METRES

Bölüm 5

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR.... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

O kadar yorgundu ki uzun süre kesintisiz uyumak istiyordu. Ne yazık ki bunu yapabilecek gücü yoktu. Çoktan ikinci baloyu geçmişlerdi ve üçüncüsüne doğru adım adım ilerliyorlardı. Bir balo bittikten sonra arkasındaki pisliği temizlemek bir hafta sürüyordu zaten. Bir hafta yeni yapılacak balonun kurulumuydu.

Son balo diğer ikisinden daha büyük olacaktı. Bu bebeğin tanıtımıydı ve halktan olanlar bile orada olacaklardı. Herkes gelecekteki efendileriyle tanışmaya geliyordu ve onlara bir geceliğine bile olsa efendilere hizmet edildiği gibi hizmet edilecekti.

Sonrasında herkes biraz rahatlayabilecekti. Cael, seçilen on hizmetçi, beş aşçı ve üç dadı ile doktor dışında herkese iki gün izin verilecekti. Normal hayatlarına bir an önce dönmek istiyordu artık.

Bu arada balo arasında onu yıpratacak en büyük şey Bree'den bebeği almaktı. O anın yaklaştığını biliyordu. Efendisi onu her çağırdığında o kritik emri vermesini bekliyordu. Bu gergin bekleyiş onu en çok yoran şey olmuştu. Biraz da belki de bu yüzden ondan kaçınıyordu.

Yanına gitmeyi bir yanı çok istiyor diğer yanı ise hiç yanaşmıyordu. Yakında onun kalbini en çok kıracak kişi olacaktı. Kendi kendine ondan uzak durmanın kadın içinde daha iyi olduğunu söyleyip duruyordu.

Yine de ne kadar uğraşırsa uğraşsın asla tamamen yalnız kalamıyordu. Akşam olup yatağına yattığında o hemen yanı başında bitiyordu. Hayal gücü onu terk etmiyordu. Belki de bu yüzden kendini normalden daha çok hırpalıyordu. Yorgunluktan bayılmak istiyordu ama asla o kadar iş çıkmazdı. Cael güçlü bir faeydi.

Dalgın bakışlarını salonda gezdirdi. Temizliğin tamamlanması bitmeden yeni hazırlıklar yapılıyordu. Hizmetçilerin bir kısmı temizlerken bir kısmı yeniden kurulum yapıyordu. Hepsinin güçlerini kullanmalarına izin verilmişti. Normalde el ile iş yapmalarını isterlerdi ancak Cael bile o kadar acımasız değildi.

"Çok çalışıyorsun"

Erkek yanına gelen kadının varlığını fark etmemişti. İrkilerek doğruldu. Leydi Dolores, üzerinde kırmızı renkli ve göğüslerini neredeyse açığa çıkaran bir elbise giymişti. Sarı saçları bir çiçekle birlikte dağınık topuz yapılmıştı. Kesinlikle baştan çıkarmaya oynuyordu.

Başını eğerek selam verdi. "Hoş geldiniz, Leydim" dedi sakin bir şekilde. "Özür dilerim geldiğinizi duymadım"

Dolores, şuh bir kahkaha attı ve gülüşünü yelpazesinin arkasına gizledi. "Hadi ama Cael" dedi neşeli bir şekilde. "Sen ve ben bundan çok daha yakınız diye düşünüyorum. Bu kadar resmi olma"

Cael'in tercih etmediği bir yakınlıktı ama bunu dile getirecek değildi. Tabi ki bunu dile getirecek değildi. Kendisine kaçınmak için bir yer arıyordu. Bugün hiç ama hiç havasında değildi.

Onun sessizliğine karşılık Dolores, yelpazesini indirdi ve dudaklarını büzdü. "Yeterince yakınlaşamadığımız görülüyor" derken bundan memnun olmamış gibiydi. "O zaman yatak odamda bu konu üzerine bir görüşsek iyi olacak"

Emir veriyordu bu şekilde Cael'in onu reddedemeyeceğini çok iyi biliyordu. Erkek hafifçe başını eğdi. Ona doğru bir adım attı.