𝐟𝐨𝐫𝐭𝐲 𝐬𝐞𝐯𝐞𝐧

895 67 22
                                    

*9 ay sonra*

"Hadi gel babacığım bana, gel güzelim."

Jeongin dizlerinin üstüne çökmüş, Soojin de Hyunjin'in desteğiyle gülerek babasına yürümeye çalışıyordu. Birkaç adım atıp Jeongin'in kucağına atıldığında buna heyecanlı tepki veren babası da alıp onu havaya kaldırmıştı.

"Aferin benim bebeğime! Oy, yerim seni ben!"

Geri indirip boynundan öperken Hyunjin de minik bir alkış tuttu. Jeongin'in kucağındayken pofuduk yanaklarını sevmiş, saçlarından öpmüştü.

"Babababa." diyerek ellerini Hyunjin'e uzattığında bebeğini kucağına aldı. Jeongin gülerken mutfağa geçip su aldı kendine.

"Ya senin baba deyişini yerim! Çıldırtma beni eşek!"

Dün ilk defa baba diyen kızları bugün de aynı şekilde devam ediyordu. İlk ağlayan Hyunjin olmuştu ardından da Jeongin ona katılmıştı mutluluktan.

"Çok büyüdü, çok!" Jeongin olduğu yerden kızına seslendi.

"Parka mı gitsek acaba babası? Hm, parka mı gitsek?" Park kelimesini tanıyan Soojin heyecanlı bir çığlık attı.

"O zaman biz hazırlanalım beraber."

Soojin'in odasına çıkarlarken Jeongin hemen bir takım seçmiş, kızını giydirmeye başlamıştı. O sırada da Hyunjin hazırlandı.

"Sen Soojin'e göz kulak ol ben de hazırlanayım."

Yatak odasına girip hazırladığı kızını Hyunjin'e uzattı. Dolaptan bir şort bir de bol bir crop çıkardı. Aradan uzun zaman geçtikten sonra kısa ve dar giyinmeye devam ediyordu.

Hafif bir makyajdan sonra da hazırdı. Hep beraber çıkarlarken Hyunjin de bebek arabasını almıştı. Soojin yorulursa diye almışlardı.

Yakınlardaki parka geldiklerinde küçük kızları şimdiden heyecanlıydı. Bacaklarını sallıyor, elleriyle alkış tutuyordu.

"Senin heyecanını yesinler."

Eliyle daha önce bindiği salıncağı işaret ederken bir şeyler söylüyordu ama anlaşılmıyordu. Jeongin boş salıncaklardan birine kızını oturttuktan sonra tutup hafifçe sallamaya başladı. Hyunjin ise telefonunu çıkarmış, fotoğraflarını çekmişti.

"Ya aslında buradan alışverişe mi gitsek? Hem Soojin'e birkaç ayakkabı alırız hem de benim almam gereken şeyler var. Olur mu?"

"Olur güzelim. Evden arabayı alır çıkarız."

Sallanmaktan biraz sıkılan Soojin'i kaydırakta da tutarak kaydırdıktan sonra biraz daha eğlenmişler, sonra alışveriş merkezine gitmek üzere çıkmışlardı yola.

Araba yolculuklarını pek bir seven Soojin, gününü fazlasıyla güzel geçiriyordu. Onun mutlu olduğunu gören ebeveynleri ise daha çok mutlu hissediyorlardı.

Jeongin bu sırada bebek çantasını karıştırırken Soojin'in en sevdiği oyuncağı bulmaya çalışıyordu. "Ya," dedi oflayıp. "Soojin'in oyuncağı teyzemin evinde kalmış sanırım. Burada yok, umarım huysuzlanmaz."

Soojin o oyuncağın yokluğunu fark ettiği an huysuzlanacaktı, ikisi de biliyordu.

"Teyzene uğrayalım o zaman. Ağlar yoksa."

boy with white skin | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin