“O dediğim ‘şeyi’ yapacak olursak kendini onunla kıyaslayacağını biliyorum. Sana karşı asla öyle olmam. Seni onun yerine koymam. Onun gibi bir gönül eğlencesi olmazsın, olamazsın. Neden bilmiyorum ama sana şuana kadar kimseye vermediğim kadar değer veriyorum. O yüzden sakın korkma.”
Söyledikleri kalp atışlarımı hızlandırırken sersemlemiş bir şekilde başımı sallamaya çalıştım. “ Ta-mam, söz veremem ama bunu unutmaya çalışacağım. “ Liam içten bir gülümsemeyle geri çekildiğinde dudaklarını yanağıma bastırdı.
“ Biraz gül, gamzeni hissetmek istiyorum.” Bu cümlesi, zaten beni istemsizce gülümsetirken kendimi kıkırdamaktan alıkoyamamıştım.
“ Ve son bir şey daha. Emin ol, o ‘şeyi’ yaptıktan sonra, bu sefer ısrar eden taraf sen olacaksın. “
Biliyoruuum, çok zaman geçti fakat bu üniversite işi beni bitirdi.Hazırlık sınavıydı, sonuçlarıydı, açılmayan otomasyonuydu derken ne bölüm yazmaya zamanım ne de isteğim oldu. E malum okullar açılınca belirsizlikler bitti ve hemen yeni bölüme giriştim. Ve işte karşınızdaa :))
Hepinize bu sene boyunca başarılar. Ygs - lys derdinden muzdarip okuyucularıma ise güçlü bir sinir sistemi diliyorum :D Umarım benim gibi kurtuluşa bir an önce erersiniz :))
Ah bir de yazara moral kapsamında bol bol yorum bekliyorum. Hepinize kocamaan öpücükler :))
Not : Yazar yazmaz yayınladım, yazım hataları için kusura bakmayın, uygun olduğumda hatalar varsa eğer düzelteceğim :)
15. Bölüm
Biraz ormanda dolaşıp etraftaki doğa harikalarını keşfettikten sonra kamp alanına geri dönmek için yola koyulmuştuk. Liam bir daha o konudan, ne-olduğunu-bilirsin-sen, bahsetmemiştim ve ben bundan bir hayli memnundum. Ciddi anlamda havadan, ne kadar cıvıl cıvıl ve sıcak olduğundan, ve sudan, yani ağaçların arasından geçen küçük nehrin ne kadar güzel çağladığından konuşmuştuk.
“ Hey, dikkat et. “
Liam’ın kolu görüş alanıma girdiğinde istemsizce geri çekilirken onun bir ağaç dalını kırıp attığını ancak fark edebilmiştim. Pardon, muhtemel olasılıkla yürümeye devam etmiş olsam, gözüme girecek olan ağaç dalını..
Son sıralarda sürekli dalıp gittiğim düşünülürse, nasıl hayatta kaldığıma gerçekten anlam veremiyordum. Mesela geçen hafta, kahvaltı yaparken düşüncelere daldığım ve bardağa uzandığım sırada yanlışlıkla tepsideki vazoda bulunan gülü elime almıştım ve gövdesindeki dikenlerin elime girdiğini Calanthe eş zamanlı olarak çığlık attığında fark edebilmiştim.
Sonra, şövalyelerin çalışma zamanında yine dalmış bir şekilde onları teftişe çıktığımda yanlışlıkla ateş hattının arasına dalmış ve saçımın üstünü sıyırıp geçen oktan tamamen şans eseri kurtulmuştum.
Ayrıca Diana’yı görmeye gittiğim gün, o koridorda temizlik yapıldığını fark etmeyip ilerlerken ıslak olan yerler yüzünden ayağım kaymış ve yere düşmeme ramak kala hizmetliler beni zar zor yakalamıştı.
Aklıma gelmeyen daha pek çok sakarlıklar ve kazalar düşünülürse şu sıralar aklımın beynimden başka yerlere kaçmış olması pek büyük bir ihtimaldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELDAR'IN VARİSİ- II
Исторические романыOthrellion'da başlayan hikayenin Neméth'de hayat bulmasına tanık olmaya hazır mısınız?