında bulunmuştu. Bunların bir işe yaramadığını anladığındaysa, pes etmek zorunda kalmıştı. Ona üzülüyor sayılmazdım. İntikam planım hala geçerliydi ve bu aşamada ona çok yüz vermek niyetinde değildim.
Onu özlediğim de ayrı bir gerçekti ama zafere giden yolda her şey mübahtı. Dişimi biraz sıkarsam taverna olayının intikamını alabilirdim.
*******
“Bakın burda kimler varmış.”
Liam kinaye dolu bakışlarıyla hemen yanımda duran taht görünümlü sandalyeye oturduğunda, ona olabildiğince masum bakışlar atmak zorunda kalmıştım.
“Hiç şikayet etme, bu sayede hayatında gördüğün en güzel dövüş festivaline tanık olacaksın.”
Liam omuz silkip vücudunu bana döndürdüğünde “Festivali takan kim?” diye mırıldanmıştı sadece. “Kaç gündür yüzünü bile doğru düzgün göremiyorken bilinçaltımı süsleyen rüyaların içeriğini tahmin edebiliyorsundur herhalde.”
Sanki çok sıradan bir şeyden bahsediyormuş gibi konuşması gözlerimin irice açılmasına neden olduğunda yüzümdeki ifadenin sekteye uğramaması için oldukça çaba göstermiş sayılırdım.
“Ben de beni özlediğini düşünerek ne kadar da yanılmışım. Senin özlediğin şeyler farklı…”
Suratımı asarak önüme döndüğümde, kalenin dışındaki büyük arenanın sahasında hareketlenmeler hız kazanmıştı. Halk arenayı doldururken şövalyeler de kenarlara kurulmuş çadırlarından çıkmaya başlamışlardı bile.
“Saçmalama güzelim. Gece uyurken odanı basmamak için zor tuttum kendimi. Seninle uyumayı bile özledim.”
Yüzümde belirecek olan sırıtışı biraz olsun yok etmeyi başardığımda babam da yanımdaki büyük tahtta yerini almış ve bize dönmüştü.
“Nasılsınız bakalım keyifler yerinde mi?”
Liam’ın babam tarafından sabote edilmesiyle “Harikayım.” diye şakıdım adeta.
Liam ağzında bir şeyler geveledikten sonra babam Feanor’un işaretiyle festivali başlatma anının geldiğini söyleyerek herkesin onu görebileceği bir yere geçip geleneksel konuşmasını yapmıştı.
“Neméth halkı, Othrellion’lu dostlarım ve misafirlerim. Geleneksel Neméth Dövüş Festivallerini başlatmaktan onur duyarım. Güçlü olan kazansın!”
Arena alkışlar ve bağırışlarla yankılanırken babam gülerek bir süre sonra eliyle durdurmuştu bu gürültüyü.
“Öncelikle, şövalyeler kılıçlarını çarpıştıracak. Geriye kalanlar topuzlarla dövüşecek. En sonda da nişancılık yetilerini görmek için ok atışları yapacaklar. Geriye kalan iki kişi de kılıçlarını tekrar savuracaklar ve birinci ilan edilecek.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELDAR'IN VARİSİ- II
Ficción históricaOthrellion'da başlayan hikayenin Neméth'de hayat bulmasına tanık olmaya hazır mısınız?