2020
Güneş
Yamaç.
Nasıl yapardı?
Neden?
Salih karşımda tekrar ağlamaya başladığında bu sefer bende ağlamaya başlamıştım. Birbirimize sarılıp uzun süre ağlamıştık.
"Ben ne yapacağım şimdi?"
"Salih..Ben inan bilmiyorum. Bu çok..Büyük bir şey."
Ne yapması gerektiğini düşünüyordum.
"Bence ilk Yamaç'la yüzleş. Yamaç'ın iyi olduğundan şüpheliyim. Çukur'a geri geldiğinden beri bir tuhaftı. Eve gelmedi hiç."
"Yamaç..."
Kafasını salladı.
"Yüzleş. Yamaç'la yüzleş."
Salih ayağa kalktığında kapıya ilerledi arkasında gitmiştim. Evden çıktıktan sonra Salih bana dönmüştü.
"Kimseye bir şey deme tamam mı güzelim?"
"Tamam."
Alnımdan öptükten sonra arabaya binip gitti. İç çekip, bu yükün ağırlıyla eve yürümeye başladım. Eve geldikten sonra İdris'le ilgilenmeye başlamış kimseyle konuşmamıştım.
Salih
Yamaç'ın yanına gelmiştim.
"Babamın oğlu!"
"Ooo Salih hoş geldin."
"Hadi gel gidiyoruz."
"Nereye?"
"Konuşabileceğimiz bir yere."
Beni ölü olarak gösterdiği zamanki yere getirmiştim.
"Ne işimiz var burada?"
Demir parmakların içerisi gösterdim.
"Geç içeri."
"Ne saçmalıyorsun Salih."
Kolundan tutup içeri ittirip kapıyı kapatıp kitledim. Karşıdaki koltuğa oturdum.
"Anlat."
"Neyi?"
"Neden yaptığını?"
"Ne yapmışım?"
"Yamaç biliyorum izledim, babamı..."
Yamaç kafası eğmiş yere oturmuştu.
"İzlediysen biliyorsun. Yapacak bir şeyim yoktu. Aileni koru dedi. Etrafta annemler vardı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bir çıkış yolu yoktu. Mecbur kaldım."
"Ne yaptın söyle."
"Salih uğraştırma beni."
"Söyle Yamaç. Babamı öldürdüm de."
"SALİH!"
Ayağa kalkmış demir parmaklıklara yaklaşmıştım.
"SÖYLE BABAMI ÖLDÜRDÜM DE!"
Yamaç ağlamaya başladığında arkamı döndüm.
Canım yanıyordu onu böyle gördükçe."Yapamam...Söyleyemem."
Kapıyı açtım. Koltuğa geri oturdum. Yamaç gelip yanımdaki sandalyeye oturdu.
"Öldürecek misin beni?"
Kafamı yana çevirdim. Ağlamamak için zor tuttum kendimi. Ayağa kalktım.
"Hadi gel."
Yürümeye başladım, Yamaç arkamdan nereye diye sormuştu ama bir şey dememiştim. Arabaya bindiğimizde sürmeye başladım. İstanbul'dan çıktığımızda, Yamaç yanımda oflayıp duruyordu.
"Kemerini tak!"
"Takmıyorum."
"Kemerini tak!"
"Takmayacağım."
Çocuk gibi omzunu silkmişti. Arabayı hızını artırdığımda küfür ederek kemerini takmıştı. Yandan sırıtıp ona baktığımda, gözlerini devirmişti.
"Beni öldüreceksin o yüzden gidiyoruz değil mi?"
Yamaç konuştuğunda ifadesiz suratımla ona baktım. Sorunu cevapsız bırakıp dikkatimi yola verdim.
<•••>