2019
Salih
İDRİS KOÇOVALI ÖLMÜŞ LAN! BABAM ÖLMÜŞ! SİZ NİYE YAŞIYORSUNUZ LAN! BU DÜNYA İDRİS KOÇOVALI'YA KALMAMIŞ SİZE Mİ KALACAK LAN. İDRİS KOOVALI ÖLMÜŞ! DUYUYOR MUSUNUZ LAN İDRİS'İN OĞULLARI. BENİM BABAM! BENİM BABAM!
Cumali abi bağırdığında nefes alamadığımı hissedip arkamı döndüm. Arkamda birisinin yere tükürdüğünü görmüştüm. Ağlamaya başladığımda banyoya ilerleyip yüzümü yıkadım. Gözlerimi sıkıca kapatıp bir süre öyle kaldım. İçeri gittiğimde hepsinin yüzüne teker teker baktım. Tüküren adamı yakasında tutup çekmiş yüzüne yumruk atmıştım. Yüzünü tutup tükürdüğünü yere bastırmıştım. Karşıdan elinde şiş olan adam üzerime geldiğini gördüğümde elini yakalamış şişi elinden almış boynuna saplamıştım. Yerdeki adam kalktığında göğsüne şişi sokmuş yere düşmesini izlemiştim. Karşımda duran adamlara baktım.
"Azer Kurtuluş'u sikeyim. GÖTÜ YİYORSA GELSİN BURAYA!"
Arkamı dönüp yatağıma uzandım.
Güneş
Bahçede örtü sermiş İdris'le oyun oynuyorduk. Damla elinde tepsi ile gelmiş yanıma oturmuştu.
Kahveyi bana uzatırken teşekkür etmiştim. Sessizce kahveleri içmiştik."Damla?"
"Güneş?"
"Birkaç saat İdris'e bakabilir misin?"
"Bakarım tabi bu yakışıklıya. Sen nereye?"
"Mezarlığa."
Kafasını salladığında ayağa kalkıp hazırlanıp çıkmıştım. Elimde papatyalarla mezarlıkta ilerliyordum.
KOÇOVALI AİLESİ
Mezarlığın önünde durduğumda Akşın'ın mezarının önünde durdum aylar geçmesine rağmen mezarlığın üstü çiçeklerle kaplıydı. Elimdeki çiçeği bırakmıştım. Gözümden akan yaşı hızla sildim. Sağ tarafa baktığımda İdris babanın mezarı duruyordu. İç çekip gökyüzüne baktım. Duamı okuduktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Eve geldiğimde İdris'i kucağıma almış karnını doyurduktan sonra odaya çıkartıp uyutmuştum. Aşağıya indiğimde annemlerin masaya oturduğunu görmüş,bende yanlarına giderek yerime oturmuştum. Bir süre sonra Akın da gelmiş, yemeğe başlamıştık.
Birkaç ay geçmişti Salih ve diğerleri hala içeridelerdi. İki üç defa İdris ile görüşmeye gitmiştik. Salih Çukur'dan çıkmamı istemiyordu. Bize bir şey yapacaklar diye korkuyordu.
İdris uyuduğunda aşağıya inmiştim. Kapıdan çıkmış Medet'nin halini hatırını sormuştum. Eve geri girdiğimde mutfağa ilerledim. Damla ve Karaca bir şeyler konuşuyordu ben gelince susmuş bana bakmışlardı."Güneş yenge bir baksana."
Karaca bana seslendiğinde yanlarına ilerledim.
"Ne oldu?"
Karaca Damla'ya bakmıştı. Damla iç çekmiş konuşmaya başlamıştı.
"Akın galiba yanlış şeyler yapıyor."
"Ne yapıyor?"
"Bizde bunu öğrenmeye çalışıyoruz."
Kafamı sallamıştım.
"Ne yapıyoruz?"
Bana gülümsediklerinde bende gülümsemiştim.
<•••>