YABANİ

❉ Yabani| Bölüm 18 ❉

Beni sinirlendirmek için yapıyordu. Gerçekten beni sinirlendirmek için yapıyordu bu pislik; başarıyordu da.

"Aden ben çıkıyorum, Güven'in arabası yolda kalmış. Haber ver Şirvan'a!"

Hazar'ın bağırmasıyla Şirvan'dan gözlerimi aldım. Tamam diyecekken "Duydum." Dedi o erken davranarak.

Şirvan'ın bağırmasının ardından sadece kapı sesi duyuldu. Şimdi bu evde yalnız olmak garip bir hissiyat vermişti. Sanırım bu odada artık kalmasam iyi olurdu.

Göz teması kurmadan, hızlıca kafasındaki yarayı temizledikten sonra küçük bir bant koyup bu utanç verici andan kurtulmak adına üzerinden kalktım, fakat bileğimden tutarak aynı yere oturttu.

"Bıraksana! Gideceğim." Gözleri öfkeli bir halde bakıyordu şimdi.

"Bir şey konuşacağız."

"Konuştuk sanıyordum. Ayrıca bence biz bir daha mümkünse konuşmayalım. Sonu hep kavga oluyor. Üniversite başladığında Hazar'dan beni okul yurduna yerleştirmesini isteyeceğim. Can borcun var diye beni evinde tutmak zorunda değilsin."

''Sana kötü bir şey yapmışım gibi aşırı tepki veriyorsun Aden. Ayrıca gidemezsin, bana emanetsin. Seni yanımdan bir an bile ayıramam.''

''O soyadının benim için ne kadar önemli olduğunu bilmiyorsun Şirvan.''

Yüzü düşüncelere dalmışken konuşmaya devam etti.

''Başka çaremiz varmış gibi davranıyorsun. Elimden başka bir şey gelse, Hazar babanın soyadını senden ayırmaya uğraşmam Aden.''

Babamın adının Hazar olduğunu nereden biliyordu? Dehşet ile ona baktığımda, yüzündeki ifadeyi hızla değiştirdi.

''Babamın adını nereden biliyorsun? Tanıyor musun onu?''

"Çiçek'in arkadaşlarından uzak dur Aden." Dedi az önce söylediklerimi duymazdan gelerek.

Sorduğum soruyu görmezden gelmesi, beni daha fazla şüpheye düşürmüştü.

''Şirvan bir soru sordum, babama Hazar baba dedin. Tanıyor musun babamı?''

''İyi bir asker olduğunu biliyorum sadece Aden, vatansever oluşu bile ona baba demem için yeterli değil mi?'' Bir an olsun, babamı tanıdığı için bana yardım etmek istediği gelmişti aklıma. Yüzüm yavaşça düştü.

''Az önce dediğimi tekrar demeli miyim?''

Ne diyeceğimi düşünürken aklıma Kerem'in söyledikleri geldi. "Ne sen onları seviyorsun, ne de onlar seni. Ki bence haklılar da senin gibi şiddete meyilli ve sürekli agresif gezen birini ben de olsam sevmem."

"Aden konuşmadığın sürece çok güzel bir ağzın var."

Gözlerim adeta yuvalarından çıkarken Şirvan bu halimden dolayı sırıttı. "Hiç mi sevgilin sana iltifat etmedi kızım? Mağaradan mı indin?"

"Sen mağara adamı olduğun için iltifat etmen biraz garip geldi."

Şirvan bu halimden sıkılmış gibi kafasını kaldırdı, yüzlerimiz yan yanaydı şimdi.

"Sana istediğin kadar mağara adamlığımı gösterebilirim yavrum istersen."

Bu sefer bakışlarıma sert bir ifade eklenmişti. Nefesi aklımı kurcalıyordu. Onun alanından çıkarsam kendime gelirim diye düşünmüştüm.