21. Bölüm

445 35 3
                                    

2019

Güneş

Gitmişti.

Ablalık yaptığım son zamanlarda kızım gibi olan Ak kızımız melek olmuştu. Canım yanıyordu. Birilerini kaybetmek istemiyordum artık. Ailede en çok üzülen Kahraman olmuştu. Ailesinden kalan tek kişiydi Akşın ama artık o da yoktu.

Akşın'ın cenazesinden sonra evin içi sessizdi. Evden kimseyi dışarı çıkartmıyorlardı. Evin güvenliği iki katına çıkartılmış. Erkekler ise bunu yapanı bulmayı çalışıyorlardı.

Bu hafta Akın çıkacaktı. Onu çok uzun süre görmemiştim ama tanıyordum.

Odada İdris'le ilgileniyordum. İçeri Salih girmiş yanıma gelmiş saçlarımdan
öpmüştü.  İdris'le ilgilenmeye başladı.

Bende aşağıya inmiş Sultan annelere mutfakta yardım etmeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bende aşağıya inmiş Sultan annelere mutfakta yardım etmeye başladım. Benlik bir iş olmayınca odaya çıkmıştım. Salih'le İdris'i göremeyince camdan baktım. Dışarıda gördüğüm görüntüyle gözlerim doldu.

Salih'in kucağında İdris ,çevrelerinde amcaları vardı. Hepsi İdris'e odaklanmıştı. Telefonumu alıp fotoğraflarını çektim. Onları izlemeye başladığımda uzun süredir ilk defa gülümsemiştim.


Akın çıktıktan sonra etraf gayet sessiz ve  sakindi.Fırtına öncesi sessizlik gibiydi.
Çukur'da bu kadar sakin,sessiz uzun zaman geçiremezdik. İlla bir şey olurdu.

Hissediyordum.

Akşam ailecek yemek yemeğe gidecektik. Odamızda hazırlanıyorduk,İdris'i giydirmiş yatağın ortasına koymuştum. Elbiselere bakarken arkamdan sarılan kollar işe gülümsedim.

"Sevgilim?"

"Karıcım."

Boynumda dudaklarını hissedince kafamı arkaya atmıştım.

"Salih!"

"Hmm."

Boynumdan öpmeye devam ederken kollarının arasında düşmemek için zor duruyordum.

"Geç kalacağız."

"Çok uzun sürmez."

Kollarımı boynuna dolayıp dudaklarına uzandım. İdris yatakta ağlamaya başladığında kafamı Salih'in omzuna koymuş gülmüştüm.

"Hadi sevgilim sen İdris'e bak, bende hazırlanayım."

Yanağımdan öptükten sonra oğlumuza doğru ilerlemiş kucağına almıştı. Elbiselerime bakmış aralarından bir tane almış üstüme geçirmiştim.

Üstüme hava soğursa diye beyaz renkli bir hırka almıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstüme hava soğursa diye beyaz renkli bir hırka almıştım. Saçlarım balık sırtı ördüm. Salih'e baktığımda yatağın üstünde İdris'le oturmuş beni izliyorlardı.

"Hadi hazırım, aşağıya inelim."

İdris Salih'in kucağındaydı. Aşağıya indiğimizde arabalara bindik. Restoranda geldiğimizde bahçeye geçmiştik. U şeklinde masalara oturduk. İdris bebek arabasında oturuyordu. Yemeklerimizi yerken üşüdüğümde hırkamı giydim. Yemekler bittikten sonra kahveler gelene kadar İdris'de uyumuştu.

Kahveleri içerken bir adam gelmiş saz çalmaya ve türkü söylemeye başlamıştı. İdris babada eşlik ediyordu. Gülümseyerek izliyordum. Kafamı Salih'in omzuna koymuştum. Salih de elini omzuma atmış sarılmıştı.

Biz kadınlar olarak önden kalmış arabalara binmiştik. Yola çıktığımızda önümüzü arabalar kesmişti. Eli silahlı adamlar bizi başka bir arabaya bindirmişti. Depoya benzer bir yere gelmiştik. Kucağımda İdris'le bir odaya sokmuş sandalyeye oturmuştum. Başımda bir adam vardı. Uzun süre beklemiştim. Bir ara silahını bana doğrultmuştu. İdris'i kollarımın arasında uyutmaya çalışıyordum. Sonra bir şey dememden bizi bırakmışlardı. Eve gittiğimizde kimse yoktu. Bir saat sonra eve Akın gelmişti. 

Salih,Selim,Cumali,Kahraman,Emmi,Celasun,Meke,Kemal ve Metin'in içeri girdiklerini söylemişti.Yamaç ve İdris babanın nerede olduğunu bilmediğini söylemişti.

 
İdris ağlamaya başladığında karnını doyurmuş odaya gitmiştim. Uyutmaya başlarken gözlerim dolmaya başlamıştı. İdris'i yatağına yatırdığımda aşağıya inmeye başladım. Sultan anne kapıda dizlerinin üstünde ağlarken görmüş yanına gitmiştim. Kapıda Salim ve Ecevit duruyor onlarda ağlıyordu. Sultan annenin elinde İdris babanın ceketi,ayakkabısı ve cüzdanı vardı. Elim ağzıma giderken ağlamaya başlamıştım. Arkamda ağlama sesleri gelmeye başlamıştı. Sultan annenin omzuna dokunmuş yanına eğilmiştim.

"Anne?"

Sultan anne kolumdan destek alarak ayağa kalkmıştı. Kapıda duran Salim ve Ecevit'e dönmüştü.

"Kim getirdi bunları?"

"Yamaç abi."

Salim konuştuğunda Sultan anne İdris babanın ayakkabısını kapını yanına koymuştu. İçeri mutfağa girdiğinde helva kavurmaya başlamıştı.

Akın kenarda ifadesiz bir suratla duruyordu. Yanına yaklaştım.

"Akın?"

Bana baktığında derin nefes almıştım.

"Babanlara haber vermen gerek,bilmeleri lazım."

Akın kaşlarını çatmış,yere bakmıştı.

"Hangisine söylemem gerekiyor?"

Alnımı kaşımıştım.

"Cumali?"

"Olur."

Omzunu okşamış mutfağa doğru ilerlemeye başladım.

<•••>

Perestiş -Salih KoçovalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin