❉ Yabani| Bölüm 13 ❉

82.3K 2.9K 149
                                    

Yaklaşık bir haftadır Şirvan eve gelmiyordu. Gelmek zorunda da değildi ama nerede kalıyordu?

Burası onun eviydi sonuçta. Resmen adamın evini işgal etmiştim, bu düşünce beni rahatsız etti.

Hazar benim iyiliğimi düşünüyordu ama Şirvan'dan da bu kadar fazla iyilik istemesi fazla diye düşünmeye başlamıştım artık. Faruk konusunda çok yükleniyordum ona keza. Keşke korkmasaydım diyordum sürekli içimden. Elimden bir şey gelmiyordu ama.

İnsanların yabancı insanlara belli bir süre dayanabilme özelliği vardı. Ben de evimde sanırım rahat olmak isterdim. İnsani şekilde her şeyi ele almaya başlamıştım sanırım. Ve mantığım burada, Şirvan'a çok fazla yük olmamam gerektiğini söylüyordu.

Ama bir yandan da aklıma, Şirvan'ın hiç biriyle yaşama şansı olmadığı için bocaladığı geldi.  Bence de bu çok mantıklıydı, uzun bir süre yalnızlığa alışınca da, diğer insanların fikrine çok önem vermek zorunda  hissetmemişti kendisini. Bu yüzden sert olabilirdi.

Ama bu bana köpek saldırtacağı anlamına da gelmiyordu. Ya da tehdit edeceği anlamına.

Sinirim bozulmuştu yine, son düşündüğüm şey ile. O gün beni tehdit ederek gitmişti. Zaten tehdit etmek dışında bir dil kullanmasını da beklemiyordum.

Dudaklarımı bükerek mutfağa doğru adımladım. Ayağım sonunda iyileşmişti. Güven gelip sökmüştü alçımı. Sanırım Şirvan söylemişti. Bilmiyorum.

Gerçekten sevinmiştim bu duruma. Azap gibi hissettiriyordu başkalarından yardım almak. Tam mutfağa girdiğimde evin zili çaldı bir anda.

Tam zamanında gelmişti yine Ahmet. Şirvan burayı tam olarak bilmediğimden dolayı, aç kalmayayım diye bu çocuğu bana her sabah gönderiyordu. En azından az da olsa düşünceliydi. Aç bırakmamıştı beni.

Nasıl besleniyordu bilmiyorum ama evde o gittiğinde hiçbir şey yoktu.

Zengin olduğu aşikardı, peki neden yemek yemiyordu ki?

Gittikçe vampir olduğundan şüphelenmeye başlamıştım bu adamın.

Düşündüğüm şeyle gülerken kapıyı açtım. Ahmet olmasını beklerken Şirvan'ı görmek şaşırtmıştı beni. Uzun zamandır beni merak içerisinde bırakan adam şimdi tam karşımdaydı. Aslında rahatlamam gerekiyordu ama tek hissettiğim şey şu an sadece utanç duygusu olduğuydu. Şirvan'ın sert bakışları üzerimi bulurken kapının arkasına saklandım hızla.

Utanç tüm vücudumu sardı. O uzun süre evde olmayınca, biraz daha gelmez zannetmiştim ama şu an tam karşımda, bana sert bir ifadeyle bakıyordu.

Ben kapının arkasındayken bir de Hazar gelmişti yetmez gibi. Tam kapının önüne geldiğinde Şirvan'ın kaşları daha derin çatıldı.

İnsan bir haber verirdi geleceğim diye ya. Hayır boşuna mı icat edilmişti bu telefon? Adamın eviydi, istediği zaman gelirdi, ne saçmalıyordum acaba?

"Hazar iki dakika benimle gel."

Şirvan dışarı çıkarken Hazar'da kaşlarını çatarak peşinden gitti. Şirvan kapıyı tam kapatmayarak uzaklaştı.

Ne yapmak istediğini anlayarak minnetle ona baktım. Ardından koşturarak odama girmiştim.

Üzerime dizlerimin altına biten bir elbise giydim alelacele. Hazar, Şirvan evde olmadığı zamanlarda eve gelmemişti. Mardin'e döndüğünü düşünmüştüm bu yüzden. Ama dönmemişti.

YABANİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin