32. Bölüm

315 23 0
                                    

2020

Salih

Yamaç'la yolumuzun yarısına geldiğimizde mola vermiştik. Karnımız aç olduğunda bir yere gidip oturmuştuk. Sahnede şarkı söyleyen ablaya duymazlıktan gelmeye çalışıyorduk.
Önümüze koyulan rakı ve mezeleri yemeğe başladık.

"Salih bak öyle ölmeden son isteklerini gerçekleştirmek gibi havalara girdiysen hiç uğraşma."

"Kendi isteklerimi gerçekleştirememiştim. Birde senin isteklerin kalmış."

"Neymiş senin hayalin?"

"Benimkisi neyse Medet'in kini duysan."

"Neymiş?"

"Uzun yol kaptanı olmak."

Yamaç kahkaha attığımda bende güldüm.

"Senin?"

"Kızım olması. Güneş'le tanıştıktan sonra istedim aslında. Onun gibi kızıl, yeşil gözlü bir kız çocuğu."

Yamaç gülümsemişti.

"Senin hayalin var mı?"

"Artık yok."

"Varken neydi?"

"Dünya turuna çıkmak. Üç çocuk. İlki kız ikinci erkek üçüncüsü yine kız. Oğlanı sevmesem evden kovacağım. Kızlarımı alıp dünya turuna çıkacağım. Sena da yanımızda olacak-tı."

Kafamı eğdim.

***

Mekanda kimse kalmaya denk oturmuş içmiştik.  Yamaç'a baktım.

"Sana bir şey soracağım?"

"Sor?"

"Yıllar önce evi terk etmiş gitmişsin. Nasıl oldu o iş?"

"Sen bilmiyor musun?"

"Bilsem sorar mıyım Yamaç?"

"Tamam be dinle anlatıyorum. Evi basmışlardı. Tek kalmıştım, herkesi almışlardı. Silah taşımazdım, babam öğretmişti zorla. Abimi kurtarırken kalemle adam öldürdüm."

"Kalem?"

"Şah damarına sapladım."

"Saçma."

"Neyi saçma."

"Bu yüzden mi eve terk ettin? Aileni korumuşsun."

"Elime kan bulaştı."

"O kan ailenin üzerine mi sıçrasaydı."

Yamaç sessiz kaldığında bende bir şey dememiştim.

***

Varto'ya gelmiştik. Otelde bir gece kaldıktan sonra Yamaç uyanmadan gidiyorum diye not bırakıp otelden ayrılmıştım. Futbol oynayan çocukları gördüğümde bende onlara karılmış oynamaya başlamıştım.

Yamaç sinirli haliyle bana yaklaştığını gördüğüm.

"Beni bırakacak mıydın burada?"

"Yoo."

"Salih benimle oyun oynama."

"Futbol oynayalım."

Yamaç sinirle nefes almış üstündeki montu çıkartmış oynamaya başlamıştık. Biraz sert oynadığımızda çocuklar durmuş bizi izlemeye başlamışlardı.
Yamaç'a sert bir şekilde ittiğimde acıyla bağırmıştı.

"İyi misin lan?"

"Acıdı!"

Yamaç ayağa kalkıp montunu üstüne geçirip yürümeye başladı. Beşinden gitmiştim bende.

"Ne oldu? Nereye?"

"Sen benimle oynama artık. Öldüreceksen öldür bitsin artık."

"Ben senin gözünde o kadar mı vicdansız mıyım?"

"Salih.."

"Söyleyeceksin. Ailem için yaptım. Ailem için babamı öldürdüm diyeceksin!"

"Yapamam!"

"Yapacaksın!"

"Yapamam niye anlamıyorsun?"

"Yapamazsan kal burada amına koyayım."

Arkamı dönüp yürümeye başladım.

"Gitme! Bırakma beni!"

Yamaç seslenmişti ama durmadım bile.

"Ben yaptım..."

Olduğum yerde durdum.

"Babamızı ben öldürdüm."

Yamaç'a doğru gidip sarıldım.

"Ailen için yaptın."

<•••>

Perestiş -Salih KoçovalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin