BÖLÜM 26• BAĞLANMAK

26.5K 1.4K 351
                                    

08.09.21

3 HÜREL - Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş

BÖLÜM 26*BAĞLANMAK

İYİ OKUMALAR! 👻

***

İPEK

"İlhaaan!" Bağırışıma karşılık olarak elinde sarı bezle mutfaktan çıktı baba tarafı akrabam. Başımın belası.

"Ne oldu?"

"Gel, ayak tırnaklarıma oje sürüver. Ellerimdekiler bozulmasın şimdi," derken havaya kaldırdığım parmaklarıma üflüyordum. Oje kurutucum neredeydi?

"Abla ne ojesi ya.. Daha işim bitmedi," diye söylendi hemen. Mız mız.

"Yaa ablanın saadeti için çalışıyorsun sanki, kendine çalışıyorsun. Nazlanma gel sür şunları. Yapmadığın şey sanki..." Üniversite zamanımdan beri ojelerimi ona sürdürüyorum. Başta çok dayak yedi benden ama öğrendi. Nail Artist olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bunlar hep altın bilezik onun için ama haberi yok. Nankör.

"Abla, mahalledekiler öğrenirse bu halimi, o zaman görüşeceğiz seninle," derken ayakucuma oturdu. Somurtuyordu. "Hangi renk?"

"Kırmızı tabi ki," dedim ellerimi gösterirken. "Ay çenin çarizman mı çizilecek yokça? Kıyamam..." diye alay ettiğimde bana göz devirerek ojenin kapağını açtı. "Bazen oje kokusuyla kafa bulduğunu düşünüyorum abla. Neden normal bir abla değilsin?" Ona ters ters baktım. Ayağımı kucağına koydum. Benden güzel abla mı var ya? Nankörrrr. "Ablaya böyle denmez hırbo!" diye kızdım.

"Canımı sıkma, işini yap. Yoksa harçlığı rüyanda görürsün." Bu çocuk doğduğunda tahtım az sallanmamıştı. Bu çocuğu balkondan atma girişimlerimden biri gerçek olsaydı şimdi bu ojeleri kim sürecekti? Bana engel olduğu için anneme minnettarım. o yaşta hapse falan girmek hiç bana göre olmazdı. Zaten annem erkek çocuğunu bana tercih edermiş, öyle demişti. Neymiş çok yaramazmışım? Yalan!

"Tamam ya... Yapıyorum işte. " Sağ ayağımdaki ilk tırnağıma oje sürerken açıldı çenesi. "Ne için hazırlanıyorsun böyle?" Meraklı Melahat.

Normal bir şeyden söz eder gibi, "Kocamı ziyarete gideceğim," dediğimde şaşkınlıkla oje fırçasını tırnağımın dışına değdirdi. Başını kaldırıp bana baktı. Gözleri iri iri olmuştu. Ben ise taşırdığı yeri silmesini bekliyordum çatık kaşlarla. "Tarık denen adamla ciddi mi düşünüyorsun yoksa?" Sesindeki umut dolu ton sinirimi bozdu. "Yıldırım nikahı mı yaptınız?"

"Yoo... Ama birazdan sana yıldırım hızıyla bir tokat gelecek," diye tehdit ettim. " Hem ne yapayım ben elin sümsük doktorunu ya..." Göktürk gibi yağız bir delikanlı varken ne yapayım o cılız Tarık'ı? Allah uzak etsin.

"Kim?" diye sordu İlhan dehşet dolu bir ifadeyle. "Kim o zavallı adam?" Kafasına bir tane geçirdim dayanmayıp. "Of!" Saçına değmişti bir parmağım ojem bozulmuştu. "Düzelt şunu yoksa saçını kırmızıya boyarım yarın." Yapacağımı bildiğinden hemen elimi kucağına çekti.

"Ciddiyim abla, kimle görüşüyorsun? Hem babamın haberi var mı?" Bozulan parmağımı asetonlu pamukla silerken sormuştu bunu. Bu çocuğu böyle meraklı yapan neydi? A... doğru uzaktan akrabalığımız olduğu içindi.

"Babamın haberi olmayacak şimdilik İlhan, eğer söylemek gibi bir hata yaparsan bende geçen arabasını çaldığını söylemek zorunda kalırım." Bana korkuyla baktı. Gözleriyle canavar olduğumu ima ediyordu ama umursamadım.

GECEYİ KURTARMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin