32 (1)

118 12 0
                                    

Emily

B grubu dün gitmişti. Hiç karşılaşmadık. Karşılaşmak istediğimden deyil. ASlında bu duruma seviniyorum. Sabah yine erken alkmıştım. Nedense buraya geldiğimden beri erken kalkıyordum. İlk iş eve gidince akşama kadar yatmak olucaktı sanırım.

Sabah koşusu yapmaya karar verdim. Tekrar. Gri eşofman altımı ve beyaz sporcu atletimi giydim. SAçımı at kuyruğu yaptım ve spor ayakkabılarımı giymek için dışarı çıktım. Çıkmadan önce yanıma 10 tl aldım. Ne olur ne olmaz diye.

Mp3 ümü yanıma almıycam. Malum, biri seslenirse duyamam. Spor ayakkabılarımı giydim ve yerimde bir- iki kez zıpladım. Koşmaya başlayacağım sırada Hunter kapıdan çıkıyordu. Beni görünce yanıma geldi ve :

" Sanırım koşucaksın? " diye sordu.

" Evet. " diye cevapladım .

"Beraber koşalım mı? " diye sordu.

"Olur. " diye cevaplaım ve koşmaya başladık. Çok hızlı bir şekilde koşmuyorduk ama yavaş olduğu da söylenemezdi. Düştüğüm yere kadar gelmiştik. Burayı görünce gülümsedim. Çok güzel anım vardı.Hunterde güldü. Oda sanırım hatırladı. Sanırım deyil kesin hatırladı.

"Yarış yapalım mı? " diye sordum.

"Ayağını burkma. "

"Senin suçundu. "

"Benim suçum mu? "

"Evet. Senin suçun. "

"Hani değildi? En son öyle diyordun. "

"Şimdi de böyle diyorum. İtirazın mı var? " diye sordum. Bir yandan haklıydı o zaman öyle diyordum.

"Tamam yarışalım. " dedi. Yenemezsem... Yenerim niye yenemeyim değil mi?

"Ee nereye kadar yarışalım? " diye sordu. Yarışmaya hevesli çıktı.

"Şuradaki bayrağı görüyor musun? " diye sordum. Elimle ilerideki direğe bağlanmış olan bayrağı göstererek.

" Bana uyar. "

"Tamam hadi başlayalım. "

" Başlayalım. "

"1- 2- 3 " dedim ve koşmaya başladım. Benimle beraber Hunter'de koştu. Şu an neredeyse başa baş gidiyorduk. Az bir farkla ben öndeydim ama beni geçti.

Bayrağa az kalmıştı. Biraz daha hızlanıp ona yetiştim ve bayrağı geçtik.

"Ben kazandım. " dedi Hunter.

"Hayır ben kazandım. " dedim.

"Madem benim kazandığımı kabullenemiyorsun o zaman birine soralım." dedi.

"Tamam. " dedim ve banklarda oturan herhangi birinin yanına gittik.

"Şey merhaba. Biz koşu yarışı yapmıştıkta acaba izlediyseniz kimin kazandığını söyler misiniz acaba? "

"Aynı anda geçtiniz yani berabere. " berabere mi? Cidden mi? En azından Hunter kazanmamıştı. Soruyu sorduğumuz bayana teşekkür edip yanından ayrıldık.

Biraz dinlenmek için banka oturduk. 1 dakikalığına Hunter yanımdan ayrıldı. Geldiğinde ise elinde 2 şişe su vardı.

"Su." dedi ve elindeki şişelerden bir tanesini bana uzattı. Teşekkür edip elinden şişeyi aldım. Kapağını açıp içtim. Hunter' de içmeye başladı.

"Madem berabere kaldık o zaman kutlayalım. "

"Tamam. " dedim ve banktan kalkıp kafeye geldik. Küçük bir kafeydi ve buda onu daha sevimli bir yer yapıyordu.

The Next StepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin