❉ Yabani| Bölüm 6 ❉

100K 3.3K 294
                                    

Hazar Arslanbey

( Jamie Dornan. :) )

Uykumu bölen güneş ışığı ile gözlerimi araladım. Uyumam sanırken derin ve güzel bir uyku çekmenin verdiği rahatlık ve şaşkınlığı vardı üzerimde.

Bir ay boyunca bu evlilik mevzusu yüzünden diken üzerindeydim. Şimdi ise içim içime sığmıyordu. Yatakta yavaşça gerinip doğruldum.

Tercih listesini verirken o kadar umutsuzdum ki. Ama umutsuzluğum bir anda hediyeme dönmüştü.

Saatin kaç olduğunu tahmin etmeye çalışmıştım. Altı buçuk civarı olabilirdi. Beynim lavaboya gitmem gerektiğini bas bas bağırdığında yerimden tamamen kalkıp parmak uçlarımda yükselerek, üzerimdekileri düzeltip odadan çıktım. Şirvan'ın şu an uyuyor olma düşüncesi beni rahatlığa sevk ediyordu.

Uzun koridorda gezip beyaz bir kapının önünde durdum. Lavaboydu.

Fazla uğraşamamanın verdiği sevinçle içeri girmiştim. İşimi hallettikten sonra ise elimi yıkayıp yüzüme ayılmak adına su çarptım.

Saçlarım dün taramadığımdan dolayı karmakarışık duruyordu. Bunu es geçerek lavabodan çıktım. Çıkmamla kapının önünde bekleyen Faruk beni duraksattı.

Kapıyı hızla çarparak kapattım. Allah'ım yine nereden çıkmıştı bu köpek ya? Kalbim yine korkuyla kasılıyordu.

Çocukken annemle askeriye lojmanında kalırken başlamıştı bu korku aslında. Orada bir sürü boş arazi vardı ve her tarafı köpek kaynıyordu.

Küçücük bir köpek görmüştüm, yaklaşma gafletine girince de kocaman bir köpek sürüsü ardımdan koşmuş bayılana kadar takip etmişti beni.

Sonrası malum, asla aşmayacağım bir korku. Elimi kalbime koyarken kapıyı bir kez daha araladım. Hala orada olduğunu görmek beni hayal kırıklığına uğratmıştı.

Ama daha fazla burada duramazdım. Bedenimi tam olarak dışarıya çıkarmadan Faruğa bakıp

"Cici köpek; tatliş köpek, sen ne güzel şeysin öyle. Şimdi ben geçeceğim sende izin vereceksin tamam mı?" Dedim. Hiçbir umudum yoktu.

Geriye doğru doğru adımladığında beni anladığını düşünmüştüm. Bu beni şaşırtsa da gülerek adımladım ama yine üzerime geldi.

İşaret parmağımı sallayarak "Faruk biz az önce ne konuştuk?"

Ciddi ciddi bir köpekle konuşuyordum ve şu an üzerimde bu korku olmasa kendime kahkahalarla bile gülebilirdim.

Faruk kafasını kaldırarak ulurmuş gibi ses çıkarmıştı. Ardından birkaç adım uzaklaştı ve aramızda kilometrelerin olduğu bir yere oturdu.

Atik bir şekilde hareket etmem lazımdı. Yoksa beni yakalayıp parçalara ayırması büyük bir ihtimaldi.

Koştum, arkamdan gelmesine bakmıyordum bile. Ta ki havlayana ve patisiyle bacağıma sürtünene kadar.

Çığlığı basıp salona girdim. O da peşimden gelmişti.

Koltuğa çıksam o da çıkardı. Bende yemek masasına çıkmıştım. O koltuklardan yüksek ve çıkması zor diye

Zıplaya zıplaya havlamaya başladı. Tanrı aşkına bu nasıl apartmandı? Hiç mi rahatsız olmuyordu bu köpeğin sesinden apartmandaki insanlar.

YABANİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin