𝐨𝐧𝐞

6.5K 321 214
                                    

Gözlerini bu güzellikten bir türlü alamıyordu. O ince bel, ince bacaklar ve dolgun kalçalar, keskin hatlara sahip tatlı yüzüyle harika bir uyum sağlamıştı. Kısa, siyah eteği içinde loş ışıklarla çevrilmiş barda çalan müziğe uyumlu bir şekilde kıvırtıyordu bedenini. Hem çok tatlı hem de çok seksi görünüyordu. "Tatlı."  diye düşündü. "Fazlasıyla tatlı. Tanrı neler yaratıyor böyle?"  diye devam ettirdi düşüncelerini. 

Hwang Hyunjin; 26 yaşında, kendi başına yaşayan zengin bir iş adamıydı. Çevresine her zaman gülümsemesine ve samimi davranmasına tezat bir şekilde oldukça karanlık bir tarafı da vardı. Şimdi de o karanlık tarafı ortaya çıkmaya hazır, tam karşısındaki pistin ortasında güzel bedenini güzelce kullanan genci izliyordu. Bu güzel gencin de bakışları arada kendisini buluyor, göz göze geliyorlardı. Her göz göze gelişlerinde viskisinden bir yudum daha alıyordu Hyunjin. Böyle bir güzelliğin nereden geldiğini fazlasıyla merak ediyordu. Ritme göre dans eden genci izlerken bir kez daha göz göze geldiler ve güzel genç bu sefer bakışlarını hemen çekmedi, aksine daha büyük bir dikkat ve istekle bakmaya başladı.

Jeongin dans etmeye başladığından beri izlendiğinin farkındaydı. Dans pistini tam görebileceği bir yere oturmuş, siyahlar içinde, elinde viskisiyle oldukça karizmatik ve yakışıklı duran adamın bakışlarından oldukça etkilenmişti doğrusu. Siyah hafif uzun saçları fazlasıyla şekilli duruyordu. Gözlerinin şekli keskindi ve bu, bakışlarının daha delici olmasına neden olmuştu. En son dudaklarına baktığında ise fazlasıyla dolgun dudaklar ilgisini oldukça çekmişti. Tadını merak ediyordu doğrusu.

"Belki," diye düşündü. "Belki bu gece biraz fazladan eğlenebilirim." Yakışıklı adamla hala bakışıyorlardı. Jeongin tam o anda biraz daha kirli oynamaya karar verdi. Siyahlar içerisindeki adam hala kendisini izlerken hafifçe sırıttı ve hareketlerini daha kıvrak hale getirdi. Yakışıklı adam şimdi daha koyu bakıyor, o koyu bakışlar bedenini delip geçiyordu sanki. 

Gözlerini ayırdı ve kollarını havaya kaldırıp etrafında dönerek dans etmeye başladı. Kendisini arzulayan başka gözlerin de farkındaydı Jeongin. Bu daha da çok sırıtmasına sebep oldu. Kendini iyice kaptırmış dans ederken arkasında bir beden hissetti. Ardından da viskinin keskin kokusunu aldı. Aynı dans hareketleriyle yavaşça döndü ve işte saatlerdir bakıştığı adam karşısındaydı. Yüzünü yakından görmek onu daha da heyecanlandırmıştı. 

Şimdi fark edebiliyordu, sol gözünün altında ufak bir ben vardı. Bunun, onu daha çekici yaptığını düşündü. Kısaca yüzünü daha yakından inceledikten sonra "İşte şimdi başlıyoruz." diye geçirdi içinden ve arzu dolu bakışlar atmaya başladı.

Saatlerdir olduğu gibi birbirlerinin gözlerinin içine bakarlarken "Devam et." diye bir ses duydu Jeongin. Tanrı aşkına, bir insanın sesi bile mi yakışıklı olurdu? "Demek ki oluyormuş." diye geçirdi içinden. Az önce yaptığı gibi kıvrak hareketlerine devam etti. Bu ilahi adamın neyi kastettiğini anlamayacak kadar salak değildi. Hareketlerine devam ederken çıplak belinde sıcak bir el hissetti. Jeongin büyük bir dikkat ve istekle yakışıklı adamın gözlerine bakıyor, yakışıklı adam ise ondan asla geri kalmıyordu. Bir süre de sıcak ellerin arasında dans eden Jeongin dayanamayarak "Farklı bir şekilde, başka bir yerde dans etmeye gitmeye ne dersin?"  diye yükselerek kulağına doğru konuştu. 

Tam o anda ufak bir sırıtış geçti Hyunjin'in dudaklarından. İşi belli bir raddeye getirmek için fazla uğraşmasına gerek kalmamıştı. Kulağına yaklaşmak için ayak uçları üzerinde yükselen güzel genç gibi kendisi de gencin kulağına eğildi: "Adın ne?" Jeongin tam olarak bu cevabı beklemiyor olmalıydı ki yüzünden anlık bir afallama ifadesi geçti ve hemen toparlandı. "Jeongin. Senin?" diye karşılık verdi. Hyunjin ise "Adı bile tatlı." diye düşünüp "Hyunjin." dedi ve ekledi: "Gidelim Jeongin." 


--------

slm. asiri gerginim. tesekkurler. bb.


boy with white skin | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin