Selaam canımın içleriii^^
aslında yarın bölüm günü ama hemen atmak istedim. Önerilerinize ve eleştirilerinize açığım, fikirlerinizi benimle paylaşmanızdan mutluluk duyacağım. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, motivasyon açısından beni etkiliyor. Sizleri seviyorum, bölümü erken yazarsam atacağım ve yeni kurgulara da hazır oluuun. Sizi seviyorum, görüşürüzz^^
39.Bölüm: Bu karanlık odada benden başka kimse yoktu. ama ben kaç yaşına gelirsem geleyim oradan korkacaktım.
Güzel şeyler olacaksa şimdi tam zamanıydı. Çünkü korktuğum bu karanlıkla artık yüzleşiyordum. Ama kendi isteğimle değil. Gözlerimden düşen yaşlar ruhumu temizlemiyordu. Bedenim eskiden sevginin, mutluluğun etkisini görüyordu. Ama şimdi tamamen sinir krizleriyle boğuşmak zorundayım. Büyümek bu olmamalıydı, belki de hep çocuk kalmalıydık.
Yıldızları izleyerek uyuduğum gecede onlarca rüya gördüm. Sanki gözlerim kapalı olduğunda bile ağlamak istiyordum. Sadece uzanıp bütün günü böyle geçirebilirdim. Mükemmel olmaya çalışırken çok yorulmuştum. Ve bu yorgunluğun cezasını ruhum ödüyordu. Çok acınası bir durum olabilirdi, çünkü dışarıdan bakıldığında gülümsüyordum. Uyan Ahenk. Lütfen bu kez düşme, zaten yerdesin. Hem de en dipte, kimsenin göremediği ve sesini duyamadığı bir yerde. Böyleyken daha ne kadar üzebilirsin kendini? Önünde hayallerinle bütünleştirdiğin günler varken zihnini susturamaz mısın?
Yapamaz mıydım? Bilmiyorum, ama eğer bir yolunu bulsaydım denemeden durmazdım.
Gözlerim aralandığında Evren'in koluna sarılmıştım. Rüzgar hızlanmış ve açık kalan kollarım üşümüştü. Bedenimi geri çekip Evren'den uzaklaşmaya çalıştığımda kısık sesiyle mırıldandı.
"Bir şey mi oldu?"
"Olmadı, uyandırdım mı?"
Uykusunun bu kadar hafif olduğunu bilmediğim için kıpırdanmıştım. Ama konuşmaya ihtiyacım olduğu için uyumasını istemiyordum.
"Hayır uyandırmadın, uyku tutmadı."
Susuzluktan kuruyan dudaklarım ve yapraklarla bütünleşmiş saçlarımı önemsemeden kollarımı göğsümde birleştirerek uzandığım yerden konuşmaya başladım.
"Ben eskiden böyle değildim. Şimdi sanki vücudumun her hücresinde küçük sinir tohumları var ve beni bırakmıyor gibi hissediyorum."
Ona içimi dökmek istiyordum. Hiç anlamayacak olsa da, umursamayarak olsa da, beni yargılayacak olsa da anlatmalıydım. İçimde kalması beni yıpratıyordu. Ve düşündükçe çaresiz kalmışım gibi geliyordu, düşündükçe bataklığa çekiliyordum. Ve ellerimdeki çiçekler ölüyordu.
"İnsanlar değişir Ahenk."
Sadece bedensel olarak değişecekleri düşünüyordum. Bana kimse zihnimde başlayan tartışmaya dahil olamadan onunla yaşayacağımı söylememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSSEDEBİLİRSİN YAĞMURLARI
ChickLit'Hayatımda gördüğüm sayılı ışıklardansın aslında. Yıldız kadar küçük, güneş kadar parlaksın. Bırak arkandan gelenler de seni anımsamak için gökyüzüne doğru baksın.' __________________________ İçinde bulunduğum durumu anlamak için dokunmalısın satırl...