¹²

146 29 13
                                    

Benim can parçalarımmm 12. Bölümümüze geldik, kitabın gidişatını beğeniyor musunuz çok merak ediyorum, çok mu hızlı gittik yoksa çok mu yavaştı anlayamadım ama benim içime siniyor bölümler.

Bu bölüm uzun uzun Civan ailesinin huzuruna şahit etmek istiyorum sizi, Lâle daha önce yaptıklarını affettirmek adına huzurlu güzel çıtırlık bir bölüm yazmak istedim.

Çıtırlık dediğime bakmayın bölümümüz uzun olacak ama daha sakin daha mutlu olduğumuz bir bölüm olacak, hepimizi çok seviyorum keyifli okumalar...

..............
Lalin karanlık iç dünyası bugün aradığı aydınlığa ulaşmış gibiydi, Lâl bugün adını bile koyamayacağı bir hissi bütün bedeninde taşıyor bu hisse yabancı değil gibi müthiş bir ustalıkla uyum sağlıyordu ona.

İyi şeyler kolay alışkanlık yapardı, Lâl bu hisse de içinde bulunduğu aileye de kolaylıkla alışmıştı, oysa her kötü davrandıklarında hiç kötü şeyler yaşamamış gibi tekrar tekrar yanmıştı canı, o hallerine asla alışamamıştı..

Huzur, uzun zamandır içimde varlığını hissedemediğim hatta yok olduğunu bile fark etmediğim bir duyguydu. Benden gittiğini fark etmemiştim, ne kadar huzursuz hissettiğimi huzuru buluncaya dek anlayamamıştım. Bir gün de olsa gözlerimi açtığımda ya da kapattığımda tek bir an bile huzurlu hissetmemiştim kendimi.

Bahsettiğim şey mutluluk gibi bir şey değildi, mutlu olduğum bir sürü zaman vardı. Ben Ateş abimle geçirdiğim her an dünyanın en mutlu insanıydım, Ateş abim bana mutluluğu veriyordu buradaki insanlar ise huzuru bulmamı sağlamıştı.

Kimsenin bana zarar veremeyeceğine olan inanç bu evde aşılanmıştı bedenime, ne olursa olsun arkamda duracaklarını hissettiğim insanlar vardı, bunu bilmiyordum kimse bana arkandayım dememişti evet ama öyle hissettiriyorlardı.

Şimdi anlıyordum, içimde bi yerlerde o huzursuzluğun getirdiği kaygı, hüzün, korku hepsi bir anda yok olmuş ben kuş kadar hafiflemiştim bedenimde var olan endişeler bugün evdekilerin beni korunmasıyla tamamen son bulmuştu, bu zamana kadar beklediğim ufacık bir güven kırıntısıydı ve ben beklediğimden fazlasına sahip olmuştum.

Bana yaptıklarını asla unutmuyordum, unutamayacağımın da gayet farkındaydım ama bu günü de unutmazdım, bu güveni bu huzuru asla unutamazdım.

Bugün ilk defa huzurla uyumuş yine aynı şekilde kaygısız aralamıştım gözlerimi, sabah erken kalktığım için Buğra odadan çıkar çıkmaz yatmış deliksiz 7 saat kadar uyumuştum yani hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı ve yüksek olasılıkla akşam yemeği çoktan yenmişti. Bu, bu sefer üzmedi beni. Yüzümdeki kocaman gülümsemeyle gerindim ve kalktım yataktan. Aşağı inmek aşağıdakilerle vakit geçirmek istiyordum onlar ister miydi emin değildim ama ben bir sürü şey anlatıp hiç susmadan konuşmak istiyordum.

İçimdeki heyecana engel olmadan hızlı adımlarla yürüdüm merdivenlere, kimse görünmüyordu ayrıca her hangi bir ses de yoktu evde, saat çoktan 7 yi geçmişti bir yere gitmiş olabilirler miydi? Haber verme huyları var mıydı onu bile bilmiyordum.

Dalgın dalgın merdivenleri inerken az önceki heyecanım bedenimi çoktan terk etmişti bile, bir ses duyabilmek umuduyla kulağım hep çevredeki sesleri kontrol etsede ufacık bir ses dahi gelmiyordu kulağıma. Yavaşça bir adım daha attım ama seslere o kadar odaklanmıştım ki ayağımın altında basamak olmadığını fark etmemiştim bile, kaybolan dengemi sağlayabilmek adına korkuluklara tutunmak için hamle yaptım ama o an can havliyle bunu da başaramamıştım. Son seçenek olarak yüksek bir çığlık kaçtı dudaklarımdan, bedenim kalan altı basamaktan yuvarlanırken çığlığım bana eşlik etmişti.

LÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin