- Beklentiler sadece üzer... -
Bölüm Şarkısı: Nighcore - Infected
* * * *
19. Bölüm - Sürpriz!
Usulca kulaklarıma dolan melodili müziği görmezden gelmeye çalışıyordum. Bırak sesin geldiği yöne bakmayı, uyanmaya bile üşeniyordum ya ben. İlk defa huzurlu bulduğum karanlıkta biraz daha oyalanmak istiyordum.
Ses gitgide yükseldiğinde huzurlu kollardan arınarak gözlerimi uykunun verdiği sersemlikle ağırca açtım.
Geniş ve sade odam ne hiçbir şey göremeyecek kadar karanlıktı ne de her şeyi görebilecek kadar aydınlık.
Uyanmama neden olan ses tekrar başladığında bunun telefonumdan geldiğini fark etmemle bir oldu. Yavaş hareketlerle komidinin üstünden telefonumu alarak açma tuşunu kaydırdım ve kulağıma yasladım.
"Günaydın!"
Duyduğum sesle telefonun ekranına çevirdim bakışlarımı. İlk arayan kişiye daha sonra saate baktıktan sonra geri kulağıma yaslayarak uykulu ses tonumla sitem etmeye başladım. "Rüyanda beni görmüş olmalısın! Saat daha beş buçuk!"
"Sanırım çoktan bilmeceyi çözdün de bu kadar rahatsın. Dediğim gibi süren dolmak üzere."
Herkes gibi uykulu modumdayken iyi düşünemez, saçmalardım. Biraz duraksayarak söylediklerini algılamaya çalıştım. Bir de ona karşı saçmalamak gibi niyetim yoktu.
"Peki..sürem dolunca ne yapacaksın?"
"Süpriz!"dedi ve güldü. Sesi hiçte uykulu çıkmıyordu.
"İyi o zaman, bek-" Cümlemi yarıda keserken yıldırım çarpmış gibi yattığım yerde kalakaldım.
Dün. Silah. Yerde yatan ceset. Semih! Semih, ölmüştü!
Aniden soğuk su ile banyo yapmışcasına ayılınca yataktan hızla doğruldum. "Dur bir dakika! Semih'i... Onu neden öldürdün!"
"Ah sen şu şanssız veletten bahsediyorsun. Onun gibi aptal birinin planlarımı suyu düşürmesine göz yumamazdım."
"Planını nasıl öğrenebilir ki! Onu geçtim akademinin içerisine girmeye ve ateş etmeye nasıl cüret edebilirsin!"
"Dediğim gibi." diye mırıldandı. "Sadece şanssızmış."
"Cezanı kendi ellerimle vereceğim Kaan."
"Vaktini böyle hayaller kurarak harcama derim. Üstelik bugün senin için sürpriz yapacakken bunu demen çok acımasızca oldu."
"Yine ne sürprizi?"
"Bilmeceni bilmen için bugün eline tek bir fırsat gelecek. Bugün her şey değişecek küçük kaçak." dedi ve gülmeye başladı.
Konuşmama fırsat vermeden devam etti. "Sana gelmen için mesaj attığımda her ne yapıyorsan bırak ve dediğim yere gel. Açıkçası şimdiden heyecandan yerimde duramıyorum!"
Tedirginleşmeye başlamıştım. Tedirgin haricinde bir duygunun kokusunu daha alıyordum aslında, korku. Korkunun kokusuydu bu. Korkuyordum çünkü daha önce düşmanımın sesini hiç bu kadar neşeli duymamıştım. Biliyordum, onun neşesi kesinlikle beni zehirleyecekti.
"Semih'i casusların mı öldürdü?"
"Evet. Devamı için mesajımı bekle."
Suratıma kapattığında kısa bir süre telefonu kulağımdan çekemedim. Ne yaptığıma dair farkına vararak yataktan kalktım. Küçük siyah gardırobumdan giysilerimi alarak yatağa attım. Hızla geceliklerimi üstümden çıkarıp yatağımın üzerindeki pantolon ve badimi giydim. Komidinin üstündeki telefonumu ve askılığa astığım ceketimi de alarak dışarı çıktım. Sabahın beşi olmasına rağmen sesi ne yorgun ne de uykulu çıkıyordu. Bu yüzden düşmanım çalışırken ben uyuyamazdım. İlk geldiğimde paslanmış bir metal gibiydim ama artık asitle temizlenmiş ve daha çok parıldayan metale benziyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş Geçmişte Kalır mı?
Novela JuvenilDokuz yaşında kaçırılarak bir akademiye kapatılmış, daha sonra kendi başarım ile oradan kaçmıştım. Her şeyin bitmediğinin farkındayken bile normal bir yaşam sürmek için çalıştım ama tekrar en başa döndüm. Üstelik iki ayrı taraf beni isterken, özenle...