BÖLÜM 22

325 12 0
                                    

Ali ve Elif birlikte sınıfa girdiler ve sırasında oturmuş irileşmiş gözleri ile ikiliye bakan Alp'in hizasına geldiklerinde Elif:

"İyi dersler Ali." Dedi.

"İyi dersler Elif." Diyen Ali sırasına doğru yürümeye devam ederken Elif'i kolundan çekip sırasına oturtan Alp yanakları birbirine değer şekilde Elif'e yanaştı:

"Kız valla az önce gördüklerime duyduklarıma inanamıyorum. Ben şok."

"Sanada günaydın Alp." Alp gözlerini devirdi:

"Kız günaydının sırası da var ama senin Ali denilen şu aşırı yakışıklı çete lideri ile bu kadar çabuk kaynaşman tam bir olay." Elif yüzünü ekşitti:

"Alp sen sabah sabah lahmacun falan mı yedin?"

"Yedim kız. Sen nereden bildin?"

"Alınma Alp ama soğan kokusu yayıyorsun."

"Ne! Kız sabah ağzımı kahvaltıdan sonra en az iki kere fırçaladım. Dur, dur çantamda naneli şeker olacaktı." Pembe renkli, barbie desenli çantasının minik gözünü açtı ve üzerinde gün boyu kalıcı ferahlık yazan bir şeker paketinden çıkardığı naneli şekerleri ağzına attı. Gülümsedi Elif:

"Alp yoksa senin baban lahmacuncu falan mı işletiyor?" Ellerini birbirine vurdu Alp:

"Ay kız nereden bildin? Annem ve babam Mabet meydanında lamacun salonu işletirler."

"Sahi mi söylüyorsun Alp?"

"Kuran çarpsın kız. Hem sen neden bu kadar şaşırdın? "

"Yani... nasıl söylesem. Hani senin bu durumun..."

"Durumumda ne varmış kız?"

"Hani eşcinsel olman falan... insan düşününce daha entelektüel, modern bir ailen olman gerektiğini düşünüyor." Alp'in gülümsemesi yüzünde soldu. Dertli bir soluk aldı:

"Haklısın Elif'cim ama insan ailesini seçemiyor işte. Bazen... bazen onlar yerine, aynen senin tarif ettiğin gibi kararlarıma saygılı, anlayışlı bir annem ve babam olmasını isterim."

"Ailen eşcinsel olmana karşı mı çıkıyor?" Alp kafasını iki yana salladı:

"O zaman sorun ne?" Üzgün gözleri ile Elif'e baktı:

"Bilmiyorlar." Alp'in kalçalarını ortaya çıkaran daracık pantolonuna, ojeli ellerine, sürmeli gözlerine baktı:

"Ama nasıl olur? Yani... Hiç mi anlamıyorlar?" Alp acı bir şekilde gülümsedi:

"Okuldan çıktıktan sonra üzerimi değiştiriyorum tabiki. Bizim eve üç sokak uzaklıkta terk edilmiş bir ev var. Orada soyunup giyiniyorum ve eşyalarımı orada saklıyorum." Elif'in ellerine baktığını fark etti Alp ve parmaklarını ona doğru uzattı:

"Bunlar hızlı çıkan ojeler. Oksijenli suyla sildiğim vakit hemen çıkıyorlar. Ayrıca bir kaç dakika içinde kurdukları için sabah okula gelmeden hemen önce sürüyorum." Telefonunu eline aldı:

"Bak." Ekrana bakan Elif, bol pantolon ve gömlek giyinmiş, sırtında siyah renkli bir çanta asılı, şuanki halinden daha fazla erkeksi görünen bir Alp gördü:

"Ah Alp çok zor bir hayatın olmalı."

"Tahmin dahi edemezsin. Aman neyse boşver beni. Yıllardır böyle ve artık ben bu yaşam tarzına alıştım. Sen Ali'den bahset. Bu arada taş gibi çocuk. Valla ondan korkmasam bir dakika durmaz çıkma teklif ederim hi hi hi." Elif gülümsedi:

"Çok yakışırdınız." Elif'in omzuna hafiften vurdu Alp:

"Vallahi kız öyle hi hi hi. Hadi konuyu dağıtmada nasıl oldu anlat bakalım."

ŞEHRİN ÇOCUKLARI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin