21.Bölüm: Eve dönüş

474 189 34
                                    

21

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

21.Bölüm: Hatırlıyorum aynı gökyüzüne baktığımız zamanları. Kayan yıldızların sana gözlerimdeki yaşları anımsattığını. Duydum sevgilim, bir gece yarısı fısıltı eşliğinde söylediğin bütün şarkıları benim için yazıldığını...

Yavaş adımlarla kapıya ilerledim. Çantamı sırtıma takıp ayakkabılarımı giymeye çalıştım. Önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına alıp başımı kaldırdım.

"Görüşürüz, her şey için teşekkür ederim."

Annesi sarılmak için bir adım attığında ona yöneldim. Sıkıca sarılıp geriye çekildi.

"Görüşürüz kızım, yine bekliyorum."

Yüzüme olabildiğince samimi bir gülümseme yerleştirip karşılık verdim.

"Gelmeye çalışacağım."

Derslerim ve yazma denemelerimi birkaç gündür yapmadığım için kendimi iyi hissetmiyordum. İçe dönük yaşantım yaklaşık bir aydır tamamen yok olmuştu. Bu kalabalıkta onlar gibi davranmaktan korkuyordum. Ve bazen her şeyin düzeleceğine olan inancım bana doğru bakan gözlerle artıyordu.

Annesi elini sallayarak içeriye geçti. Göktuğ'la baş başa kalmıştık. Ona veda etmek istemiyordum. Ama Deniz'in rahatsız etmelerine bir son vermem gerekiyordu. Onunla belki de ilk defa ciddi bir şekilde konuşup bu işi halletmeliydim. Düşüncelere daldığım sırada bir adım geri atıp içeriye yönelen Göktuğ'a baktım. Ceketini alıp kapıyı arkasından kapattı. Bu anı seviyordum. Benim inatla gelme demelerim ve onun bunu duymamış gibi davranışlarını bir gün özleyecektim.

"Tek gidebilirim."

Hiç konuşmadığımı varsayarak sırtıma dokunup yürümemi bekledi. Cebimde ısrarla çalan telefonu açmadan yan durdum. Sırtımdaki kolunun omzuma değmesini bekledim. Ve öyle de oldu. Sürekli yanıp sönen ışıklar bizi aydınlıktan karanlığa ulaştırırken dudaklarını araladı.

"Beraber gideceğiz."

Elini indirdi. Başımla onay verip telefonuma yöneldim. Eğer Deniz söylediği gibi evimin önündeyse küçük sorunlarla karşılaşabilirdim. Ve ben artık saçma meselelerle meşgul olmak istemiyordum. Telefonu açıp kulağıma doğru tuttum. Sonra beklenmedik bir şey oldu. Göktuğ belimden tutup asansörün yanına doğru çekti.



Yaklaştı... Dinlemek için bile olsa kalbimin hızlanmasına engel olamadım. Derin nefes alma ihtiyacımda da kokusunu içime çekmiştim. Her koşulda bu anı unutmak istemediğimi biliyordum.

Deniz bana konuşma fırsatı vermeden sürekli farklı konulara atlarken hepsini bir çırpıda silip tek soruyla bitirmek istedim.

"Neredesin?"

Gelen rüzgar sesinden dışarıda olduğu belliydi. Hala evimin önünde olup olmadığını kontrol etmek istemiştim. Deniz'in cevap vermesini beklerken Göktuğ bu yakınlıktan rahatsız olduğumu düşünerek geriye çekildi. Sonra elimdeki telefonu alıp hoparlöre verdi. Kapatacağını sanarak elini tuttum. Cidden bunu düşünememiş olmak bana nefesimi kesen anlar yaşatmıştı.

HİSSEDEBİLİRSİN YAĞMURLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin