22.Bölüm: Misafir

452 178 31
                                    

22

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

22.Bölüm: Dans ediyorum yağmurda, yıldızlar ve bulutlarla. Kulaklarıma gelen şarkının her nakaratında bir kırık daha birleşiyor kalbimde, inan bana sevgilim her ağladığımda kirpiklerimden önce ıslanıyor ellerim...


Bakışlarım telefon ve sokak arasında gidip gelirken Deniz aktif oldu. Göktuğ görebilmek için biraz daha yaklaşırken bir günde iki kez olması beni tekrar heyecanlandırmıştı. Asrın yavaş adımlarla ara sokaklara doğru girerken Deniz yazmaya başladı. Önüme gelen saçlarımı geriye ittirip Göktuğ'a baktım. Telefonu elimden alıp sayfaya düşen mesajı okumaya başladı. Onu tutunarak bakışlarımı kısa mesaja çevirdim.

"Yalnız olacağını sanıyordum."

Nereden görüyor olabilirdi? Ben onu göremezken nasıl olur da beni izleyebiliyordu? Aklımdaki sorularla beraber duvara yaslandığım sırada Göktuğ dış kapıyı kapattı. Asrın'ın dışarıda kalmış olmasını umursamadan Deniz'e yazmaya başladı.

"Göktuğ ben de bakacağım."

Kaşlarımı çatıp biraz eğilmesini isterken omzuna dokunduğumun farkında değildim. Ellerimi geri çektiğimde Göktuğ cevap verdi.

"Bakabilirsin."

Aramızdaki boy farkının onun için bin önemi olmasa da benim için vardı.

"Eğilir misin?"

Kelimeler dudaklarımdan çıktıktan sonra ne dediğimi anladım. Biraz utandığımı kabul edebilirdim ama şuan bulunduğumuz durumda Göktuğ bunu umursamayacaktı. Mesajı gönderdikten sonra telefonu bana doğru uzatarak okumamı sağladı.

"Beni nereden izlediğini bilmiyorum ama onlar eve bırakmak için geldi. Birazdan gidecekler."

Ben yazıyormuşum gibi davranmasına değil de 'Birazdan gidecekler.' kısmına takılmıştım. Gerçekten gidecek olsaydı içeriye gelmezdi. En azından kendimi böyle teselli ederek sessizliğimi korudum.

Deniz mesajı gördü. Uzun süre yazmamayı tercih etti. Belki de gitmelerini bekliyordu. Cevapsız kalan sorular Göktuğ'un çalan telefonuyla aydınlanmaya başlamıştı.

Göktuğ telefonumu bana uzatıp cebine yöneldi. Telefonunu çıkardı, ekrana kenetlendi. Açmak ve sessizde kalmak arasında bir seçim yaparken dışarıdan Asrın'ın sesi duyuldu. Ben kapıya yöneldiğimde Göktuğ telefonu açarak merdiven tarafına yöneldi.

Asrın'ı içeriye alıp kapıyı tekrar kapattım. O sırada Göktuğ uzaklaşmaya çalışıyordu. Ama ne kadar uzağa gitse de sesi duyuluyordu. Kulaklarıma gelen kız sesiyle bakışlarım Asrın'a yöneldi.

"Ayda mı?"

Başını evet anlamında sallarken konuyu değiştirmek için anlatmaya başladı.

"Buraya yakın olan ara sokaklara baktım ama kimseyi göremedim bir gelişme oldu mu?"

Açıklamaya başlayacağım sırada Deniz'den beklenilen mesaj geldi.

HİSSEDEBİLİRSİN YAĞMURLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin