26. Bölüm

346 24 0
                                    

2020

Güneş

İdris ateşlendiğinin üstünde neredeyse iki hafta geçmişti. Salih ise beni aramıştı geçen hafta. Nasıl olduğumuzu sormuştu. İyi olduğunumuzu ama onu özlediğimizi söylemiştim. Nerde olduğu sorduğumda bana cevap vermemiş ama yakında geleceğini söylemişti.

***

Havalar ısınmaya başladığında İdris ile bahçede oynamak için dışarı çıkmıştık. İdris paytak paytak yürümeye başladığında bende arkasında gidiyordum.

"Ba-ba."

İdris baba mı demişti.

"Oğlum sen baba mı dedin?"

"Ba-ba."

Kucağıma alıp yanaklarından öptüm.

"Baba gelecek yakında oğlum."

İdris'i yere indirip yürümesi için bıraktım. Arkasından giderken ona söyleniyordum.

"Yani aşk oldun oğlum bütün gün ben seninle ilgileneyim ama sen baba de. İnsan önce anne der. Babacı seni."

İdris beni anladığından şüpheliydim gerçi. İdris bana doğru dönmüştü.

"Baba!"

Ellerimi belime koydum.

"Anne oğlum anne. Ben senin annenim."

"Oğlum bana baba diyor annesi."

Salih'in sesini duyduğumda arkamı hızla döndüm. Karşımda gördüğüm an gözlerim dolmuştu. Koşarak Salih'e sarıldım. Kafamı boynuna koyup ağladım. Salih saçlarımı okşayıp öpmüştü.

"Çok özledim sizi."

"Bizde sevgilim."

Geri çekilip yüzünü avuçlayıp öptüm. İdris yanımıza yaklaşmıştı.

"Baba."

"Aslan oğlum!"

Salih İdris'i kucağına alıp öpücüklere boğdu. Gülümseyerek izliyordum baba oğulu.

***

İdris yatırdığımda Salih de kenarda bizi izliyordu. Salih'le odadan çıktıktan sonra yukarı terasa çıkmıştık.

Yan yana durduğumuzda bir süre sessizce durduk.

"Ee ne yaptın bunca zaman?"

"İçerideydim kızım ne yapacağım."

"Ben onu mu diyorum diğerleri çıktı, sen hala içeride yatıyordun."

Salih kafasını eğmiş, iç çekmişti. Çenesinden tutup kaldırdım. Sakallı yanağını okşadım.

"Ne oldu sana sevgilim."

"Babamın katilini bulmaya çalışıyordum."

İç çekmiştim.

"Buldun mu?"

"Daha değil ama bulacağım."

"Yine gideceksin yani?"

"Uzun sürmeyecek, seni bekletmeyeceğim daha  fazla."

"İdris  olmasaydı, bende gelirdim seninle."

"Biliyorum gelirdin ama yavrumiz var."

Sessizce gülmüştüm.

"Hemen gitme, Birkaç gün bekle en azından."

"Tamam güzelim. Sen nasıl istersen."

Ellerimi Salih'in beline dolayıp sarıldım. Daha sonra terasta bulunan sandalyelere oturduk. Konuşup hasret giderdik. İdris uyanınca beraber İdris'i parka götürmüştük. Parktan sonra yemek  yemeği bir yere gitmiştik. Birkaç gün beraber güzel vakit geçirmiştik. Şimdi ise Salih, Medet'i alarak bir yerlere gideceklerdi. 

İdris babanın katilini bulmaya.

<•••>

Perestiş -Salih KoçovalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin