14. Bölüm

620 43 14
                                    

2019

Güneş

Üç aydır Varto'daydık. Oğlum dört aylık olmuştu. Çok güzel bir yerdeydik. Ormanın yeşilliğin içinde iki katlı bir evdi. Medet ve Salih yürümeye gitmişlerdi. Bende evde yemek hazılıyordum. Şişmiş karnımı okşadığımda dışarda sesler duyduğumda pencereden baktığımda tanımadığım eli silahlı adamlar gördüm. Sakladığım silahlardan bir tanesini elime aldım. Telefondan Salih'i aradığımda telefon çekmiyordu. Eve yaklaşmaya başladıklarında açık pencereden nişan alıp sıkmaya başladım. Açık camdan Salih diye bağırmıştım. Silahım'ın kurşunu bittiğinde yere çömeldim. Açılan kapıda adamlar kolumdan tutarak dışarı çıkardılar.

"SALİİİİH!"

Salih'in adını bağırdığımda ilerden Medet'le koşarak geldiklerini gördüm. Şişmiş karnımla hareket etmek zordu. Hamile olmasaydım adamları yere sermiştim bile.

"SALİİİH!"

Ağlamaya başlamıştım çok çaresiz hissediyordum. Arabaya bindiğimizde arkama Salih'e bakmaya başlamıştım. Yorulduğum için arkama yaslanmış ağlamaya başlamıştım. İki yanımda duran gençlere baktım. Çok gençlerdi.

İstanbul'a gelmiştik hatta Çukur'a gelmiştik. Camdan dışarı bakmaya başladığımda tanıdık sokakları gördüğümde ağzım açıldı. Koçovalı evine gelmiştik. Arabadan indiğimizde etrafta dolaşan çocuklara baktım hepsi kareli gömlek giymişlerdi.

İdris babanın çalışma odasına girdiğimizde etrafa bakıyordum. İçerde iki kişi vardı.

"Hoşgeldiniz Güneş hanım ben Mahsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Hoşgeldiniz Güneş hanım ben Mahsun."

Koltukta oturan kel ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Merhaba canım Çeto bende."

"Yani?"

Mahsun güldüğünde masaya yaslandı.

"Bir süre misafirimiz olacaksın."

"Neden?"

"Kocan Vartolu bize lazım hıhı."

"Ne istiyorsunuz?"

"Çok soru soruyorsun anam babam."

"Sorarım tabi hem beni kaçırıyorsun hemde kocamın işine yaracağını söylüyorsun."

Mahsun boğazımdan tutup duvarı yasladı.Nefesim kesiliyordu.

"Anam babam kadını öldüreceksin,lazım bize o hıhı."

Mahsun boğazımı bıraktığında dizlerimin üstüne çöküp öksürmeye başladım. Elim karnıma koyup okşadım. Çeto götürün dediğinde beni eve sokmuş aşağıya kilere kitlemişlerdi. Yere yatak koymuşlardı.
Yatağa oturup Salih'in beni bulmasını dua etmeye başladım.

"Beni daha önce kurtardın Vartolu Saadettin. Şimdide kurtaracağını biliyorum Salih."

•••

Dört aydır burada kalıyordum.Salih'i duymuştum  türkü söylediğini. Burda olduğumu biliyordu ama gelemiyordu. İdris babaların başına gelenleri duymuştum. Daha doğrusu Mahsun sanki çok maharetmiş gibi anlatmıştı. Nedret,Acar,Paşa daha niceleri gitmişti.

Kapı açıldığında içeri giren kısa boylu konuşmayan adamdı. Kucağında bebeği bana verip dışarı çıktı. Uyuyan bebeği kucağımda sallayıp duruyordum. Kimin bebeğiydi bilmiyordum ama ben bebeğimi kucağıma almadan Salih bizi kurtaracaktı.

İnşallah.

<•••>

Perestiş -Salih KoçovalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin