The Next Step

25

Clara

Hunterin böyle bir tepki vereceği aklımdan geçmedi.Tabii az çok hayal etmiştim ama...Yeni sevgilisine ne diyecek acaba şimdi...Buraya gelmem ne iyi oldu ya.Uzun zamandır böyle keyiflenmemiştim.Ama bundan daha fazlasını yapmam lazım.Ama ne yapabilirim?

Emily

Clara denen kız çok olmaya başladı.Birde yaptıkları yetmiyormuş gibi.Herhalde böyle yaparak hunterle benim aramı bozmayı planlamıştır.Ona istediğini vermiycem yani vermiycez.Ama o kolye...Herkezin içinde yapması,sinirlerimi bozdu.Olmuş bitmiş bir olayı ne diye gün yüzüne çıkarmaya çalışıyorsun ben onu anlamadım.

James

Şu clara denen kız her fırsatta neden A grubuna gelip duruyor.Hunterle bağlantısı mı var yada...Koluma vurulmasıyla kafamı sağa çervirdim ve :

"Heyy"diye hafif sesimi yükselterek bağırdım.

"Ne yapıyırsun riley"

"O kızın arkasından dalmışsın.Söyleseydin uyarmazdım"( böyle klişe olmuyor değil mi başka şehirlerde daha farklı oluyor konuşuyorlar ama... )Bana kızgınlıkla baktı ve hızlı adımlarla gitmeye başladı.Beni kıskandı mı?Bu düşünceme sırıtıp rileyin peşinden gitmeye başladım.Zaten mola oldu herkez dağılmaya başladı.

Riley tam koridordan dönerken kolunu tutup duvara kadar getirdim ve bir elimi duvara koyup sırıtarak konuştum:

"Sen beni mi kıskandın?"

"Yoo"gitmeye çalıştı yine kolundan tutup eski yerine getirdim:

"Evet.Hadi bebeğim itiraf et kıskandın"

"Bayan kate veya chris görücek bırak"

"İtiraf edene kadar olmaz"

"İyi tamam kıskandım"

"Duymadım ne dedin"

"Kıskandım"

"Ney"

"Şansını zorlama james"

"Tamam"deyip ***ağına hızlı bir ***cük kondurdum ve elimi duvardan çektim.Sonra beraber meyve suyu barına indik.Orada bir masaya oturduk ve içecek sipariş ettik.İçeceklerimiz gelince bir konuya dalıp içeceklerimizi içtik.

Riley

İçeceklerimizi bitirince bayan kate ve chrisin işi olduğu için bizi erken yolladı.Bizde jamesle sahile geldik.Ellerimizi kenetlemiş bir halde yürüyoruz.Hava çok güzel.

James elimi bırakıp yanımdan ayrıldı.Çok sürmeden geri geldi.Elinde 2 tane pembe pamuk şeker vardî.Unutmamış demek.Pamuk şekeri bana uzatınca ona sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdim ve elinden pamuk şekeri aldım.Paketinden çıkarıp yemeye başladım.Jameste k sırada beni izliyordu.Daha o pamuk şekerini açmamıştı bile:

"Sen neden yemiyorsun"

"Bu daha tatlı"deyip benim pamuk şekerimden bkr parça kopardı ve ağzına attı:

"Heyy"

"Ne oldu"

"Bu benim git kendikisini ye ya"

"Bu daha tatlı"

"Jamees"

"Tamam"dedi ve kendikisini açmaya başladı.Ben pamuk şekerimden bir parça kopardm tam ağzıma atacağım sırada elimden aldı ve kendisi yemeye başladı.Ben ona şaşkıktan bakarken o pis pis sırıtıyordu.Pislik!!!

"Yemiyorum ben"deyip pamuk şekeri pakede sardım ve masanın üstüne koydum.( masada oturuyorlar )

"Riley ne oldu"

"Yok birşey"

"Yesene"

"Hayır"

"Neden"

"Çünkü james adındaki birisi yarısını bitirdi"

"Söyle neredeymiş bu james haddini bildireyim ben ona"

"Jamees"

"Hani,nerede?"benimle dalagamı geçiyor?

"James"dedim uyaran bir sesle.

"Benimkini ye sen"dedi

''Gerek yok"

"Olup olmadığını sormadım.Al şunu riley"

Elinden almayınca kendikisinden büyük bir parça koparıp yedirmeye çalıştı. Ağzımı açmadım oda daha çok yedirmeye çalıştı.

Sonra beni bıraktı.Pes ettiğini sanıyordum,ama bu sefer daha büyük bir parçayla geldi neredeyse hepsini almıştı. Kahkahalar atıyorduk.Dengemi kaybedip düstüm jameste benimle beraber düştü.Yerde hala kahkaha atıyorduk.Jameste bundan fırsat bilip pamuk şekeri ağıma tıktı ve:

"İşte böyle yedirirler"dedi ve pis pis sırıttı.