Kolumdan tutulup çekilmemle gözlerim açılmış ve karşımda onu görmüştüm.
.
.
.
Ulaş... Gelmişti. Arkamda kalan iki adamın yerde cansız bedenleri yatıyordu. Ben nasıl bir belaya bulaşmıştım? Sürekli silah sesleri duymak artık canımı yakıyor. Korkuyor muydum? Kesinlikle evet. Her ne kadar istemediğim birşeye beni zorlamış olsa da zor durumlarımda yanımda bitiyordu. Ben nedensiz bir şekilde onun yanında güvende hissediyordum. Şuan korktuğum için düşünmeden ellerimi onun beline sardım. Sıkı sıkı sarıldım. Kokusu burnuma dolmuştu. Çok güzel bir kokuydu. Benim sarılmamla Ulaşta ellerini belime sarmıştı. Şuan gerçekten hiç olmadığım kadar güvende hissediyordum. Kokusunu almak ise huzur vermişti. Ne yaptığımın farkına varınca hemen ayrıldım hatta ayrılmaya çalıştım çünkü geri çekileceğimi anlamış gibi daha sıkı sarmıştı beni. Kolları öyle sıkıydı ki geri adım atamıyordum ve eğer biraz daha sıkmaya devam ederse boğulacaktım."B-biraz daha sıkarsan öleceğim." dedim.
Benim dediklerim üzerine hemen ayrılmış ve elleri bu sefer yanaklarımı bulmuştu.
"İyi misin güzelim!?" dedi.
"İyiyim" dedim.
Ellerini yüzümden çekti fakat bu sefer de kaşları çatılmıştı. Yine ne olmuştu veya ne yapmıştım!?
"Sen neden odanda değildin? Yine mi kaçmaya çalışıyordun? Yine gitmeyi planladın demi?!" dedi.
Sonunda sesi yükselmişti ve benim fobim vardı. Babamdan gördüğüm şiddetten dolayı yüksek sese fobim vardı. Korkardım ve aynı şeyleri mırıldanırdım. Yüksek sese karşı olan korkum tetiklediği zaman babamın sözleri yankılanırdı kulaklarımda. Aynı şimdi olduğu gibi sesini duyardım.
"AGLAMA! KES SESİNİ!"
.
.
.
"BİR DAHA BANA KARŞI GELME!"
.
.
.
"SENİ EN SONUNDA ÖLDÜRECEGİM"
.
.
.
"BİTTİN SEN"
.
.
.
"AYNI O'SUN"
.
.
.
"YAKINDA KURTULACAĞIM SENDEN"
.
.
.
"GEBER ARTIK! GEBER!!"
.
.
.
"hayır""lütfen yapma"
"canım acıyor"
Gözlerimden yaşlar hızla süzülürken karşımda çaresizce beni durdurmaya çalışan adamı farkettim. Babam hep ölmemi istemişti. Benden kurtulacağını söylemişti ve haklıydı. Benden kurtulmuştu.
"Güzelim sakin ol" dedi.
Kalbim çok hızlı atıyordu ve bu nefes alış-verişimi engelliyordu. Nefes alamaz hale getiriyordu beni. Nefes alamadığımdan dolayı gözlerim kararıyor başım dönüyordu. Ellerimle kendime zarar verdiğimi yeni idrak ediyordum. Ellerimi Ulaşın omzuna koydum. Etrafımda oluşan hareketliliği hissediyordum ama sesleri duyamıyordum. Ulaşın omuzlarında ki ellerim boynuna kenetlendi. Ulaşa tekrar sarılmıştım ve iyi geliyordu. Kolumda hafif bir sızı hissettim ama ne olduğunu yine anlamadım. Başımın dönmesi ve gözlerimin kararması ile kendimi bıraktım.
*
Gözlerimi tekrar açtığım da bu sefer beyaz bir tavan yerine krem renginde bir tavan görmüştüm. Ne olmuştu? En önemlisi neredeydim? Olanlar bir bir aklıma geldiğinde yine anlamadığım nokta burda ne işim olduğuydu? Hastanede olmam gerekti ama bir odadaydım. Oda da benden başka kimse yoktu. Kendimi zorladım ve ayağa kalktım. Başım ağrıyordu ama şimdi bunu önemseyecek vaktim yoktu. Nerede olduğumu ögrenmem gerekti. Odanın içinde iki kapı vardı her zaman ki gibi. Oda biraz tanıdık geliyordu ama başımın ağrısı düşünmemi engelliyordu. Yavaş adımlarla yatağın karşısında bulunan kapıya gittim. Kapıyı açtığımda beyaz bir banyo karşılamıştı beni. Kapıyı kapatıp diğer kapıya yürüdüm. Kapının önüne geldiğimde hiç beklemeden açtım. Şimdi her şey anlaşılmıştı. Burası Ulaşın eviydi. Odadan çıktım ve kapıyı kapattım. Evde benim ayak seslerimden başka ses yoktu. Üst katta bir odaya getirmişti beni. Yavaş adımlarımı biraz daha hızlandırdım ve merdivene yöneldim. Üst katta biri olsa çoktan dibimde bitmiş olmalıydı o yüzden altı kontrol edecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Olsun
RomanceBir genç kız düşünün; babası tarafından sevilmeyen, şiddet gören. Bir adam düşünün; kaplaranlık bir adam. Can dostu hariç kimseye acımayan. Gece & Ulaş