Telefonu kapattığında bakışları bana döndü.
"Seni eve bırakıp öyle alacağım Hazar'ı. Dinlen ben gelene kadar. Ayağını yorma!"
Sesi emir verir gibiydi. Ses etmedim. Etmek istemedim daha doğrusu.
En mantıklı olan buydu zaten. Ama buna rağmen Şirvan'a kafa atmak istiyordum.
Sessiz bir yolculuğun sonunda eve tekrar geldik. Beni kucağına alıp arabasının anahtarını başka bir valeye verdi. Diğerine ne olmuştu? Neyse artık o iğrenç bakışlara maruz kalmayacaktım.
Asansöre binip biraz bekledikten sonra asansör durdu. Kendi dairesinde değil de yan dairenin hemen önünde durmuştu. Çiçek'in dairesi. Kapıyı yavaşça çaldı.
Çiçek kapıyı açmıştı. Az önceki haline inat bu sefer yüzünde makyaj yoktu. Üzerinde ise sade bir eşofman takımı vardı.
"İşim var benim. Senin yanında kalsın biraz. Çok vakit almaz gelmem."
Sanki fazlalıkmışım gibi konuşuyordu.
Ayh Aden sen ne ara bu kadar alıngan oldun öyle? Gelecekte bir daha karşına çıkmayacaktı bile bu adam.
Çiçek ayağıma bakarken "Tamam abi." Dedi, hâlâ Şirvan'a bozuk atıyordu.
Şirvan'ın geçmesi için müsade ettiğinde, Şirvan'ın ev planına göre aynı, ama burada yaşayan insanların zevkine özgü; dizayn edilen daireye girip, açık mavi koltuğa oturttu beni.
Şirvan'ın karamsar dizaynıyla karşılaştırıldığında bu ev ferah kalıyordu.
Koltuğa otururken, bu halde olmamın sebebi olan Faruk'u tasmalı bir şekilde bir yere bağlanmış gördüm.
Cidden böylesi en iyisi olmuştu. Hayvan düşmanı değildim, sadece büyük bir fobim vardı. Yoksa Faruk'un böyle bağlanmasına asla izin vermezdim.
"Telefonun nerde?"
Bana verdiği telefonu ve kredi kartını nereye bıraktığımı anımsamaya çalıştım. En son düşmüştüm ve düşerken peşine düşemezdim elbette ki.
"Düştü galiba."
Şirvan sıkıntılı bir nefes verip cebinde bulunan dairenin anahtar kartını Çiçek'e uzattı.
"Telefonu evden al." Çiçek sıkılmış gibi, ayaklarını yere vura anahtarı alıp odadan çıktı.
Bakışları tekrar üzerimde dolandı.
"Çiçeğin ne için buraya geldiğinden haberi yok. Ağzından çıkan kelimelere dikkat et. Şüphelenmemesine de özen göster aynı zamanda. Zaten bir saate gelmiş olurum ben."
Kafamı sıkıntı ile sallarken, kapının açılma sesinden, onun geldiğini anladım.
Şirvan beni üstten üstten süzüp ardından, ona döndü.
Çiçek'e yaklaşıp saçından öptü. Madem bu kadar kadınlara istediğinde iyi davranıyordu, o zaman neden bana bu kadar kötü davranıyordu? Seni öpmesini mi istiyorsun Aden? Hayır, bunu istemiyordum. Yabani gibi davransın istemiyordum sadece.
Benden rahatsız gibiydi. Sonradan bana dönmüştü tekrardan.
"Ben gelene kadar başına iş açmamaya çalış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANİ
ChickLit• Daddy issues • || Mardin'den Kaçış Serisi: I || * Kurgu ve isimler değiştirildi. "Bazen evler, dört duvar olmaz." Kadın küçücüktü fakat adamın kalbinde adamdan bile daha daha büyük bir yer kaplamıştı. Bunu kabul edemiyordu adam. Kırıyordu döküy...