29

150 15 1
                                    

Bir önceki bölümdeki emilynin mayosunuı değiştirdim. Mayolu resmini bulamamıştım şimdi buldum. Biraz farklı. Yoruma koyacağım oradan bakabilirsiniz iyi okumalar.Ve koyabilirsem multiye koyucam.

Emily

İnanamıyorum. Hala inanamıyorum. Bu gerçek mi? Dün ki olayı hala düşünüyorum. Beni **tükten sonra biraz daha yüzdük sonra da odalarımıza geçmiştik. Deniz bizi gerçekten yormuştu. Uyumaya çalıştım ama olmadı. Ama sonradan nasıl olduysa uyuya kalmışım.

Sabah erken kalkmasam daha iyi olurdu. Neyse. Tekrar uyumaya çalıştım ama olmuyor. Bu olanlar gerçek olamayacak kadar güzel ve özel. Şü an o kadar seviniyorum ki kıkırdamam dışarı kadar çıktı.

Cidden bunu ben mi yapmıştım? İnanamıyorum. Stephanie kafasını yastıktan sonra kaldırdı. SaNIRIM UYANDIRDIM.

" Üzgünüm. Uyandırmak istememiştim. "

" Uyumuyordum. Telefondaydım. "

" Günaydın. "

" Günaydın. "

" Eee anlat bakalım''

'' Neyi ''

'' Bu mutluluğunu ''

'' Yok bişey '' diyordum ama bunu söylerken hala gülüyordum. Stephanie bana inanmadım bakışlarını atınca tekrar konuştum.

'' Sonra anlatırım. ''

'' Peki. '' dedi ve telefonuna geri döndü. Bende tekrar yatağa. Uyuyamayacağımı anladığımdan telefonumu aldım. Arama ve mesaj vardı. İlk önce aramaya girdim. Annemdi.

Yeşile basıp geri aradım. Açtıktan snra konuştum:

'' Hey, ''

'' Hey. Nasılsın. ''

'' İyiyim sen. ''

'' İyiyim. Tatil nasıl. ''

''Çok iyi. Herşey harika. ''

''Eğleniyor musun.''

''Evet. ''

''Riley ne yapıyor. Aradım duymadı. ''

'' O uyuyor. ''

'' Tamam o zaman görüşürüz bebeğim. ''

'' Görüşürüz anne. '' dedim ve telefonu kapadım. Bugün harika birşeyler olucak gibime geliyor. Belki de olur.

Yataktan kalktım ve lavaboya girip elimi ve yüzümü yıkadım. Havluylada kurulandıktan sonra dişlerimi fırçalamak için çantamdan fırçamla macunumu aldım. Tekrar lavaboya döndüm.

Macunu fırçaya sıktıktan sonra fırçayı düşlerime götürdüm. Ve fırçalamaya başladım.

İşim bitince ağzımı çalkaladım. Fırçayla macunu tekrar çantama koydum. Telefonumu tekrar elime aldım. Mesajı unuttum. Girdiğimde biri annemden diğeri Hunter' dendi. İlk anneme girdim. Nasılsın demişti. Cevaplamadım çünkü telefonla konuşmuştuk.

Hunter ise günaydın yazıp gülücük koymuştu. Bende onun gibi yazıp gönderdim. O da sanırım benim gibi uyuyamamıştı.

Saat daha erkendi. 9 du. Benimde yapacak bir işim olmadğı için sabah koşusuna çıkmaya karar verdim.

Siyah taytımı ve siyah badimi giydim. SAçımı da at kuyruğu yaptım. Mp3 çalarımı ve kulaklığımı aldım.

Stephaniye söyledikten sonra siyah spor ayakkabılarımı giydim. Kulaklığı kulağıma takıp şarkı açtım ve koşmaya başladım.

Koşmak insanı özgür hissetiriyordu. Gerçek anlamda. Bunu daha sık yapmalıydım. Bayağı bir metre koştuktan sonra durdum. Su almak için markete ireceğim sırada yanıma para almadığım aklıma geldi.

Niye almamıştım ki acaba. Boşverip tekrar koşmaya başaldım. Müziğin sesini biraz daha açtım. Çevrede bir kaç kişi vardı. Bazıları da benim gibi spor yapıyordu.

Kendimi çevreden soyutlanmış hissediyordum. Biri omzuma dokununca tam arkamı döneceğim sırada ayaklarım birbirine dolandı ve düştüm.

Sanırım bileğimi burkmuştum çünkü acıyordu. Omzuma dokunan kişiye bakmak için kafamı kaldırdım. Hunter. Gülümseyip elindeki su şişesini bana uzattı. Teşekkür edip aldım ve içtim.

'' Borcum olsun. ''

'' Sorun deyil. '' gülümsedim ve oda gülümsedi. Ayağım birden zonklayınca ağzımdan ahh sesi çıktı. Hunter' de hatırlamış olucak ki:

'' İyi misin. '' diye sordu.

'' İyiyim. '' diye cevapladım.

'' Üzgünüm. ''

'' Önemli deyil. ''

'' Önemli. Korkutan benim. ''

'' Korkan benim. '' yüzüme baktı. Sonradan dediğim şeyi anladım ve konuştum:

'' Son kısmı sayma. ''

''Peki. Kalkabilecek misin. ''

'' Sanırım. '' dedim ve elimle yerden destek alarak kalktım. Hunter' de mp3 ümü ve kulaklığımı alıp kalktı. Hunter ne ara oturmuştu ki.

'' Peki yürüyebilecek misin. ''

'' Sanırım. '' dedim ve bir adım attım diğer adımı atarken ayağım acıdı ve durdum. Hunter koluma girip destekçi oldu. Seke seke yürümeye başladım.

Beraber kaldığımız yere kadar geldik. Teşekkür edip içeri girdim. Sanırım şimdi hesap vermem gereken bir Stephanie vardı.

The Next StepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin