17.08.21
BÖLÜM 24* İMKANSIZ
Baba Zula - Bir Sana Bir De Bana
Bu hafta yoğun bir haftaydı ama kavuştuk... Bölümü baştan okuyamadım, hatalar varsa kusura bakmayın.🙃
İYİ OKUMALAR! 👻
***
Duyduğumuz çoğu gerçek içten içe aslında varlığının farkında olduğumuz gerçeklerdendir.
'Seni seviyorum...'
Bunun gibi bir itiraftan söz etmiyordum.
'Seviyorum seni!'
Bunun gibi bir haykırıştan söz ediyorum.
Kurtuluş'un dilinden, sesinden hatta sözlüğünden fırlayan bu yaramaz kelime grubu işaret parmağımdan sıkı sıkı tutmuş, çekiştiriyordu beni. Ben ise anlam veremediğim bu duyguya karşılık fazla ifadesizdim.
Ne demişti? 'Seviyorum seni!' Onun sesinden duydum yeniden. Zihnim bana oyun oynuyor gibi, tekrar tekrar çalıyordu. Yankıyla hayat bulan bu gerçek, yüreğimdeki serçelerin çırpınışlarına destek vermişti.
Ela gözleri, gözlerimi esir almışken duyduğum kelimelerin yarattığı etki sebebiyle, içten içe kıvransam da fiziksel olarak sadece bakıyordum. Bana çattığı kaşlarıyla sertçe bakarken soluğumu tutmuş ve bakışlarına şaşkınlıkla karşılık veriyordum. Silahsız gibiydim.
Yüreğimdeki canlılar, yerini büyük bir isyankarlıkla terk etmek istemelerinin tek sebebi, şaşkınlığım hatta dehşetimden kaynaklı olmalıydı. Yoksa kalbim neden böyle teklesindi? Yoksa bana ait bu varlıklar neden uçmak istesindi? Dudaklarımı şaşkınlıkla araladığımda çıkan soru işaretinden bihaberdim. "Ne?" Anlamadığımdan değil, şaşkınlığımı nasıl dile getireceğimi bilmediğimdendi bu.
Kurtuluş sertçe yutkundu, adem elması boğazında hareketlenirken gözlerim boynuna takıldı kısa bir an. Tekrar göz göze geldiğimizde gözlerimin içine en derine bir şeyleri anlatmak, kanıtlamak ister gibi bakıyordu. "Seni seviyorum, dedim," dedi derin bir nefes alırken.
Soluğunu kesen bir cümle değil de soluğuna güç katan bir cümle gibiydi. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Nefesi, nefesimdi şu an. Dudaklarımız arasında o kadar az bir mesafe vardı ki, bu yakınlık başımı döndürdü. Daha önce hiç bu kadar yakın olmamıştık. Afalladım. Kalbim canımı acıtırcasına çarptı göğüz kafesime. Eğer hareket edebilseydim elimle sıkıca tutardım kalbimi, kaçmasın diye.
"Geldiğinden beri, beni içinde olduğum çözülmez düğümden çekip çıkaran ela gözlü kız çocuğusun. Derinlerde, hatıra olarak kalmışken kanlı canlı karşımda beliren bir umutsun Rana." Sesinde acıyla karışık bir tutku ve içimi ısıtan bir duygu vardı.
Ama her bir kelimesinin kalbime inen bir yumruk gibi acıyla karışık garip bir sancı doğurması normal miydi? Göz kapaklarını indirdiğinde kirpiklerinin titrediğini gördüm. Ne düşünüyordu? Sert ve sık soluklarını yüzümde hissediyordum. Karanlık henüz çökmüşken nefes alamıyormuş gibi görünüyordu.
Gözlerini araladığında ela gözlerinin ışıltıları sönmüştü. Beklenti ile yüzüme bakıyordu. "Konuşmayacak mısın?" Sesini işitince kendime gelir gibi oldum. Ürperdim. Üşümüş müydüm? Hem de bu sıcakta.
"Ben..." dedim duraksayarak. "Ben ne diyeceğimi bilmiyorum." Yüz ifadesi söylediklerimle daha da hüzne büründü. Bu nedense acıttı yüreğimi. Yakınlığından hiçbir huzursuzluk duymadan bende derin bir nefes aldım, aşina olduğum kokusu ciğerlerime doldu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECEYİ KURTARMAK
Chick-Litİlerleyen bölümlerde YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER olacaktır. *** Kurtuluş. Kurtuluş'tu bu. Bu gözleri, benimkilerin aynısı olan bu gözleri nerede görsem tanırdım. Ama öyle değişmişti ki, yüzündeki o haylaz pırıltılardan eser yoktu. Sanki dünyanın dön...