𝐭𝐰𝐨

4.5K 292 230
                                    

twice - good at love

danceracha - wow

Jeongin aldığı cevapla yüzündeki sırıtışı genişletti. Belindeki eller kendi ellerine geldi ve iç içe geçti. Ardından bir yöne doğru çekildi, üst kata giden merdivenler. Merdivenleri çıkmayı bitirir bitirmez bu sefer Hyunjin'i kendisi tutup karşı duvara yasladı ve dolgun, pembe dudaklara yapıştı. Yakışıklı adam bu hamleyi kesinlikle beklemiyordu. Ama fazlasıyla sevmişti. Çilek tadını da sevmişti. Dudaklarını emen gence hızla karşılık verdi. İkisi de hırçındı. Jeongin dudaklarında hissettiği dişlerle Hyunjin'in ağzına bir inleme bıraktı. Karşısındaki bedenin elleri yanaklarından beline gitti ve bedenlerini yapıştırdı. Güzel genç de kollarını sıkıca boynuna sardı.

Hyunjin kendini tutmayarak dilini çilek tatlı dudakların arasından geçirip damağına sürttü. Karşılığında derin bir inleme kazanmış, sırıtmıştı. Öpücüğü daha fazla uzatmayıp nefes nefese geri çekildi. Bir an önce odaya gitmek ve zevkli dakikalar geçirmek istiyordu. Bu beyaz tenli çocuğu sertçe becermek ve bedenine sahip olmak için sabırsızlanıyordu.

Ayrılan dudaklarıyla elinden tutulup koridorun içine çekildi Jeongin. Sonlardaki bir odaya sokulmuştu. Tam hiç beklemeden yine o dolgun dudaklara yapışacakken karşısındaki beden onu omuzlarından tutup durdurdu. Anlamaz bakışlar atmaya başlamıştı.

"Eğer bu andan itibaren, devam edeceksek, benim kurallarım geçerli olacak. Anladın mı Güzel Jeongin?" diye sormuştu Hyunjin elleri arasındaki yanakları okşayarak. Jeongin bundan korkmuyordu. Zaten her seferinde çoğu şeyi göze alıyordu. Ama bu sefer garip hissetmişti. Belki de bu yakışıklı adamın düşünceli olup sormasından etkilenmişti. Çok da üstünde durmadan uysalca kafasını salladı. Sanki o utanmaz yanı gitmişti bir anda.

Hyunjin aldığı onayla birlikte çilek tatlı dudaklara saldırdı. İlkinden daha hırçındı. Elleri ise sertçe güzel gencin dolgun kalçalarını sarmıştı. Jeongin her ne kadar bundan fazlasıyla zevk alsa da inlemesini tuttu. Kendisi de kollarını onu sertçe talan eden bedene saracakken kalçasındaki eller bileklerini sertçe tutmuş, dudakları ayrılmıştı.

Jeongin anlamıştı, elleri bağlanacaktı. Demek ki ne kendisine ne de yakışıklı adamın bedenine dokunabilecekti. Bilekleri; uzun, kemikli parmakların içinde sıkışmış bir şekilde sakince bekledi. Hyunjin bir eliyle bileklerini tutuyor, diğeriyle de kravatını çıkartıyordu. Kravatı çıkardıktan sonra bağlamadan önündeki bedeni geri geri yatağa ilerletti. Güzel ve narin bedeni yatağa yatırdıktan sonra kavradığı bilekleri ustaca yatağın demir başlığına bağladı. Çözülmeyeceğinden emin olduktan sonra geri çekildi.

Bu beyaz tenli beden; dağılmış siyah saçlarıyla, hafif sıyrılmış olan zaten açık crop'ıyla ve öpüşmekten kızarmış dudaklarıyla savunmasızca yatıyordu. Onun bedenine sahip olabilecekti, istediği gibi dokunabilecekti. Bu, mükemmel bir histi. Arşa çıkmış bir haz duygusuyla önce ceketini sonra gömleğini çıkardı. Bu yavaşlığın, karşısındaki bedeni çıldırttığına emindi.

Jeongin karşısındaki manzarayı büyük bir zevkle izliyordu ama bu kadar yavaş davranması onu sabırsızlaştırıyordu. Yakışıklı adam gömleğini de çıkarttığında dudaklarını birbirine bastırdı. Aslında oldukça kaslı bir vücudu vardı ama ceketten çok belli olmamış olmalıydı. Hyunjin'in baştan aşağı mükemmel bir vücudu vardı. Elleri bağlı olmasa o vücudu saatlerce sevebilirdi.

"Bu kadar yavaş olacaksan ellerimi çöz de ben üstte olayım." Jeongin alayla söyledi.

"Komik olma, Güzel Jeongin. Her şey sırası gelince. Güzel bedenine doymadan bir gece geçirmek isteyeceğim son şey bile olamaz." Hyunjin de alayla cevap vermişti.

boy with white skin | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin