"Ne?"
"Çift çizgi! Hamileyim! Çift çizgi, şuna bak!"
Hyunjin hemen küçük çubuğa eğilip baktı. Gerçekten de çift çizgi vardı. "G-gerçek mi bu?"
"Hamileyim Hyunjin! Oldu! Oldu bak!"
Jeongin yerinde zıplarken Hyunjin ona sarıldı. "Hamilesin..." dedi düz bir sesle. Hala algılayamıyordu.
"Evet, evet!"
Jeongin mutlulukla tekrar tekrar bakıyordu teste ama Hyunjin öylece donmuştu. Sonunda kavrayabildiğinde ise ağlamaya başladı. "Jeongin..."
"Hyunjin, ağlama. Ağlama, neden ağlıyorsun?"
Jeongin güldü. Eşi hep hassas olmuştu bu konu hakkında.
"Çok mutluyum."
"Ben de." dedi gözlerini kapatıp. Birbirlerini sıkı sıkı sarmışlardı.
"Yarın için hemen randevu alıyorum. Ayrıca artık alışveriş yapabiliriz! Çok heyecanlıyım, Jeongin. Acaba kız mı olacak erkek mi?"
Hyunjin telefonundan yarın için bir randevu alırken bir yandan da konuşmaya devam ediyordu. Kendi kendine banyodan çıkıp giderken arkasında onu gülümseyerek izleyen eşini fark etmemişti bile.
Jeongin mutluydu. Elini karnına koydu ve hissetmeye çalıştı. İçi titriyordu resmen. Sadece birkaç ay sonra karnı büyüyecekti ve bebeğinin varlığını daha iyi hissedecekti. Şu an, tüm korkularının saklandığını hissediyordu.
Düşünceler içerisinde, eli karnında aşağıya indi eşinin arkasından. Hyunjin randevu için telefonda konuşuyordu ve mutluluktan tırnaklarını kemiriyordu.
Kendine bir bardak su aldı ve koltuğa geçti. Hyunjin'in konuşmasıbı bitirmesiyle ve yanına oturmasıyla da kucağına uzanmıştı.
"Hayal gibi geliyor hala. Gerçek, değil mi?"
Kafasını salladı ona alttan alttan bakan genç. "Gerçek. Hatta kısa zamanda karnımın büyüyüp şişeceği de gerçek." Kendine güldü.
Hyunjin elini eşinin karnına koydu. "Mucize gibi. Hep bu anı hayal edip heyecanlanırdım ama şimdi gerçek gibi gelmiyor. Resmen içinde bir canlı var! Bir bebek!"
Jeongin kıkırdayp ellerini uzattı ve eşini kendine çekti. Dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı. "Şimdi bu haberi herkese vermemiz lazım. Ama sözüm var, herkesten önce Felix'e söyleyeceğim."
"Bence yarın doktordan çıktıktan sonra ultrason sonucunu eline verirsin. Sonra da toplanıp hep beraber söyleriz. Annemlerin de çok sevineceğine eminim."
"Teyzem ağlar kesin." Kıkırdadı.
"Bundan sonra." dedi Hyunjin parmaklarını eşinin karnında gezdirip. "Öğünlerini çoğaltacaksın. Tabii bunlar sağlıklı şeyler olmalı. Şu an çok zayıfsın ve bünyen zayıf kalsın istemiyorum."
Kafasını salladı küçük olan. "Ben bunları zaten biliyorum. Okuduğum kitaplar bir işe yaramış olmalı, değil mi?"
"Olsun, ben plan yapıyorum kendi kafamda, karışma sen." Gözlerini kısıp tavana baktı düşünerek. Jeongin ise gülüyordu sadece. "Ayrıca o dar kıyafetleri giymek yok. Hep bol altlar ve tişörtler giyeceksin. Bir de ilişki konusunda dikkat etmemiz gerekiyor -ki bence en zoru!-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boy with white skin | hyunin
Fiksi RemajaCiddi ilişkilerden korkan ve kendi eğlencesine bakan Jeongin'in, tek gecelik bir ilişki yaşadığı Hyunjin'den sonra onu unutamamasıyla fikri değişir.