Aşk Olsun

16

Zaten yorgundum ve uyumam zor olmamıştı.
.
.
.

Gözlerimi açtığımda ilk bir kaç saniye ne olduğunu hatırlamamıştım ama bu fazla sürmemişti. Elime baktığımda pansuman yapıldığını görmüştüm. En son Ulaş'a söylediklerimi hatırlamak hem kendime kızmamı hemde utanmamı sağlamıştı. Nasıl öyle şeyler söylerdim anlamıyorum! Gerçekten aptalın tekiyim! Yataktan kalkıp odayı inceledim. Burası misafir odasıydı galiba. Banyoya açıldığını düşündüğüm kapının yanına gittim. Kapıyı açınca tahminim de yanılmadığımı anladım. Banyoya girdiğimde sade beyaz bir banyo karşılamıştı beni. Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmem gerekiyordu çünkü yeni uyandığım için arada başım dönüyor gözüm kararıyordu. Suyu açıp yüzümü ve ellerimi yıkadım. Havluyla önce ellerimi sonra yüzümü kuruttum ve banyodan çıktım. Karnımın içinden gelen sesle acıktığımı anlamıştım. Kaç gündür bişey yiyemiyordum acıkmam çok normaldi.

"Off! Aşağıya inmek zorunda bırakıyorsun beni midecim. Biraz daha bekleyemez misin!?" dedim.

Gerçekten midemle konuştuğuma inanamıyordum ama bunu yapmaya devam ediyordum. Karnım sanki bana karşılık verir gibi söylediklerimden hemen sonra büyük bir ses daha duydum. Galiba daha fazla bekleyemeyeceğini kanıtlayan bir sesti bu. Aşağıda kimler var bilmiyorum. Nasıl hiç bişey olmamış gibi gidecektim yanlarına. Diğerleri olmasa bile Ulaşın yanına nasıl gidecektim. Söylediğim onca şeyden sonra söylememiş gibi yapabilecekmiydim. Ahhh! Kimi kandırıyorum. Aşağıya zaten inecektim. Ben inmesen diğerlerinden birisi illaki yanıma gelecekti. Ben düşüncelerime savaş açmışken kapının çalmasıyla kendime geldim.

"Gir." dedim.

Kapı açılınca gelen kişinin Selin olduğunu gördüm. Bu kıza dikkat etmemiştim ama şimdi inceleyince çok güzel bir kız olduğunu anladım. Siyah küt saçları ve yeşil olan gözleri çok tatlı duruyordu. Saçları ve gözlerinin uyumunu devam ettiren makyajı göz alıcıydı. Yüzünde fazla makyaj olmasa da hafif yaptığı makyaj gözlerini daha da ön plana çıkarmıştı. Siyah bir göz kalemi ve rimelle göz makyajını bitirmişti. Dudaklarında ise sade bir ruj vardı. Rujunu parlatıcı kullanarak daha güzel göstermişti.

Genel olarak kıyafeti ise günlüktü. Normal bir yazlık t-shirt ve altına dizinin biraz yukarısında biten bir etek giymişti. Üzerinde ki kırmızı kazak ve altında ki siyah etek resmen birbirini tamamlıyordu. Ayakkabı olarak spor giymişti. Siyah ve beyaz karışımı bir ayakkabıydı. Benim incelemem bittiğin de kızın da beni incelediğini fark etmiştim. Göz göze geldiğimiz de önce onun konuşmasını bekledim. Beni fazla bekletmeden söze girmişti.

"Rahatsız etmedim demi seni?" dedi utangaç sesiyle.

"Hayır. Etmedin." dedim.

"Şey... Ben seni yemek için çağıracaktım. Vücudun yorgun düşmüş bişeyler yemen gerekiyor abla." dedi.

"Selindi demi?" dedim.

"Evet. Ben Selin." dedi.

"Selin seninle biraz konuşalım mı?" dedim.

"Tabi." dedi ve yanıma yani yatağın dibine gelip benim yanıma oturdu.

"Selin bana yardım etmelisin." dedim.

"Tabi. Yardım edebileceğim bişeyse her zaman." dedi.

"Beni burdan çıkarman lazım. Biliyorum Ulaş'a abi dediğine göre değerli biri senin için ama bana yardım et lütfen." dedim.

Şansım varsa yardım ederdi. Benden küçük olduğu belliydi. Burdan tek başıma kaçmaya çalıştığım da neler olduğu belliydi. Belki bir ihtimal yardım eder ve bu sefer başarırdım. Şu lanet yerden bir kez çıksam beni bulamayacakları bir yere giderdim.