17

296 20 0
                                    

Tiffany

Bu günlerde oldukça mutluyum çünkü,babam taininin çıkması için elinden geleni yapıyor,buda demek oluyor ki sütüdyoya geri dönebilirim.Şu an kimse benden mutlu olamaz buna eminim.

Babam gülerek yanımıza geldi o sırada bende kahvaltımı yapıyordum.Saat 10:00 falandı.Normalde bu saatlerde sütüdyoda olurdum.Birden bire yüzüm asıldı.Babamın sorusuyla kendime geldim:

"Tif ne oldu"

"Yok birşey baba"

"Emin misin"

"Evet baba,hadi sen işe geç kalıcaksın"

"Haklısın" deyip yanağım öptü ve anneme al sallayıp gitti.Bizde o sırada annemle kahvaltımızı bitimiştik.Masayı toplamaya başlamıştık.Tabakları alıp mutfağa gittim,bulaşık makinesine yerleştirdim.Diğer bardak,çatal falan filanlarıda masadan toplayıp makineye yerleştirdikten sonra odama çıkmak için anneme seslendim,annem de o sıra televizyon izliyodu masayı toplamamda bana yardım etmişti ama yine de en çok işi ben yapmıştm annemin daha fazla yorulmasını istemiyorum buraya taşındığımızdan beri annemde çalışmaya başlamıştı,bende çalışmak istemiştim ama izin vermemişlerdi.Çalışmak istememin nedeni burada yapacak pek birşey olmaması istediğim zaman dışarı çıkabilirim ama içimden pek gelmiyor.Neyse:

"Anneeee ben odama çıkıyorum"

"Tamaaaam" dediğinde odamın yolunu tutmuştum.Odama girdiğimde şöyle bi etrafa baktm eski odama benziyordu ama aynısı değildi.Annem ve babam beni başka bir dans kursuna yazdırmak istemişlerdi ama ben istememiştim.Sanki başka bir dans kursuna yazılsam sonraki adıma ihanet etmiş gibi hissediyorum işte bu yüzden başka bir kursa yazılmak istemiyorum.

Ben bunları düşünürken istem dışı yüzüm asıldı,oradakileri ne kadar özlediğimi farkettim.Leptopumu alıp açtım ve yatağa bağdaş kurup oturdum leptopuda yatağa bırakıp açılışını izledim.Açılınca messengeri açıp bayan Kate'yi görüntülü olarak aradım.

Açınca herkesi leptopun başına çağırmasını istedim dediğimi yaptı.Orada herkes vardı bir kez daha onlar ne kadar özlediğimi farkettim.Sonunda ağızımı açıp ve el sallayıp:

"Herkese merhaba"dedim onlarda ellerini sallayıp

"Merhaba Tiffany"dediler.Ve bayan Kate:

"Nasılsın Tiffany"diye sordu bende

" İyiyim siz nasılsınız"diye sordum bayan kate de

"İyiyim teşekkürler"dedi ve diğerleriylede konuştuktan sonra messengerden çıktık laptopuda kapadım.Mavi pantol üzerine sıfır kollu pembe üzerinde rengarenk yuvarlar şeklilleri olan kazağımı giydim.Hatırlıyorumda bunu sütüdyoda çok sık giyerdim.Neyse kahverengi babatlerimide giyip anneme dısarı çıktığımı haber verdim.

Biraz hava almaya ihtiyacım vardı.Evde canım sıkılıyodu.Temiz hava iyi geldi.Sahile gittim.Oradaki banka oturup dûşûnmeye başladım.Babamın tain işi ne oldu,patron ne dedi,sütüdyoya geri dönebilecek miyim,dönersem yerim ne olucak tekrar A grubuna girebilirmiyim.

Birazdaha bunları düşündüm.Sonra ayağı kalktım eve doğru yürümeye başladım.

Daniel

Ayağım eskisine göre daha iyi ama dans edebilecek kadar deyil.Ben ayağımdaki sargıya dalmışken doktorun sesiyle kndime geldim:

"Ayağın günden güne daha iyiye gidiyor sargını değiştirdim.Sana reçete yazıyorum bu ilaçları al.Artık sargı için hastaneye gelmek zorunda değilsin.Sadece 2 haftada bir gelmen yeterli kontroller için"

"Tamam"

"Ve son olarak ayağın 2 aya kalmaz iyileşir."

"Gerçekten mi"

"Evet"

"Teşekkürler"

"Rica ederim"dedi gülümeyerek.Bende gülûmsedim.Doktor reçeteyi yazîp bana verdi bende eczaneye gittim.İlaçları alıp eve yürümeye başladm.Aslında deyneklerle gidiyorum desem daha doğru olur.Eve varınca annem karşıladı.İlaç poşedini anneme verip odama çıktım.Eşofmanımdan kurtulup kot pantolon beyez,tişört ve mavi kareli kısa kollu gömleğimi giydim.Sütüdyodakileri çok özlediğim için oraya gidip sürpriz yapmak istiyorum.Anneme haber verdikten sonra otobüs durağına gittim.

Çok geçmeden otobüs geldi.Kart basıp biryere oturdum.Çok dolu değildi.Deynekleri bir elimde tuttum.İneceğim yere geldiğimde deynekleri tekrar kolumun altına sıkıştırıp otobüsten indim.Otobüs durağıyla sütüdyonun mesafesi çok uzak olmadığı ičin 5 dk kadar yol yürüdükten sonra varmıştm.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde additced to you şarkısı çalıyordu.Birazdaha ilerlediğimde bütün A grubu oradaydı tiffany hariç ve yeni bir çocuk vardı.Ben onlara bakarken james beni görüp daniel diye seslendi.Şarkı çalsada herkes jamesin sesini duymuş kafalar bana çevrilmişti.Emily uzaktan kumandayla müziği kapatmıştı.Herkes koşarak etrafımda toplanmıştı.Yeni çocuk hariç.

Yüzünde şaşkınlık vardı?Herhalde herkes neden bu çocuğun etrafında koşturarak toplandı diye.

Hunter

Herkes neden o çocuğun etrafında toplandı anlamadım.Bunların içinde emilyde vardı.Ben orada sadece dikilip onlara bakmakla yetindim.Grup kucaklaşması yapıyorlardı.James benim bakışlarımdaki durumu anlamış olucak ki:

"Bu daniel eskiden A grubundaydı.Solo dansı onundu ama bölge yarışmasndan bir kaç gün önce bileğini burktuğu için ( 3. derece-yırtık bağlar)bölge yarışmasına katılamadı.Bu burkulma onun dans hayatnı etkiledi ve sütüdyodan ayrîlmak zorunda kaldı"Üstelik james bunu tek nefeste söyledi bunun için derin nefes aldı.

"Geçmiş olsun"dedim bu durumda başka ne denilebilirdi ki.Benim durumum bôule olup dans edemesem nasîl dayanırdım bilemiyorum.

"Saol"sadece gûlümsedim.Bu sefer james daniel denilen çocuğun bakışlarınî anlamış olucak ki beni tanıttı:

"Bu hunter kendisi İlk Gruptan geldi.Tiffanynin yerine.Son bir kaç gündür burada"Daniel jamese

"Tiffanye ne oldu"

"Bazı nedenlerden dolayı sütüdyodan ayrıldı"

"Anladım bu arada hoş geldin hunter"

"Saol"

Daniel

Tiffanynin gitmesine üzüldüm.Çok yakın dost olmasakta dosttuk yinede.Çocuklarla vedalaşıp evin yolunu tuttum.Otobüsle gitmiyecektim bu sefer.Hava çok güzledi bugün.Tam ilkbahar havası.Bugün insanların çoğu dışarı çıkmış.Geziniyorlar.Sevgilileriyle,alileleriyle.Sütüdyodaki an aklıma geldi gisellenin endişeli hali.Beni görünce şaşırmıştı ve sevinmiş.Herkesten önce o yanî,a gelmişti.

Bunları düşünürken istem dışı gülümsedim ve bu mutluluk hissiyle eve yürümeye devam ettim.

The Next StepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin