4. Bölüm
Ertesi sabah uyandığımda, dün geceki havuz vakası yüzünden endişelenilen hasta olma durumumun gerçekleşmediğini anlayarak rahatlamıştım. Hasta olmaktan nefret ediyordum ve bu hiçbir zaman değişmeyecekti. Calanthe’nin getirdiği kahvaltıyı yaptıktan sonra, uzun bir süreden beri ihmal ettiğim şövalyelerimin yanına gitmeye karar vermiştim.
Eğitim alanı, Othrellion’dakine göre çok daha fazla kalabalıktı ve neredeyse tüm şövalyeler burada çalışmalarını sürdürüyordu. Ordudaki askerlerin çalışma alanı alt bahçeydi.
“Günaydın. “
Nate’in sesiyle kendime geldiğimde onun peşine takıldım ve şövalyelerimin olduğu tarafa doğru yola koyulduk.
“ Sana da günaydın. “
Dün gece benimle nasıl dalga geçtiklerini unutmamıştım ve onlara bunun cezasını vereceğimden emin olabilirlerdi. Hayden yattığı yerden kalktığında yanlarına ulaşmıştık. Bir ağacın altında keyif çatıyorlardı.
“ Çalışmaya, iki yüz şınavla başlayın. “ Kılıcımı kınından çıkarıp itiraz homurtularını dikkate almadan Kellan’a döndüm.
“ Sen benimle çalışacaksın. “
Kellan daha da fazla homurdanırken şaka yaptığımı söylememi bekleyen zavallı şövalyelerime kesin bir bakış attım.
“ Başlayın. Hemen! “ Gülmemek için kendimi tuttuğumda ve bunu başardığımda Kellan’a döndüm.“ Hazır mısın? “
------------------------------------------------
Kılıç sesleri havada yankılanırken Kellan’ın kalkanına tüm kuvvetimle kılıcımı geçirdim ve kalkan ortadan ikiye ayrılırken bir hamle daha yapıp gerilemesine neden oldum.
“ Kellan’ı biraz dinlenmesi ve kendine gelmesi için rahat bıraksan da biraz benimle çalışsan nasıl olur güzelim? “
Liam’ın eğlenen sesini duyduğumda Kellan’a gözlerimle ‘bu kadarı yeterli’ mesajını yolladım ve diğerlerinin yanına giderken “ Siz de dinlenin. “ diye bağırdım. Şınav çekmeyi bırakıp kendilerini olduğu gibi yere bıraktıklarında Liam’a döndüm.
“ Bunun sorumlusu sensin. “
Dün geceki rezilliği ve benimle dalga geçtikleri için bu cezaya çarptırılan şövalyeleri kastediyordum.
Liam kılıcını çıkarırken, ben de benimkini yerde sürüyerek onun etrafında dönerek kendimize bir daire çizdim. Alanın dışına çıkan otomatik olarak yenilirdi.
“ Hayır sensin. Beni o hale getirmeseydin bunlar olmazdı.
“ Gözlerimi devirip kılıcımı yerden kaldırarak havada birkaç kez savurdum.
“ Başlayalım o zaman Prens Liam.”
Açıkçası sonradan anladığım kadarıyla bizim için küçük bir daire çizmiş olduğumu fark etmiştim. İçinde kalmak birbirimize uyguladığımız kılıç darbeleriyle bir hayli zorlaşmıştı ve neredeyse birkaç defa az kalsın çizginin dışını boyluyordum. Kılıcımı Liam’ınkine çarpıp onu havada döndürmeye çalıştığım sırada ters tarafa bir kuvvet uygulayıp bu hamlemden kurtuldu ve anında geri çekilip son anda çizginin dışına çıkmaktan kurtuldu. Kıl payı kurtulmasına sesli bir şekilde homurdanırken tekrar karşı atağa geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELDAR'IN VARİSİ- II
Tarihi KurguOthrellion'da başlayan hikayenin Neméth'de hayat bulmasına tanık olmaya hazır mısınız?