ELDAR'IN VARİSİ- II

Eldar'ın Varisi II - Bölüm 7

“  Déelanos,  sana daha önce de bildirdiğim şüphelerim artık iyice güç kazanmaya başladı. Sürekli öngörüler görüyorum ve beklediğimiz tehlikenin çok daha yakınımızda olduğunu hissediyorum. Sana daha fazlasını anlatamam. Kimseye bundan bahsetme. Hilal gecesinde benimle vereceğim yerde buluş. Konuşmamız gerek.   “

  Altında teyzem Aulén’in mührü olan pusula, onun bana nişan gecemde söylediği şeyleri hatırlatırken hislerimde yanılmadığımı anlamıştım. Déelanos, anne tarafımdan bir akrabamızdı ve oldukça bilge biri sayılabilirdi. Teyzemin onunla irtibat halinde olması beni şaşırtmamıştı. Zaten ben de bildiği ya da hissettiği bir şey var mı diye Déelanos’u ziyaret etmiştim.

Bildiğim tek bir şey vardı. En kısa zamanda yola çıkıp teyzemin bahsettiği yere gidip onunla konuşmalıydım.

 

                            7. Bölüm

 Déelanos, saray hekimlerinden biri tarafından tedavi sürecine alınmıştı. Durumu çok kötü olmasa da yaşı gereği yaraları biraz daha geç iyileştiği için getirildiği ilk zamanda biraz daha geç kalınsa her şey için çok geç olabileceğini öğrenmiştik. Onun yeri bende çok farklıydı. Annemin kanından biriydi ve bu bile beni ona çekmeye yetmişti ilk zamanlarda. Çocukken, sarayda görevliydi ve ben de bunu fırsat bilerek ona sürekli masal anlattırırdım. Öyle geniş bir bilgi haznesi vardı ki hala daha tüm bu şeyleri nasıl olup da bilebildiğine şaşıyordum.

Eğer başına bir şey gelmiş olsaydı yada ben biraz daha geç kalmış olsaydım, büyük bir müttefikimi kaybetmiş olurdum. Üstelik teyzem beni endişelendirmemek adına hiçbir şey söylemezdi ve ben işin ciddiyetini asla kavrayamayabilirdim.

 Veya mektup o adamların eline geçer ve Déelanos yerine onlar giderdi ve teyzemin başına pek çok şey gelebilirdi.  Kapının açılmasıyla camdan dışarıyı seyretme işime ara vererek arkama döndüm.

“ Sabah kalktığımda seni yanımda bulamadığım için umarım geçerli bir bahanen vardır. “ 

Eğer bahanemi duysan, beni anında buradan Othrellion’a kaçırırdın Liam, dememek için kendimi zor tutup gülümsemeye çalıştım.

“ Erken uyandım ve odada durursam ses çıkartıp seni uyandıracağımı düşünerek birkaç işimi halletmeye karar verdim. “

Liam kendini koltuklardan birine atarken ayakta durmayı tercih etmiştim.

“ Dışarı çıkmışsın. Elena, ne işler çevirdiğini sorabilir miyim? “

Sesi sinirlenmeye başladığının en büyük kanıtıydı.

“ Dışarı çıktığımı nerden biliyorsun? “

Yani kabul ediyordum.Harika..

“Üzerinde hala pelerin var güzelim.“

Üstümdeki pelerine kötü bir bakış atıp omuz silktim.

“ Halka karışıp biraz onları dinledim. Sadece o kadar. “

Daha ne yalanlar uydurabileceğimi düşünürken bana sert bir bakış attı.

“ Her şeyden haberim var. Bu sabah verdiğin emirlerden…Feanor, ısrar edince aldığın kararları bana anlatmak zorunda kaldı. Niye böyle bir şeye gerek gördün, bir şeyler mi gizliyorsun? “

Kahretsin, beni bu kadar iyi tanımak zorunda mıydı yani?

“ Dediğim gibi sadece tedbirler. “ diyerek ona baktım. Ama Liam bana bakmıyordu. Hatta beni dinlediğinden de emin değildim.