❉ Yabani| Bölüm 8 ❉

93.2K 3.1K 807
                                    

Bu acıyı hissetmediğim bir anın tam içinde hapsolmak istiyordum. Çok acıyordu. Beynimi uyuşturacak kadar.

Faruk ise artık benim tam dibimdeydi ama hareket ettiğim an, çok acıyacaktı ayağım. Hareket etmememe rağmen bu kadar acı çekiyordum zaten; hareket etsem kim bilir ne kadar acıyacaktı?

Yere kapaklanmıştım. Ayağım yan dönmüştü. İçli içli ağlıyordum. Mosmor olmuştu, eminim.

Yerde öylece bekledim ve gözlerimi kapattım. Ta ki Şirvan beni yerimden nazikçe doğrultana kadar. Sağ bileğimi  hareket ettiremiyordum. Ters ve dikkatsiz bir şekilde düştüğüm için ayağım burkulmuştu. Yani emin değildim ama.. Kesin öyleydi.

"İyi misin, ağlıyor musun?"

Şirvan'a baktığımda ne yapacağını bilemez bir hâlde olduğunu gördüm. Korku dolu bir ifade ile bakıyordu bana.  Ama bu alayla sırıtmama engel olamamıştı.

"Evet iyiyim. Zevk aldığım için ağlıyorum. Sorun yok ya."

Dediğim şeyle, ciddiyetle bakan suratı alaycı bir hal aldı. Niye gülmüştü ki?

"Aslında farklı aktivitelerden de zevk alabilirsin ama tercih senin tabi ki."

Resmen benimle eğleniyordu ve benim tepem atıyordu.

Hıçkırarak kafamı dizime yaslarken, acının katlanılmazlığı canımı yakıyordu. Elindeki telefonu arayıp bir numaranın üstüne tuşladı.

"Çiçek gel buraya!"

Kapının dışında bekliyordu sanırım. Bir kapı tıkırtısının ardından içeri geçti. Ve böyle bir manzarayla karşılaşmayı beklmediği için gözleri büyüdü.

"Abi ne oldu burada?" Onun endişeli sesiyle daha çok ağlama isteğiyle dolmuştum.

"Dolaptan buz getir!" Koşturarak mutfağa gidip küçük bir buz torbası getirdi.

Morluklarımın üzerine bastırdığında ayağımı geri çekmeye yeltendim ama izin vermedi. Verse bile çok acıdığı için tamamen çekebileceğimi düşünmüyordum.

"Abi bu nasıl oldu ya?"

Şirvan ters ters baktığında Çiçek boyun bükerek sustu.

Merakla bana ne yapacağını izliyordu Çiçek. Ben de kurbanlık koyun gibi izliyordum.

Sanki düşmanıymışım gibi bastırıyordu bileğime buzu. Zındık.

"Biraz daha dikkatli olsana kızım.'' 

"Dedi, köpekten korktuğumu bile bile yanına çağırıp, saldır oğlum diyen şahıs."

Kinayeyle bunu söylerken Çiçek sertçe baktı Şirvan'a.

"Yuh abi. Çüş yaniiii...''

"Çiçek evine git!"

Çiçek'in kaşları çatıldı.

"Gitmiyorum!"

Şirvan sabır diler gibi yukarı bakıp, ardından şeytani bir gülümsemeyle baktı ona. Zaten şeytandı.

"2 dakika içinde buradan kaybol bücür. Yoksa bana anlattığın ama babanın bilmediği, hayatındaki o veledi anlatırım."

YABANİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin