Michelle
Yolculuğumuz sona ermişti. Bütün grup dans provaları yaptığımız yere geldi ve Bayan Kate bize, "Çocuklar, sizinle gurur duyuyoruz. Harikaydınız." dedi. Yüzünde büyük bir gülümseme vardı.
Kapıdan Chris ve bir adam görünmüştü. Adamın elinde fotoğraf makinesi vardı. Chris kupayı yere koydu ve etrafında toplanmamızı istedi. Bavullarımızı bir kenara koyduk ve kupanın etrafında toplandık. Herkes, "Peynir!" diye bağırdı ve kameraman fotoğrafımızı çekti. Hepimiz resmin birer kopyasını aldıktan sonra geriye kalan son fotoğraf; mantar panoya asılmıştı.
Bayan Kate, işimizin bittiğini söyleyince herkes bavullarını aldı ve binayı yavaş yavaş terk etti. Kapıdan çıkacağım sırada Eldon yanıma geldi. "Michelle," başımı çevirdim ve gülümseyerek, "Efendim, Eldon?" diye sordum. "İstersen ben seni eve bırakabilirim?" Aslında olabilirdi ama onu yormak istemiyordum. Yüzündeki ifade, geri çeviremeyeceğim türdendi. Bu yüzden kabul ettim. "Olabilir."
Biz Eldon'la konuşurken Emily hızlı adımlarla kapıdan çıktı ve gitti, arkasından da Stephanie. Biz de çıktık. İçeride sadece Bayan Kate ve Chris vardı.
Emily
Yolda hızlı adımlarla ilerliyordum. Eve taksi ile gitmeye karar vermiştim. Stephanie'in arkamdan seslendiğini duyduğumda durdum ve arkama döndüm. Koşmaktan nefes nefese kalmıştı. Durduğunda hızlı bir şekilde soluk alıp veriyordu.
Nefesi az çok düzene girdiğinde, "Bugün sizde kalıyorum, itiraz yok." dedi. Başımı olumlu anlamında salladım ve önümüzden geçen taksiyi durdurdum. Bavulları bagaja koyduktan sonra Steph ile arka koltuğa yerleştik. Şoföre evin adresini verdikten sonra arkama yaslandım. Sessizliği bozan Steph oldu. "Riley nerede?"
"James'le birlikte." diye cevapladım. Başını salladı ve camdan dışarı bakmaya başladı. O sırada eve gelmiştik zaten.
Stephanie
Evde sadece ikimiz vardık. Annesi eski bir arkadaşına gitmişti ve bu gece orada kalacaktı. Yani ev bize kalmıştı. Heyecanla Emily'e dönerek, "Hey, pijama partisi yapmaya ne dersin? Hazır evde de kimse yok. Senin de kafan dağılmış olur biraz." dedim.
Bu fikir aklına yatmış gibi, "Tamam," dedi. "O halde markete gidelim." Başımı salladım. Emily evin anahtarlarını ve cüzdanını aldıktan sonra dışarı çıktık. Markete vardığımızda cips standına yönelmiştik. Yedi tane büyük boy cips, iki tane kola, üç paket patlamış mısır ve birde üç tane çikolata alıp evin yolunu tuttuk.
Eve gelince poşetleri yerleştirdik. İşim bitince üst kata çıktım ve bavulumdan şort takımını çıkardım. Hızlıca giyindikten sonra tekrar aşağı indim. Emily film seçmeye başlamıştı. Ben de yere, yanına oturdum ve beraber seçtik. Bir korku, bir macera, bir tane dans ile ilgili ve birde Gol Ve Tütüler isimli filmi seçtik.
RileyHava kararmaya başlayınca James beni eve kadar bıraktı ve gitti. İçeri girince Stephanie'yi gördüm. Açıkçası şaşırmamıştım. Onları, "Merhaba," diye selamladım. "Annem evde yok mu?"
Emily, "Arkadaşına gitti," diye yanıtladı. "Orada kalacakmış. Sen de üzerine rahat bir şey giy, pijama partisi yapacağız." Emily ve pijama partisi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Next Step
General FictionBu TNS dizisinin - hayal ürünü olan- kitabıdır. Bazı olaylar ve karakterler diziden alıntıdır.