Riley
Sabah gözümü açtığımda James yoktu. Bu sanırım zihnimin bana bir oyunuydu. Ama çok gerçekçiydi. Onun ismini söyleyerek uyandığıma yemin edebilirdim. Sonra gözümü kapattım ve James yoktu.
Ah! Ben ne yapmıştım. Onu ne olursa olsun uyandırmam gerekiyordu. Ben ne yapmıştım? 'İyi, o zaman kendin uyanırsın. ' diyip gitmiştim. Birkez daha gözlerim doldu. James' i bulduğum yerde boğazlıyacaktım. Uyanmadığı için.
Yataktan kalktım ve lavaboya gittim. Emily yatağında yoktu. Sanırım benden önce kalkmıştı. Saate baktığımda 3 olduğunu gördüm. Ne çok uyumuşum. Daha fazla oyalanmayarak elimi su doldurdum ve yüzüme çarptım. Havluyu alıp yüzümü kuruladıktan sonra aşşağı indim.
Emily ile annem televizyon odasındaydılar. Emily telefonuyla uğraşırken annem televizyon seyrediyordu. Ayak seslerimi duyduklarından dolayı kafalarını bana çevirdiler. İlk konuşan Emily oldu:
"Günaydın uykucu. " dedi gülümseyerek. Emily' nin böyle demesine şaşırmıştım.
"Günaydın. " diyerek bende ona karşılık verdim.
"Emily, bir gelir misin? " diye sordum. Koltuktan kalktı ve yanıma gelmeye başladı. Bende o sırada mutfağa girmiştim. Masanın yanındaki sandalyelerden birine oturdum. Emily' de çaprazımdaki sandalyeye.
"James bugün buraya geldi mi? " diye sordum. Emily bana bir-iki saniye baktıktan sonra hayır anlamında kafasını salladı.
"Riley, neler oluyor? Tuhaf davranıyorsun. " olanları anlattım. Bugünüde. Delirdiğimi düşünmeye başlamıştım.
"James, bu Riley. Emin ol geri gelicektir. Ondan kurtuluşun yok. " diyerek beni rahatlatmaya çalışıyordu. Biraz işe yaradı.
James
Riley' e 'Şimdi bittin Riley! ' dedijten sonra tekrar gözlerini kapatmıştı. Bende hemen odadan çıkmıştım. Merdivenlerden aşşağı indiğim gibi kapıdan çıktım ve arabaya bindim. Eve doğru sürmeye başladım. Oyun daha yeni başlıyordu. Kabul, biraz fazla ileri gitmiştim ama eğlenceliydi.
Eve vardığımda arabayı park ettim ve anahtarımla kapıyı açtım. Odama girdim ve uyudum.
.................
Sabah gördüğüm rüya sayesinde keyifle uyanmıştım. Bu oyunumu öğreniyordu ve... O amki yüz ifadesi harikaydı. Şaşkın, kızgın ve öfkeli.
Lavobaya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Havluyla kuruladıktan sonra annemin yanına gittim. Kahvaltı hazırlıyordu. Patates kızartmasını masaya koydu. Bende çatal alarak yemeye başladım.
Annem James diye uyardı ama dinlemeden tekrar çatalımı batırdım ve ağzıma attım. Annem o sırada çayları dolduruyordu. Bu çocuk hiç değişmiyecek bakışı attı ve oda masaya oturdu.
Doyduktan sonra tabağımı tezgaha koydum. Annemin yanağından öptüm ve odama çıktım. Telefonumu ačtım. Riley' den 10 cevapsız arama vardı. Daha fazla uztmadan kuzenim Alex' i aradım. Acele etmeliydim.
"Alo James, sen beni arar mıydın? Yine işin düştü deyil mi? " diye sordu. Haklıydı da.
"Size geliyorum. Haberin olsun." Dedim. Biraz kaba konuşmuş olabilirdim ama o beni böyle tanırdı. Gür sesiyle kahkaha attı. Bu oğlanı seviyordum.
"Tamam. Görüşürüz. " dedi ve telefonu kapadı. Bemde tamamen kapadım ve anneme haber verip Alex' in evine sürdüm.
Vardığımda arabayı park edip kapıyı çaldım. Alex açtı. Tokalaştıktan sonra odasına girdik. Annesi evde deyildi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Next Step
General FictionBu TNS dizisinin - hayal ürünü olan- kitabıdır. Bazı olaylar ve karakterler diziden alıntıdır.