Liam uzun ve sesli bir kahkaha attığında hareket eden kaslarında çok yanağında beliren gamze dikkatimi çekmişti. Kendimi tutamayıp gamzesine bir öpücük kondurup geri çekildiğimde Liam’ın gözlerinin kısılmış olduğunu fark ederek kaşlarımı çattım.
“ İşte bunu yapmayacaktın güzelim. “ Ani bir hareketle ayağa kalkıp yatağa tırmandığında ve beni geri doğru yatırıp üstüme çıktığında ağzımdan küçük çaplı bir çığlığın kaçmasına engel olamamıştım.
“Bunun beni ne kadar tahrik ettiğini tahmin bile etmek istemezsin.”
6. Bölüm
Ah, evet kesinlikle tahmin etmek istemezdim. Gerçi tahmin etmeme gerek kalmayacak gibi duruyordu çünkü olayı yaşayarak öğrenmeme ramak kalmıştı.
“Liam .. “
Cılız ve gereksiz uyarım havada asılı kalırken Liam bu gece ikinci kez dudaklarımla buluştu. Nefessiz kalmadığım düşünülecek olursa artık bu saldırısına bağışıklık kazandığım sonucuna varılabilirdi. Ama yine de her defasında aynı heyecanı yaşadığım inkar edilemez bir gerçekti. Öpücüğünü uzun ve hoyratça bir şekilde sürdürürken elimi az önce gözler önüne serdiği karnına yerleştirip yavaş hareketlerle tüm hatlarını ezberlemeye çalıştım.
Elimin altındaki sıcak ve bir nabız gibi atan kasları başımı döndürürken Liam’ın dudağımı sertçe ısırmasıyla ağzımdan itiraz dolu bir inilti kaçıverdi. Canım acımıştı fakat yine de bunu engellemek adına bir şey yaptığım söylenemezdi. Buna ortam hazırlamam dışında…
“ Eğer, kontrolümü kaybetmemi istemiyorsan ellerini karnımdan çekmen için on saniyen var. “
Mantıklı tarafım anında harekete geçip ellerimi ordan çekmek istese de bunu gerçekleştirememişti çünkü artık ellerim benden bağımsız hareket eden bir parça halini almıştı. Kısık gözlerle her ne kadar çekmeye çalışsam da bunu başaramadım ve Liam’ın “ On saniye doldu. “ diye tıslamasıyla gözlerimi araladım.
Bunun olmasını bekliyormuş gibi tekrar karşı konulmaz bir şekilde harekete geçtiğinde dudakları dudaklarımı es geçerek çeneme indi ve küçük, ıslak öpücükler bırakırken saçlarımı pek de nazik olmayan bir şekilde omuzlarımdan çekip geriye attı.
“ Sakin ol. “
Bunu neden söylediğimi anlamasını ve sert hareketlerine bir son vermesini umarak, ki aslında bunu isteyip istemediğimden tam da emin değildim, söylemiştim. Ama o, bana alaycı bir bakış atıp çenemi ısırdığında gözlerim şaşkınlıkla irileşti. Çenemi mi ısırmıştı o?
Boynuma kayan dudaklarla ona çıkışma isteğimi anında unuttum ve damarlarımın üstünde gezen diliyle kendimden geçerek başımı yastığa bastırdım. Dilinin gezdiği yerlere uzun öpücükler bırakırken boynumun hassas bölgesine geldiğinde kendime hakim olamayarak sesli bir şekilde inledim. Hayır, hayır, o ses benden çıkmış olamazdı.
Sesimle birlikte başka bir ses daha odayı doldurduğunda ilk başta bunun ne olduğunu anlayamamıştım fakat yatağın üstünde sadece içliğimle kaldığımda Liam’ın az önce elbisemi üzerimden parçalayarak çıkardığını kavramam bir olmuştu. Panik duygusu içimi sararken onu durdurmak adına hiçbir şey yapmıyordum ve öylece onu izliyordum.
Dudakları boynumun biraz altındaki yere yerleşti ve hassas olduğum yerin orası olduğunu anlayan Liam dişlerini oraya geçirdi. Bu sefer kendimi dizginleyerek ağzımı kapalı tutmayı başardım ve elimi ensesine yerleştirip tırnaklarımı en uygun yere yerleştirdim. Bunu hissetmiş gibi görünmeyen Liam az önce dişlerinin olduğu yerde önce dilini gezdirdi, ardından da ıslak dudaklarıyla orayı emmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELDAR'IN VARİSİ- II
Historical FictionOthrellion'da başlayan hikayenin Neméth'de hayat bulmasına tanık olmaya hazır mısınız?