²

232 30 5
                                    

Herkesin kendine sorması gereken bi soru vardır adamım. Ben kimim demeli insan kendine.

İçimden geçen şarkı sözünü fısıldadım.

"Ben kimim? " Ben Lâl, bi ekim sabahı bu saçma salak dünyaya gelmiş dünyaya geldikten iki hafta kadar sonra zorla ailesinde kabul görmüş ve zorla o eve girmiş. Öyle zorlama olmuş ki bu durum sırf yetimhaneye gönderilmeyim diye hastane görevlileri tarafından hasta olmamama rağmen hastaneye yatırılmış büyük ihtimalle o sırada da karışmıştım.

Ben Lâl. İsmimi bile sessiz sakin bi bebek olduğum için bana bakan hemşireler vermiş 17 yıl önce ilk anneme hemşire söylemiş ismimi "bu kızın ismini Lâl koyduk biz ." Demiş. Orda ağlayan o bebek  şimdi büyüdü ve bugün diğer annesine söyledi. "Benim ismim Lâl." Ama hemşireler koymuş demeyi yediremedim kendime. Sizin gibi onlar da sevmezdi beni diyemedim. Sadece Lâl dedim.

Ben Lâl. Konuşmayı gerçekten sevmiyorum, belki bugüne  kadar kimseyle yakın olamadığım için Lâl olmuşumdur onu da bilmiyorum ama tek bi kişinin yanında vazgeçiyorum ismimden. Tek bi kişi söküyor dilimdeki kilidi.

Ben Lâl. Bu dünyadaki tüm kimsesizlikleri tatmış kendi kendime kimse olmuştum. Ben yalnızlığıma sığınmış yalnızlığımı bu dünyadaki tek arkadaşım yapmıştım. Ben Lâl, defalarca kez terk edilmiştim ama tek bi terk edişi yedirememiştim kendime.

Ben Lâl asla Lâl olmayı istememiş ama Lâl olmak zorunda bırakılmıştım. Ve ben Lâl, şimdi feriştahı gelse Lâl olmayı bırakmaz bıraktırmalarına izin vermezdim.
...

Son kez temizlediği eve baktı Lâl, bugün abisinin gittiği 2. Gündü içinde hiç bitmeyecek bi boşluk vardı. Gözleri çok yorgun bakıyordu bugün, bacakları tutmuyor sürekli ağladığı için elinde bi peçete ile gezmek zorunda kalıyordu.

Onca şeye rağmen korkusundan bütün evi temizlemişti,  her yerin altını üstüne getirmiş evde tek bi toz tanesi kalmayana kadar silmişti tüm evi.

Bakışları tedirgin bi şekilde duvardaki saate kaydı, on dakikaya annesi ve babası evde olurdu. Onlara görünmek istemiyordu, mümkünse onlara görünmeden yatağının bir köşesinde abisi gelene kadar hiç kalkmadan yatmak istiyordu. Daha fazla oyalanmadı, hep yavaş tuttuğu yorgun adımları yine korkusundan koşarak odasına yöneldi.

Kapıyı açtı, gözleri gezindi ilk önce boş odada ardından abisinin hep onu sakladığı küçük boşluğa kaydı bakışları. Buraya çok saklanır bulunmazdı bu zamana kadar. Babasının onu görmediği bulamayıp aramayı bıraktığı tek yer orasıydı ama dün ilk defa bulmuştu babası yerini. Abisi gittikten hemen sonra açığa çıkmıştı Lal. Tekrar buraya girerse büyük ihtimalle yine bulacak bu sefer daha çok sinirlenecekti. Cesaret edemedi, odasının kapısını yavaşça kapatıp ağlamaktan kızaran burnunu çekti.

LÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin