❉ Yabani| Bölüm 12 ❉

87.2K 3.1K 565
                                    

Profil hesabımda olan "Sıfır Noktası." Kitabıma bakmayı unutmayın.

"Bayıldı..."

Endişeli bir tınıyla bunu söylerken, Şirvan gözlerini bana çevirip birkaç saniye gözlerime baktı ardından Çiçek'e gözlerini çevirmişti.

Alayla Çiçek'i ayağı ile hafifçe ittirerek baktı. Ardından bakışlarını çevirdi.

"Bu oyunculuk Flash TV'de yok amına koyayım. Git bir oyunculuk kursuna falan yazıl çok meraklıysan."

Şirvan koltuğa oturup telefonun ekranını açarken, Çiçek göz devirerek yerden kalktı. Gözlerim irice açılmıştı. Numara mı yapmıştı yani?

"Ya abi, telefon özel alanım. Sana dava açsam bir sürü tazminat alırım. O yüzden sal telefonumu."

Telefonu ona uzatıp "Parmağını okut!" Dedi emir verir gibi.

"Abi senin derdin ne?"

Hırçın bir çocuk gibi çıkmıştı sesi.

"Benim derdim yok, senin derdin ne onu öğrenmeye çalışıyorum."

Çiçek'in gözleri dolarken, "Önemli değil. Valla önemli değil." dedi.

"Gözlerini dolduracak kadar bir şey yaşadıysan o konu önemlidir. Ben babana söz verdim. Seni kimsenin üzmesine izin vermem."

Çiçek gardını alarak Şirvan'a sertçe baktı.

"Abi bırak, büyüyeyim artık. Hayatımda, hayatımın her döngüsünde sen yanımda olamazsın ki. Düşeceğim, kalkacağım. Düşe kalka yaşayacağım. Bu hayat tek bir düzlükte ilerlemiyor. Her zaman mutlu olmazsın. Sürekli mutlu olursan mutluluğun değeri kalmaz ki. Biraz da düşmen gerekiyor yaşadığım hayatın değerini anlamam için."

Şirvan ifadesizce Çiçek'in söyledikleri dinlerken Hazar, ben ve Güven olanları izliyorduk sadece. Ne yapabilirdik ki zaten?

Yüzündeki öfke, yavaş yavaş yelkenlerini suya indirdi.

"Ne yaşadığını bilmiyorum Çiçek ama sanırım yaşadığın şey iyi gelmiş sana. Olgunlaştırmış, zeki birine dönüştürmüş seni."

"Ben normalde de zeki biriyim abiciğim."

Şirvan alayla sırıtırken

"Allah bu yalanından sonra seni nasıl yamultmadı hala anlamış değilim."

Çiçek kenarda duran kırlentlerden birini ona atıp, tekrar masaya oturdu.

Bana muzip bir şekilde sırıtmayı da ihmal etmemişti. Bende ona gülümserken o da masaya oturdu.

"Akşam Zafer baba aradı. Bugün annenle mi buluşacaksın?"

Çiçeğin gülümsemesi bir anda tuzla buz oldu. Sanki bu üzgünlüğün sebebi, annesiyle ilgili bir meseleden kaynaklanıyordu. Öyle hissediyordum.

"Aslında, eğer Aden ayağını sakatlamış olmasaydı onu da benimle götürecektim. Ama tek başıma gideceğim bugün maalesef ki. Ona bir şeyler gösterecektim, bizimkiler ile de tanıştıracaktım. Üniversitede yalnız kalmasın diye."

Bana döndüğünde gülümsemeyle karşılık verdim.

"O uğursuz arkadaşlarını ondan uzak tut. Bu konu tartışmaya kapalı. Netim bunda Çiçek."

Keskin bir şekilde bu sözleri söylemişti.

"Ayh abi benim arkadaşlarıma uğursuz demeyi keser misin? Hepsi de clean family çocukları."

YABANİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin