The Next Step

34 (1)

Riley

Saat 5 gibi otobüse binmiştik. Yol boyunca herkes uyumuştu Otobüs sütüdyoya yaklaşınca Bayan Kate herkesi uyandırmaya başladı. Başımı James' in omzundan kaldırdım ve onu hafifçe omzundan dürtmeye başladım. Herkes yine aynı kişilerle oturuyordu.

Uyanmakta direnince bu sefer biraz daha sert bir şekilde dürttüm. Tekrar kalkmayınca bu sefer yanağından öptüm. Yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı. Sonra tekrardan gözlerini kapadı.

"James, uyan geldik. " gözlerini açmayınca tekrar konuştum:

"İyi, o zaman kendin uyanırsın. " dedim ve yanından kalktım. Otobüsten inince şoför bagajdan bavullarımızı verdi. Hepimiz bavullarımızı aldıktan sonra -James dışında- şoför bagaj kapağını -arkadaki James' in bavulunu fark etmedi- kapattı.

Chris ona teşekkür ettikten sonra adamda rica ettikten sonra otobüse binip gitti. İçinde James ile birlikte. Bayan Kate ve Chris uyku mahmurluğundan dolayı James' in yokluğunu fark etmemişlerdi.

Hafif pişmanlık duygusu hissetsem de James' i uyarmıştım. Emily ile beraber bavullarımızı aldık ve giroş kapısının önünde babamızı beklemeye başladık. Buraya gelmeden önce geldiğimize dair mesaj atmıştık.

Çok geçmeden babam geldiğinde bavulları bagaja koydu. Emily ile bende arabaya bindik. Ve yolculuk başladı.

James

Sabah boynum tutulmuş bir şekilde uyandım. Bunun yanında vücudumda ağırıyordu. Birden gelen su sesiyle kafamı sağ tarafıma, camın olduğu yere çevirdim.

Bir dakika, cam mı? Ah! Lanet olsun. Ciddi anlamda Riley beni burada bırakmıştı.

Bir tane adam elindeki hortumda camdaki sabunları temizliyordu. Büyük ihtimalle otobüsü yıkamışlardı. Su damlaları aşşağı indikten sonra cam biraz daha netlik kazanmıştı.

Adam beni görünce şaşırdı. Elindeki hortumu bırakıp otobüsün içine, benim yanıma gelmeye başladı.

"Senin burada ne işin var ?" diye sordu şaşkınca.

"Bakın, ben Sonraki Adım dans sütüdyosundayım. Burada uyuyakalmışım. Bakın benim şimdi acelem var bavulumu alıp gitmem lazım. Tamam mı? " diye tane tane konuştum. Adam kafasını salladıtan sonra otobüsten indik ve adam bagajı açtı.

Bavulumu en arkadan aldıktan sonra bana vetdi. Teşekkür edip eve doğru gitmeye başladım. Uyku felan kalmamıştı.

Ben de James isem bunu Riley' e ödeticem. Şimdi bittin Riley! Yokda taksi durdursum ve evimin adresini verdim. Bavulumu bagaja koydurmamıştım.

Evime varınca parayı ödeyip taksiden indim. Zile bastım ve annemin kapıyı açmasını bekledim.

Kapı açılınca annemin telaşlı yüzü ortaya çıktı.

"James, nerede kaldın oğulum ?" Diye sordu annem.

"Geldim işte. " dedim.

"Anne, senden birşey isteyebilir miyim? " annem evet anlamında kafasını salladı.

"Birazdan Riley' i aramanı istiyorum. Ona, benim yabìnda okup olmadığını sorucaksın. " annem kafası karışmış bir şekilde bana baktı. Ona durumu anlattım. Otobüste uyuya kaldığımı.

Dediklerimi yapacağını söyledikten sonra izin alıp evden çıktım. Ben eve gelince arayıcaktı. Arabama bindim ve o otobüsten indiğim yere sürdüm.

Vardığımda arabadan indim ve camları temizleyen adamın yanına gittim. İndiğim otobüs yoktu. Bu iyidi. O adamın yanında başka birileri daha vardı.