2020
Salih
Elimde oğlumla karımın fotoğrafına bakıyordum. Arkasında döndürdüğümde güzeller güzeli karımın yazısı vardı.
Sevgilim;
Seni çok özledik. İdris bugün bir yaşına girdi. Yavaş yavaş büyüyor oğlumuz.
Seni çok çok çok özledim. İlk defa ayrı kalmıyoruz ama her geçen gün daha fazla özlüyor hasretini çekiyorum. İdris seni unutmasın diye fotoğraflarını gösteriyorum. Biliyorsun oraya getirdiğimde hep ağlıyor durmuyordu.
Sevgilim biliyorsun ama ben yine de söylemek istiyorum ben ve oğlum seni çok seviyoruz ve ne yaparsan yap arkandayız.Kızıl saçlı karın ve Jr.İdris
Gözlerimin dolduğu hissettiğimde sıkıca yumdum. Tamda Sultan hanımın geldiği günde. Babamın katilini bulmamı istemişti. Bir yerde bir adam ben İdris Koçovalı'nın katiliyim diyormuş. O hapishaneye geçmem lazımdı.
Bulacaktım babamın katilini bulup kendi ellerimle öldürecektim.
Güneş
Akın'ın teslimatını engellemiştik,o günün akşamı Akın eve geç ve sinirli gelmişti. Odamın penceresinde gayet belli oluyordu siniri. Ertesi sabah kızlara anlattığımda kendi aramızda kıkırdamıştık. Bir hafta sonra Salih'in başka bir hapishaneye geçtiğini duymuştum. Medet'e sorduğumda merak etmememi söylemiş oda ortadan kaybolmuştu.
Evde İdris'i yıkamak için banyoyu hazırlamıştım. Oğluşumu kucağıma aldım.
"Anneyle bıcı bıcı mı yapacaksın sen."
Boynunu öptüğümde gülmeye başlamıştı. Banyo yaptıktan sonra odada üstünü giydirmiş aşağıya inmiştik.
Annem ve Karaca'nın mutfakta sesleri geliyordu. Yanlarına gittiğimde ikisi de gülümsüyordu."Ne oluyor hanımlar?"
"Yenge,Yamaç amcam geldi. Kahvede şimdi."
"Bu akşam gelir o zaman? Anne yemek hazırlayın mı?"
"Hazırlayalım kızım iyi akıl ettin. Yamaç'ın sevdiği yemekleri yapalım."
Kafamı sallayıp İdris'i Karaca'ya verdim.
"Sen İdris'e bak,ben mutfağa geçeyim."
"Tamam."
İdris'i alıp salona geçtiklerinde bende Sultan annenin yanına gidip yemek yapmasında yardım ettim.
Akşam olduğunda sofrayı hazırlamıştık. Eve Akın geldiğinde Sultan anne torununa bakmıştı.
"Amcan gelmedi mi?"
Akın kafasını iki yana sallamıştı.
"Hayır babaanne , işim var dedi."
Sofraya oturduğumuzda Sultan annenin suratı düşmüştü. Yemeklerimizi yedikten sonra salonda oturmuş çay içiyorduk.
Salih'i çok özlemiştim. Özlemden gözlerim dolmaya başladığında odama çıkmak için kalkmıştım."Anne ben yatıyorum. İyi geceler."
İyi geceler dediklerinde bende odama girmiş geceliğimi giyip yatağıma girmiştim. Kitabımı alıp okumaya başlamıştım ama aklımı veremiyordum. Salih'i düşünmeye başlamıştım. Tanışmamızı,bana silah tutmasını öğretmesi,ilk öpücük,ilk yemek,evlenme teklifi,ilk uzun ayrılığımızdan sonraki buluşmamız. Ellerimi yüzümü kapatıp sessizce ağlamaya başlamıştım. Sessiz olmaya çalışıyordum yoksa İdris uyanırdı. Yanımda uyuyordu. Yanağını okşamış kokusunu içime çekmiştim.
"Sen olmasan ben nasıl beklerdim babanı. Benim yaşama sebebim, aman baban duymasın sakın yoksa çok kıskanır."
İdris'in yanına uzandın sessizce, göz yaşlarım akmaya başlamıştı ama sonra kara kuzuları zamanı aklıma gelince içim titredi. Şimdi daha iyi her şey ,sadece Salih içerideydi oda çıkacaktı,gelecekti yanımıza.
Vartolu Saadetin o ,asla eşini oğlunu bırakmaz.
Her zaman bir yolunu bulur,gelirdi.<•••>