27.06.21
BÖLÜM 16* GERÇEK
Seksendört – Kendimi Kandıramam
İYİ OKUMALAR! 👻
Yazım hatam çok ise kusura bakmayın başta okuyamadım veya düzenleyemedim, malum gözüm...🧿
Buyurun...🙃
***
Tüm gün aklımdan çıkmayan Kurtuluş ve Defne görüntüsüne rağmen günü iyi idare etmiştim. Aramızdaki mesafenin biraz olsun azaldığı iş arkadaşlarım bende ki garipliği fark etseler de kimse benimle bu konuda konuşmaya cesaret edebilmiş değildi.
Fakat bakışlarını görüyordum hepsinin. Özellikle bugün kırdığım üç bardak ve düşürdüğüm onlarca çatal-kaşıktan sonra böyle bakışlara alışkın olmam gerekiyordu. Neyim vardı cidden? Neden bu kadar takılmıştım bu duruma?
Derslerde de bu halimi sürdürmüştüm. Selin ile öğle yemeğini yerken saçma sapan konulardan, profesörlerden dedikodu yapmak bile bu halden çıkmama yardımcı olmamıştı. Gerçekten canım sıkkındı ve hiçbir şey yapmak istemiyordum.
İftar vaktinden evvel yola çıktığımda İpek mesaj atmıştı. Bu akşam onlara iftar yemeğine davet etmişti beni. Aslında teyzemlerle beraber davet etmişti fakat teyzemlerin iş arkadaşlarına önceden sözleri olduğundan İpek beni özellikle davet ediyordu. Israrla.
Bende bu kafayla yabancıların arasından rahat edemeyceğimi bildiğimden teyzeme bildirip İpek'e gideceğimi söyledim.
İpek'in daveti için yol üzerinden tatlı almıştım. Elim boş gitmek istemiyordum. Mahallede yürürken henüz kararmamış havaya kısa bir göz attım. Çok sıcak değildi fakat nem vardı.
Kaldırımda yürürken gözlerim karşı tarafa değdi. Kafe bayram sebebiyle iş yapmıyordu fakat her daim açık görünüyordu. Orasının yanan ışıklarını görünce yine içeride birilerinin olduğunu gördüm. Daha fazla orasıyla oyalanmadan önüme döndüm.
Öncelikle bir duş almak istediğim için İpek'in erken gel çağrılarına rağmen eve girdim. Şnasıma Bilal denen bela etrafta gözükmüyordu. Gerçekten onun varlığından korkar olmuştum.
Bazen karşıma çıkacak ya da hyolumu kesecek diye baika bir şey düşünemezdim. Sırf bu yüzden Fatma Hanımla konuşarak biraz daha erken çıkmak için izin istiyordum. Detaylara girmesem de o da bu durumu sezmiş olacak ki sıkıntı çıkarmıyordu bana. Zaten yarı zamanlı bir çalışandım, sorun edilecek kadar çalışamıyordum.
İlk defa yaklaşan sınavlarımı dert etmiyordum. Çünkü çok başka dertlerim vardı. Hayatım baştan aşağıya dertten oluşuyordu. Annemin aramasıyla derin bir nefes alarak henüz kapıdan girdiğim evin salonun koltuklarına attım kendimi.
"Efendim anne?" Sesim yorgundu.
"Napıyorsun kızım?"
"Eve geldim, duş alacağım oradan İpek'e geçeceğim. Sen nasılsın anne? Doktor bir şey dedi mi?" Annemin rutin kontrollerinden biri bugündü. Sabah konuşmuştuk fakat o biraz telaş yaptığı için benimle içini rahatlatmaya çalışıyor olmalıydı.
"İyi, dedi. Biraz daha dikkat edecekmişim. Diyetime de uyarsam sorun olmazmış."
"İyi çok şükür. Sen de sıkma canını, kötü bir şey yok demiş işte doktor." Annemin sıkıntılı soluklarını gayet net işitiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECEYİ KURTARMAK
ChickLitİlerleyen bölümlerde YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER olacaktır. *** Kurtuluş. Kurtuluş'tu bu. Bu gözleri, benimkilerin aynısı olan bu gözleri nerede görsem tanırdım. Ama öyle değişmişti ki, yüzündeki o haylaz pırıltılardan eser yoktu. Sanki dünyanın dön...