BÖLÜM 3• GECE KUŞU

35.6K 1.5K 470
                                    

20.05.21

BÖLÜM 3* GECE KUŞU

Göksel - Baksana Talihe

İyi okumalar! 👻

***

Bir insanın mutsuz olduğunu anlamak çok kolay. İlla üstün kabiliyetlere ve kuvvetli hislere ihtiyaç yok bunu kavramak için. Sadece bakmak gerekiyordu. Hele de tanıdığınız biriyse anlamamak için aptal olmak gerekiyordu.

Bunu düşünmemin sebebi Kurtuluş'tu.

Kurtuluş mutlu değildi, hem de hiç. Bunu geçen bir hafta boyunca hiç uyumadığını görerek anlamıştım. Sadece öyle balkonda oturuyordu, sigarasını içiyordu ve seyrediyordu. Ne seyrediyordu?

Bir gece beni uyku tutmadı, odamdaki ilkbahar sıcaklığından kurtulmak için camımı açtığımda gördüm. Saat altıya geliyordu ve Kurtuluş hala orada oturuyordu. O zaman beni fark etmemişti hoş, fark etse de ne olacaktı ki?

Sonra bir gece bilerek alarm kurup kalktım. Meraktan. Ve oradaydı yine, aynı şekilde, aynı duruşla. Ela gözlerindeki ulaşılmaz ifadeye rağmen mutsuzluğunu gördüm. İkimizin bir hafta boyunca görüşme ve karşı karşıya gelme şansımız da olmadığı için sohbetimiz geçen günkünden ileri gidememişti hatta gerilemiş bile olabilirdi.

Derin bir nefes alarak üzerimdekileri çıkardım. Bu pencereden onun balkonuna kısaca baktım. Kimse yoktu. Bu saatte orada olmasını beklemiyordum zaten.

Okuldan iptal olan dersler yüzünden erken gelmiştim. Çok erken. İpek'inde yoğun olduğunu düşünerek yanına uğramadım. Mesaj atarak öğle arasında uğramasını söyledim. Bir kahve içeriz diye. Sevdiğimden değil İpek seviyor.

Ama İpek'in verdiği cevap çok anlamsızdı.

İpek:

Yemek yapmayı biliyordun değil mi?

Rana:

Evet. Neden?

Arada böyle bir anda saçma sorular soruyordu. Onu umursamadan akşam yapmak için dolaptan et çıkardım.

İpek:

Yardıma ihtiyacım var. Ölüm kalım meselesi. İşin yoksa bize gel!!!

Attığı mesaja şaşırarak baktım. Ama o sıra annem aradı. Kısa bir konuşma geçti aramızda, abimler bana hala tavırlı oldukları için aramam gerektiğinden dem vurdu. Onlar abilerimmiş saygıyı onlara ben göstermeliymişim gibi konuşmalar yapmadı. Kızın nasılsın bile demedi. Ben dediği her şeye koyun gibi tamam diyerek kapattım telefonu.

Moralim bozulduğu için evde yalnız kalmak istemedim. Birde boş olduğum için İpek'e gitmeye karar verdim. Telefonumu ve anahtarımı alarak güneşten kaçınmak için sokağın gölgesinden takip ederek İpek'in evinin önüne geldim. Sokağın bu taraflarında esnaflar vardı. İpeklerin evinin karşısında hemen Çağatay Abinin emlak dükkânı vardı. İpeklerin evi de Eczanenin üstüydü. Zile bastığım an kapı açıldı.

Hemen giriş katın kapısı açıldı. "Kahramanım!" diye tiz bir ses yükseldi. İpek sarı saçları dağılmış, yorgun ama umutlu gözlerler bana bakıyordu. Kollarını iki yana sarılmak için açtığını da unutamayalım. "Kahramanım?" diye sorarcasına konuştum.

"Beni o kadar da özlemiş olamazsın. Daha dün beraberdik," dediğimde yüzünü komik bir şekle soktu. "Ben değil de çıkarlarım seni çok özledi be kara kızım," dediğine gülerek açtığı kapıdan ayakkabılarımı çıkararak içeri girdim.

GECEYİ KURTARMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin