İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...
YAZAR NOTU: BU BÖLÜMÜ ARKADAŞIMIZ @reverseworld_'ye ARMAĞAN EDİYORUM... TEŞEKKÜR EDERİM HER BÖLÜMDEKİ KATILIMIN İÇİN...
"Uzun zaman oldu, annecik"
Genç kadın yerinden sıçrayarak arkasını döndü. Elindeki bardak yere düşüp parçalarına ayrıldı. Daha önce efendileri yalnızca bir kere buraya gelmişti o da oğlunu almak içindi. Ancak odanın kapısının açıldığını bile duymamıştı.
Lord Simon, kollarını göğsünde birleştirmiş neşeyle ona bakıyordu. "Bana öyle bakma, tatlım" dedi en sonunda ön doğru giderek. "Korkmana gerek yok. Sonuçta sen benim değerli varisimin annesisin. Sana zarar veremem"
İnandırıcı olmaktan çok uzak sözlerdi. Korkusunu dizginlemek için derin bir nefes alıp verdi. "Şaşırdım sadece" dedi başını eğerek. "Gelmenizi beklemiyordum, efendim"
Simon, nazikçe kadının çenesine dokundu. "Burası benim kalem" dedi ancak sesindeki tınıda o nezaket yoktu. "Burası bana ait" derken fısıldıyordu çenesindeki eli aşağı doğru kaydı. "Her şey ve herkes bana ait"
İstemiyordu. O kadar korkuyordu ki sadece çığlık atarak kaçmak istiyordu. Lord Simon, onun arzusunu fark etmişti ki gülümsedi. Elleri kadının bileklerini sertçe tuttu ve onu sertçe ileri çekti. Yana çekilerek salonun kapısından ileri itti onu ve koltuğa doğru attı.
Ne olduğunu anlamayarak doğrulmaya çalıştı ama erkek onun başını kaldırmasına izin vermedi. Kafasından tutup sertçe aşağı bastırdı. Erkeğin eli ensesine doğru gitti ve o kadar sert sıktı ki genç kadın elinde olmadan çığlık attı.
Gözleri yaşarmıştı. Dişlerini sıktı ve kendisini kurtarmak için çırpınmaya çalıştı. Bunu unutmuştu. Nasıl bir şey olduğunu unutmuştu. Geçen zaman ve Cael'in dokunuşları ona her şeyi unutmuştu. Bu adam zevki bu şekilde alıyordu.
Karşısındakini aşağılayarak, onun canını yakarak. Elbisesinin eteğini yukarı çektiğini hissedebiliyordu. Kadının üzerine doğru eğildi. Nefesini kulağında hissettikçe midesi bulanıyordu. "Sende diğerlerinden farklı değilsin" diye fısıldadı. "Sadece beni memnun etmek için varsın"
Çığlıklarını susturmaya çalışıyordu. Dişlerini yastığa geçirdi. Ona bu keyfi vermek istemiyordu. Gözleri yanıyordu. Gerçekten canı çok yanıyordu. Kusmak istiyordu. Onun varlığını içinde hissedebiliyordu ve bu her anı bedenini kirletiyordu.
Kahkahalarını ve inlemelerini duyabiliyordu. İçinin nefretle doluyordu. Bunu beklemiyordu. Hem kendi bedeninden hem de buradan nefret ediyordu. Tırnakları o kadar sert koltuğa geçti ki kumaşın içine geçti. Bütün anıları ayağa kalkmıştı.
Jerome'a hamle kaldığı gece gibiydi aynı. Bunun işe yaramayacağını bilmesi gerekiyordu. Onun metresi olmak cehennem azabı gibiydi. Jerome'u görebilmesi buna katlanmak zorundaydı. Ancak onun gücüne ayak uyduramayacağını biliyordu ama bu kadar fark olduğunu tahmin etmemişti.
Lanet olası Cael, ona zevkin ne olduğunu tattırdıktan sonra böyle bir şeye katlanmak o kadar zordu ki. Alt dudağını sertçe ısırdı. O kadar sertti ki ağzına kan tadı geldi.
Simon, saçlarını yumruğuna doladı ve başını kaldırdı. "Cael'in seni saklama çabaları tamamen gereksiz" diye fısıldadı kulağına doğru. "Sen istesen de istemesen de her zaman benim elimin altında olacaksın"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
METRES
FantasyCİNLERLE TANIŞIN! HALKIN ZAYIF VE GÜÇSÜZ OLDUĞU, ASİLLERİN İSE GÜÇLE DONATILDIĞI SİSTEMDE ASİL ERKEKLER ÇOCUKLARINI DOĞURMALARI İÇİN KÖLE KADINLARINI TERCİH EDERLER.... BRİANNA, EFENDİSİNİN OĞLUNU DOĞURMUŞ ÇİÇEĞİ BURNUNDA ANNE OLARAK. OĞLUNDAN AYRIL...