GECEYİ KURTARMAK

BÖLÜM 9• ELA GÖZLER

03.06.21

BÖLÜM 9* ELA GÖZLER

jaymes Young - Moondust

İYİ OKUMALAR! 👻

***

Sokakta diğer çocukları izliyordum. Hava çok sıcak, güneş var tepemde. Gözlerimi küçültüp izliyorum çocukları. Hepsi erkek, çoğuna abi diyorum çünkü abilermiş.

Kurtuluş oyun oynuyor onlarla. Gol atınca hiç sevinmiyor ama diğerleri 'goool' diye bağırıyor gol olunca. Kurtuluş beş tane gol yaptı, saydım hepsini. Kurtuluş'a küstüğüm için gitmiyorum yanlarına. Ona küsünce hepsine küsüyorum. Zaten ben onların yanına gidince Kurtuluş kovuyor beni. Pis Kurtçuk! Benim şekerlerimin hepsini yedi diye kalbim acıdı. Gözümden de yaş aktı. Kurtuluş kalbimi üzdü.

Kaldırımda oturmuş onları izlerken arada bana bakıyor değişik gözleriyle. Gündüzleri daha değişik sanki gözleri. Kurtuluş çizgi filmlerdeki gibi süper güçlere mi sahip acaba? Gözleri hep renk değiştiriyor. Geçen komşu teyzeler gözlerime bela demişti, onunki de bela mı?  Saçlarını babasına inat kesmediği için upuzundu. Dün duydum onları babası kızdı ona ama babasını dinlemedi. Kurtuluş çok yaramaz, söz dinlemez. Annem diyor ki; Kurtuluş ömründen ömür götürürmüş. Ne demekse artık.

Kahverengi saçları yüzünü saklıyordu, koşunca rüzgarlanıyor. Üzeri de az önce düştüğü için toprak olmuş. Kolu uf olmuş, kanıyor ama yine de gitmedim yanına. Cebimde yara bandım var ama vermedim ona. Küsüz biz çünkü. Küsünce konuşulmaz bir daha.

Ayağının atlında topa sertçe vuran Sıraç Abi yüzünden top yanıma kadar geldi. Hemen kalkıp topu elime aldım vermek için. Ama Kurtuluş koşar adım yanıma geldi. "Ver topu," dedi gözlerime bakarak.

Yere attım topu. Ayağımla vurabildiğim kadar vurdum, yanına yetişmedi bile. Bana güldü. Ama konuşmadım onunla. Zaten Aslan Abim akşam kızmıştı bana yine. Bebeğimin kafasını koparmıştı. Bebeğimin suçu neydi? Saçları sapsarıydı. Küsmüştüm herkese. Tanıdığım başka kızlar üzülünce küsermiş. Bende küstüm. Top ona gitmediği için o topun yanına geldi. "Top oynamayı bilmiyorsun." Ona cevap vermeden gidip yerime oturdum. Bilmiyordum tabi. Kimse öğretmiyor ki! Kimse oynatmıyor ki! Hepsi erkek zaten, erkekler hep kavga ediyor.

Topa ayağıyla hızlıca vurup diğerlerine gönderdi. "Küstün mü bana?" Birde soruyordu. Omuz silktim. Konuşmayacağım ben Kurtuluş'la. Hem şekerimi yedi hem de kızdı bana. İki kere küstüm. Aslan Abime bile bir kere küstüm, bebeğimin kafasını koparmış olmasına rağmen.

Bir iki adımda yanıma gelip oturdu. O oturdu diye yana kaydım. Küsünce yan yana da gelinmez bence. Başımı eğip pembe ayakkabımın cırt cırtlarıyla oynamaya başladım. Hiç bakmadım ondan tarafa. "Barışmayacak mısın benimle?" diye sordu bu defa. Ona kötü kötü baktım. Aslan abim gibi yaptım, kaşlarımı çattım.

Bir daha omuz silktim. Ofladı bu sefer. Sinirlenmiş gibi saçlarını daha da karıştırdı. Kurtuluş'un saçları daha çok çirkin, hiç sevmiyorum. O benimkilere çirkin diyor ama en çok onunki çirkin. "Sana bir şey verirsem konuşacak mısın benimle?" Merakla ona döndüm. "Ne vereceksin ki?" Sesimi duyunca güldü, rengi değişik gözleri küçüldü. Gülünce hiç yaramaz değil. Gülünce iyi çocuklara benziyor.

"Bunlardan," diyerek cebinden çıkardığı avucunu uzattı bana. Avucunun içi benim sevdiğim şekerlerle doluydu. Gözlerim ellerinde takılı kaldı. "Bana mı vereceksin?" diye sordum emin olmak için. Belki şaka yapıyor. Belki yalan atıyordur. Semih abim çok şaka yapıyor ondan. Kurtuluş başını bir aşağıya bir yukarıya doğru salladı. "Al," dedi elini uzatarak. Uzanıp çekinerek şekerleri almaya çalıştım. Tek elime sığmayınca ikisiyle aldım.