31

158 12 11
                                    

Michelle

Sabah kalktığımzıda Emily yoktu. Telaşlanmaya başlamıştık. Telefonu kapalıydı sanırım çünkü aradığımızda duymuyordu. Riley' in gözleri dolmaya başlamıştı. Stephanie ben felan sakinleştirmeye çalışıyorduk.

Temiz hava almak için dışarı çıktım. Eldon' da dışarıda bir ileri bir geri gidip geliyordu. Yanına gidip:

''Ne oldu. '' diye sordum.

'' Hunter yok. ''

''Gerçekten mi. Emily' de kayıp. '' nedensizce üzüldüm. Tamam Emily'i çok sevmiyorum ama koybolduysa üzülmeyeceğim diye birşey de yok. Kafamı sağ tarafıma çevirdim ve 4 tane bacak gördüm. İnsan bacağı.

''Eldon. Şuraya baksana bi. '' dediğim yere baktı. Oraya doğru gitmeye başladı. Bende peşinden gittim ve koluna girdim. Çalılıkları çektiğimizde Emily ve Hunter' i birbirlerine sarılmış uyuduklarını görünce Eldon' la gülmeye başladık.

Eldon onların yanına gitti. O Hunter' i uyandırırken bende Emily' i uyandırıyordum. Bizi görüne şaşırmışlard. Hemen birbirlerinden ayrıldılar. Emily bize saat kaç diye sordu uyku sersemliğiyle.

10 diye cevapladıktan sonra telefonunu aldı ve kulubeye doğru gitmeye başladı. Hunter' de kendi kulubesine gidiyordu. Eldon' la beraber bizde kendi kulubemize girdik.

Herkes kafalarını çevirip bize baktı. Riley Emily' nin boynuna atladı. Herke sEmily' e nerdesin gibi sorular sormaya başladı. Uykusu dağıldığında bu soruya nasıl cevap vericem diye düşünür gibi bir hali vardı.

'' Ben şeyde uyuya kalmşım. ''

''Neyde. '' diye sordu Rİley.

'' Hamakta. ''

''Telefonunu niye duymadın. '' Emily Telefonunun açma düğmesine bastı ve telefon açılmadı.

''Kapanmış. Ben şunu şarja takayım. '' edi ve çantasına doğru ilerlemeye başladı. Şarjını bulduğunda prize taktı ve telefonunu açtı. Aramalarımızı ve mesajlarımızı görmüş olucak ki yüzü şaşkın bir ifade aldı.

Bu ortamı dağıtmak için konuştum.

''Yüzmeye gidelim mi. ''

Herkesten olur nidaları çıkınca hazırlanmaya başladık. Şeker pembesi askılı kazak ve siyah beyaz çizgili şort giydim. Saçımı açık bıraktım ve plaj çantama sörf eşyamı, bandamı, güneş kremi, güneş gözlüğü vs. mayomu koyup hazırlandım. -multide ve yanındaki kızı saymayın eğer orada yoksa yoruma bakın-

Diğerleride hazırlanınca çıkıtk. Siyah sandaletlerimi giydim ve Bayan Kate' ye mesaj attık. Nerede olduğumuzu. İzinde vermişti zaten.

Sahile vardığımızda ilk önce güneş kremini sürdüm. Güneş gözlüğümüde taktım. Çantadan telefon ve kulaklığımı çıkardım ve müzik açtım. Hurricane. - bu şarkı dizide çalıyor ama söyleyeni bilmiyorum dinlemenizi tavsiye ederim. Bu şarkıyı kim söylüyor biliyor musunuz? -

Yaklaşık yarım saat güneşlendikten sonra soyunma kabinine girdim ve sörf kıyafetlerimi giydim.- yorumda-

Oradaki bir adamdan sörf tahtalarının kiralandığı yeri sordum. Cevabı aldıktan sonra oraya gittim. Üstü mavi altı beyaz renk sörf tahtasını kaptım ve denize girdim.

İlk önce tahtanın üzerine uzandım sonra yavaşça ayağa kalktım ve dengemi sağladıktan sonra gitmeye başladım. Sörf yapmayı çocukken öğrendim. Ogünden beri çok seviyorum.

Şansıma bugün dalga vardı. Birkaç figür yapmaya başladım. Benim gibi sörfyapan pek yoktu. Daha çok rüzgar sörfü yapan vardı. Biraz daha sörf yaptıktan sonra tahtayı adama verip teşekkür ettim.

Tekrar kabine girdim bu sefer bikinimi giydim. Açık maviydi. Ve askısız. -yorumda- Tekrar denize girdim ve yüzmeye başladım.

Yorulduğumu anlayınca plaj çantamdan bandanamı çıkardım ve başıma taktım. Diğerleri yüzerken şezlong auzanıp yattım.

The Next StepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin