Bölüm 22

1.6K 246 41
                                        

GECİKME İÇİN ÖZÜR DİLERİM ARKADAŞLAR... ANCAK AKSAKLIKLARLA BİRLİKTE BAYRAMIN ARAYA GİRMESİ BİRAZ SORUN OLDU... SİZLERE İYİ OKUMALAR DİLİYORUM... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...


 Biraz zamana ihtiyaçları vardı ama burada da kalamazlardı. Her ne kadar Cael hayatını orada sonlandırmakta bir sakınca görmese de. Sevdiği kadınla birlikte olmanın verdiği o özel his... Bunu daha önce hiç yaşamadığını fark etmiş olmak çok tuhaftı.

Kaleye hemen dönmek iyi bir fikir miydi acaba? Bütün askerlerin dışarı çıktıkları bir zaman olduğu için hizmetçiler ve Simon dışında kimse kalmamış olmalıydı.

O zaman bu iyi bir zaman mıydı? Nasıl olacağını bilmiyordu. Bütün kaleyi yakıp yok edebilirdi ama Simon ile savaşamazdı. Ona gücü yetmezdi. Gerçi Simon'un da ona gücü yetmezdi. Onu öldürebilmek için kendi üzerindeki mührü yok etmesi gerekiyordu.

Bu yüzden tek bir yol vardı. Georgia'nın eski bir arkadaşına ulaşması gerekiyordu. Tıpkı onlar gibi beyaz bir fae üstelikte soyluydu. Tabi ki onları saklayamazdı ama en azından bir yol bulmalarını sağlayabilirdi. Yine de kalesi biraz uzaktı.

Bir de oraya gündüz gözü ellerini kollarını sallayarak giremezlerdi. Her şekilde şuan aranan suçlulardı ve bir soylunun bebeğini kaçırmışlardı. İşin kötü tarafı belki de kendisiyle görüşmek istemeyebilirdi. Ancak o çok özel bir kadındı. Georgia ona her zaman yardımcı olabileceğini söylerdi. Simon'un gücü ona her kapıyı açtığı için Cael'e başka kapılar açması gerektiğini düşünmüştü.

Bu zamana kadar bunun gerçekten bir işe yarayacağını düşünmemişti ancak şimdi düşünüyordu da Georgia aslında bu günleri görmüş olabilirdi. Belki de onun bir gün âşık olmasını dilemişti.

Babaları her zaman Simon'un tarafında olduğu için belki de bir şekilde kendini Cael'e destek olmak durumunda hissetmiş olmalıydı.

Açıkçası bu şekilde yolculuk etmek gerçekten çok zordu. Bebek, ne durumda olduklarını anlayabilecek durumda olmadığı için ağlamaları onları büyük sıkıntıya sokuyordu. Ancak açık söylemek gerekirse söylenmeye hakları yoktu. Jerome, normalden daha sakin bir bebekti.

Gizlenerek ve hızlı bir şekilde ilerlemek zorundaydılar. Etraflarında sürekli atlılar geziniyordu ve bu yüzden Cael'in sürekli bir kalkan sarması gerekiyordu. Ancak koruyucu olmadığı için bu normalden daha da güç harcıyordu. Kalkan güçleri yoktu sonuçta. Az çok bildiği minik şarlatanlık büyüleriydi. Çok da işe yaramayacaktı.

Bree'nin durumu da kendisinden daha iyi değildi. Sürekli olarak bebeği, kendisini ve Cael'in bedenlerini güçlendirmek için güç harcıyordu. Bu şekilde hemen yorulmamalarını sağlamaya çalışıyordu.

Doğru düzgün dinlenebilecek vakitleri çok yoktu. Belki Helen bu konuda yardımcı olabilirdi. Gerçi ondan çok bir şey beklemek sonunda hayal kırıklığına neden olabilirdi. Sadece elinde başka bir ihtimal olmadığı için bunu yapmayı seçiyordu.

Bir ihtimal üzerindeki mührü bozarsa ve Bree ile Jerome'u bir süreliğine yanına almayı kabul ederse o zaman Simon'un işini bitirmek için bir şansı olabilirdi.

Ormandan bir an önce çıkmaları gerekiyordu. Ancak sorun ondan sonrasıydı. Ormandan sonra düzlük bir alan geliyordu ve saklanabilecekleri bir yerleri olmayacaktı. Yalnızca uçsuz bucaksız gibi görünen çöldü.

METRESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin