|| Mardin'den Kaçış Serisi: I ||
* Kurgu ve isimler değiştirildi.
"Bazen evler, dört duvar olmaz."
Kadın küçücüktü fakat adamın kalbinde adamdan bile daha daha büyük bir yer kaplamıştı.
Bunu kabul edemiyordu adam. Kırıyordu döküyordu ama bunu kab...
Siz saçlarının ucunu mavi olarak hayal edin shsymehehhe
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzun bir süre, ne olduğunu anlayamadım. Ardından kaşlarım dehşet ile aralandı. Ne yaşamak zorunda kalmıştım ben az önce.
İçimde büyük bir öfke baş gösterirken, elimdeki tabağı üzerimden çekip, sabır dileyerek aşağıya doğru yürüdüm.
Şirvan'ın dairesinin olduğu kata geldiğimizde ise, sinir ile tatlıyı çöpe döküp, kapıyı çaldım. Kapı hemen açıldı.
Kapıyı açan Güven'di. Hızla koridordan geçip, salona girdim. Güven de arkamdan geliyordu.
Yüzümü ekşitmedim. Sonuçta onlar da misafirdi. Gülümseyerek Hazar abi ve Güven'e döndüm. Sanki kötü bir şey yaşamamışım gibi.
"Biraz daha alır mısınız abi revani?"
İkisi de bir şeylerin olduğunu anlamlarına rağmen bir şey demeden olur demişlerdi.
"Şirvan nerede Aden?"
Hazar sormuştu bu soruyu. Elimdeki tabağı gürültü ile çarpmak istesem de, sakince tezgaha bıraktım. İçimden; yaşadığım şeyin, kötü deneyimi beni kızdırmaya tekrar yetiyordu.
"İşi varmış yukarıda biraz, birazdan belki gelir."
Sesimi öfkeli tutmamaya özen gösterdim. Ayrıca Şirvan'ın da suçu yoktu. Ben zorlanmıştım onu oraya gitmeye.
O kadının sinir bozucu bir insan olduğunu düşünmemiştim.
"Dilşah, şu kızıl saçlı kadın ise uzun süre gelmez bu arada Aden. Bırakmaz onu Dilşah."
Güven'in alaycı sesi beni sinir etse de, sakin kalmalıydım.
Gazozlarını da doldururken, benden soyutlanıp, keyifle sohbet etmeye başladılar.
"Hazar, Mardin'e ne zaman döneceksin?"
Hazar bir anda kaşları çatılarak baktı.
"Niye herkes gitmemi istiyor lan?"
Hazar'ın alaycı sorusu ile, Güven göz devirdi.
"Gitmeni istediğim için değil, gideceğin günü söyle de; ondan önce bir mangal günü ayarlayalım."
Hazar'ın yüzü bir anda, yemek ismi duyunca ışıldadı.
"Üç gün daha buralardayım."
Güven kafa sallayıp, düşünmeye başlarken, benim ise aklım hala o gıcık kadında idi.
